Abakan/AbakayBir Türk boyunun adı.
AbakayBir Türk boyunun adı
Abamüslümİslamiyete inanların ulusu, yücesi.
AbatŞen, rahat, mutlu olmuş
AbazaKafkaslarda yaşayan bir Türk soyu.
AbbadAllaha itaat ve ibadet eden, kulluğunu hakkıyla yerine getiren. Yasaklarından kaçınan kişi manasındadır. Abbad b. Bişr. Ashab dan.
AbbasSert, çatık kaşlı kimse. 2. Arslan – Abbas b. Abdülmuttalib. Rasûlullah (s.a.s)’ın amcası, Mekke’nin fethinde müslüman olmuştur.
AbdalDerviş, bilgili kişi.
AbdiKulluk ve itaat edendir. Kullukla, kölelikle ilgili
AbdülalimHerşeyi bilen Tanrı’nın kulu.
AbdülazizEn yüce, en değerli olan Allah ın kulu. Büyük ve aziz olan, izzet ve şeref sahibi Allah ın kulu. Aziz Allah’ın isimlerindendi r. – Sultan Abdülaziz
AbdülbakiHer zaman var olan Allah ın kulu. Sonsuz, ebedi olan ve ölmenin kendisi için sözkonusu olmadığı. Allah ın kulu-Allah’ın isimlerinden.
AbdülbariYaratan, yaratıcı Allah’ın kulu. Bari ismi, Allah ın isimlerindendir. Abd takısı almadan kullanılmaz. Yaratan, yaratıcı olan Allah’ın kulu
AbdülbasirHer şeyi görüp gözeten ve gizliliğin kendisi için söz konusu olmadığı yüce Allah’ın kulu.Her şeyi görüp anlayan Allah ın kulu.
AbdülbasitGenişlik, ferahlık ve kolaylık verici olan Allah ın kulu. – Allah ın isimlerinden.Rızkı yayıp bollaştıran Allah ın kulu
AbdülbediAllah’ın isimlerinden. Bedinin kulu.
AbdülberrBerr in kulu. Cömert ve ihsan edicinin kulu.Berr, Allah ın isimlerindendir.
AbdülcabbarZorlayıcı güce sahip olan Tanrı’nın kulu.
AbdülcebbarCebredici, zorlayıcı, kuvvet ve kudret sahibi Allah ın kulu. Cebbar, Allah ın isimlerindendir. Zorlayıcı güce sahip olan Allah ın kulu.
AbdülcelilBüyük, ulu, yüce Allah ın kulu. Celil, Allah ın isimlerindendir. En yüce olan Allah ın kulu
AbdülcemalGüzellikleri kendinde toplayan Allah ın kulu.
AbdülcevatCömert olan Allah ın kulu.
AbdüleelalTanrı’nın kulu.
AbdülehadŞeriki ve ortağı bulunmayan, tek olan Allah ın kulu. Ehad, Allah ın isimlerindendir.
AbdülesedAslan ın kulu.- Hz. Rasûlullah (s.a.s) m reddettiği isimlerdendir. Müslümanlar kullanmazlar.
AbdülevvelHerşeyin evveli, ilk olan, varlığının başlangıcı bulunmayan Allah ın kulu.
AbdülezelEzelden beri var olan varlığı için başlangıç söz konusu olmayan Allah ın kulu. Ezelden beri var olan Allah ın kulu.
AbdülferidTek, eşsiz, eşi olmayan, kıyas kabul etmez, üstün olan. Allah ın kulu.
AbdülferitÜstün olan Tanrı’nın kulu.
AbdülfettahGizli şeyleri açığa çıkaran Allah ın kulu. Zafer kazanmış, üstün gelmiş, fetheden-açan, kullarınının kapalı-müşkil işlerini açan Allah ın kulu. Allah ın isimlerindendir.
AbdülgaffarKullarının günahlarını affeden Allah ın kulu. Allah ın isimlerindendir. “Abd” takısı almadan kullanılmaz.
AbdülgafurBağışlayan, acıyan Tanrı’nın kulu.
AbdülganiZengin ve eli açık Tanrı’nın kulu.
AbdülhakYüce Tanrının kulu
AbdülhakimHer şeyi bilen Tanrı’nın kulu.
AbdülhalikYaratan Tanrı’nın kulu.
AbdülhalimAnlayışlı, izanlı Tanrı’nın kulu.
AbdulhamitHamdolunmuş, övülmüş, bütün varlığın diliyle övülmüş Allah’ın kulu
AbdulkadirHer şeye gücü ve sözü yeten
AbdülkerimKerem sahibi, cömert, ulu olan Allah ın kulu.
AbdüllatifZenginliğini paylaşan Tanrı’nın kulu.
AbdüllazimBüyük, yüce, ulu, yüksek.
AbdülmecitŞan ve şeref sahibi Tanrı’nın kulu.
AbdülmelikTüm evrene egemen olan Tanrı’nın kulu.
AbdülmetinKudrete sahip Tanrı’nın kulu.
AbdulrezzakYukarıdan gelen ilk kullardan biri
AbdülvahapEli açık Tanrı’nın kulu.
AbdülvahipÜstün olan Tanrı’nın kulu.
AbdülvahitÜstün olan Tanrı’nın kulu.
AbdurrahmanRahmet sahibi olan Allah’ın kulu.
AbdürraufÇok merhamet eden, esirgeyen Allah ın kulu. Rauf olan Allah ın kulu.
AbdürreşitDoğruluğu öğreten Tanrı’nın kulu.
Abdürreşit-AbdürreşidAllah´ın isimlerinden. Reşid´in kulu, doğru yolu gösteren Allah´nın kulu.
AbdürrezzakBütün mahlûkların rızkını veren Allah´ın kulu. – Rezzak, Allah´ın isimlerindendir. “Abd” takısı almadan kullanılmaz. Tüm yaratıklara rızkını veren Allah´ın kulu.
Abduş“Abdullah” isminin kısaltılarak bir başka söyleniş biçimi.
AbdüşşahidŞahid´in kulu. Görünen ve görünmeyen eşyanın hepsini görücü ve tasarruf edici olan ve her şeyi müşahade altında bulunduran Allah´ın kulu. Şahid, Allah´ın isimlerindendir.
Abdüssamed-AbdüssametKimseye ve hiçbir şeye ihtiyacı olmayan Allah´ın kulu. Kimseye hiçbir şeye muhtaç olmayan, Allah´ın kulu. – Samed, Allah´ın isimlerindendir.
AbdüşşekürEmrine uyan, yasaklarından sakınan kullarını seven ve çok ikramda bulunan Allah´ın kulu. Şekür, Allah´ın isimlerindendir. “Abd” takısı almadan kullanılmaz.
AbdüsselâmBarışçı olan Tanrı´nın kulu Barış, rahatlık, selamete çıkaran, selam eden, zevalsiz ebedi olan Allah´ın kulu. – es-Selam kelimesi, Allah´ın isimlerindendir. “Abd” takısı almadan kullanılamaz.
AbdüssemiHer şeyi işiten, duyan Allah´ın kulu. Her şeyden arınmış olarak bütün sesleri, sözleri ve kelimeleri işitip ayırdeden yüce Allah´ın kulu.
AbdüssettarGünahları örten, gizleyen Allah´ın kulu.
AbdüzzahirVarlık ve birliği sonsuz sayıda eserler ve delillerle belli olan Allah´ın kulu. Ez Zahir, Allah´ın isimlerindendir.
AberHz. Nuh´un erkek torunu.
AbgunMavi renk. Gök. 2. Parlak. 3. Nişasta
AbidDini bütün, dindar, sofu.
AbideAnıt önemli ve değerli yapıt anlamındadır
AbirGüzel kokan, mis, güzel koku.
AbıdDindar, sofu, din kurallarına bağlı.
AborkarTutumlu, tutumlu davranan.
AbrekYaşadığı toplumun düzenine karşı gelen, savaşçı
AbuşkaKadının kocasına verilen bir ad.
AbuzerAltın suyu. Altın suyu misali parlak ve görkemli
AbuzettinDindar, din yolunda hızlı giden.
AcabayGüçlü kuvvetli kişi.
AcabeyGüçlü kuvvetli kişi.
AcahanGüçlü kuvvetli kişi
AcarBecerikli, atılgan, ele avuca sığmaz
AcaralpYiğit, becerikli, cesur kişi
AcarbeyGüçlü, cesur, atılgan, becerikli kimse.
AcarerGüçlü, becerikli, gözü pek kimse.
AcarkanAtılgan, güçlü, kuvvetli
AcarmanÇevik, becerikli, girişken insan.
AcarözÖzü güçlü, yiğit kimse
AcarsoyYiğit soy, güçlü soy
AcartürkYiğit Türk, güçlü Türk, gözüpek Türk
AcemAçık ve doğru Arapça konuşamayan kimse 2. İran haklarından birine mensup.
AçıkalınAlnı açık kimse, temiz kişi
AçıkerDoğruluğun, dürüstlüğün savunucusu olan
AçıkgünGüneşli gün, bulutsuz gün
AclanYerinde duramayan, aceleci.
AcunalDünyayı kapsayan, dünyayı fetheden; Dünyayı fethet; dünyaya yayıl” anlamında kullanılan bir isimdir.
AcunalpDünyaca tanınmış yiğit.
AcunerDünya eri, dünya yiğidi
AcunsevenEvreni seven, dünyayı seven
AdaDeniz veya göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası.
AdahanAda ve han sözlerinden oluşan bir ad.
AdalAdın yayılsın, ün kazan” manasında.
AdalanAdı bilinen, tanınan, iyi ünü olan
Adalettin-AdaleddinDinin adaleti.
AdalıAda halkından olan kimse.
AdalırAdlanır, ad alır, bilinir
AdamışAdak yapmış olan kimse.
AdarUygur metinlerinde geçen bir Türk adı, olgunluk, erginlik, süre zaman, omuzdaş
AdaşAdları eş olanlar, aynı adı taşıyanlardan her biri, kardeş, edinilmiş olan, arkadaş
Ademİyi, temiz insan. İlk insanın adı Hz. Adem
AdilhanDoğruluğun, Hakkın Hükümdarı.
AdiyanBervari ilçesi halkından kabile.
AdıcanAdı ile sevilen, adı sevgili olan.
AdıgünAdı aydınlık, gün gibi olan
Adıgüzelİsmi güzel anlamında.
Adınamlıİsmiyle ünlü olan.
Adısanlıİsmiyle ünlü olan.
AdısönmezAdı sürekli olarak yaşar, adı sürer gider, kuşaktan kuşağa sürer.
Adısoyluİsminin çok elit olduğu anlamında.
AdıvarAdı yok değil adsız değil, adlandırılmış.
Adıyahşiİsmi güzel anlamında.
AdlığAdı var, adı sanı bilinen, tanınmış ünlü
AdnanCennette ölümsüzlüğe kavuşan kişidir. Bir yere yerleşip ikamet eden kişi manasındadır ayrıca.
AdsayMoğol hakanlarından biri
AdsızAdı olmayan, isimsiz
Adsoyİsmi soyunu ifade ediyor anlamında.
AfacanEle avuca sığmaz, çok zeki.
AffanKendini kötülüklerden uzak tutan
AfraBeyaz toprak. 2. Ayın 13. gecesi.
AgaHaber, bilgili kişi, bilen.
AğababaBir yerde sözü geçen ve ileri gelen kimse.
AğabayAğa ve çok varsıl kimse
AğabeyAğa, çok varsıl, güçlü kişi.
AğacanCömert, içten kimse.
AğakanAğa soyundan gelme.
AğanGeceleri gökte, ara sıra, hızla akıp gittiği görülen ışıklı nokta, göktaşı, akanyıldız
AğanerAkanyıldız gibi güzel er, akaner
AğaoğluSaygı duyulan birinin oğlu. 2. Beyzade.
AğarantanSabahın erken vakti, tan vakti
AğcabeyTemiz ve kişilikli insan.
AğçelikÇok iyi su verilmiş, çelik, ak çelik
AgidYiğit, güçlü, yürekli.
AğırtaşAğırlığı çok olan taş, ağırbaşlı kimse
AgraÇok sevimli, çok yakışıklı.
AhiDost canlısı. 2.Erkek kardeş. 3. Eli açık, cömert.
AhıskaGürcistan’da bir kent.
AhlasSaf, halis, karışımsız. 2. İyi yürekli, temiz kimse. 3. Kur´anî ıstılahta, Allah´a halis olarak yönelip ihlaslılıkta ileri bir dereceye varmış kul.
AhmedÇok, en çok övülmüş, methedilmiş kimse manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de Saf suresinin 2. ayetinde
AhvesCesur, kahraman, yiğit.
AkabayVarlıklı kimse, ağa
AkabeyVarlıklı kimse, ağa ve bey
AkadSoyluluk, Onurlu bir kişiliğe sahip olmak
AkagündüzAsıl adı Enis Avni olan bir yazarımızın takma adı
AkalanAk alan, ak meydan, beyaz alan
AkalınTemiz alın, açık alın, ak alın.
AkalpDoğruluğu ve dürüstlüğüyle tanınan kimse.
AkanselAkan, uzun mesafeden sonra denize dökülen su.
AkantTemiz, dürüst, sözünün eri.
AkarcaAkıp giden su, akan su, akarsu
AkarçayAkıp giden su, akıp giden çay
AkarsoySoyun devam etmesi.
AkartunaTuna gibi gürül gürül akan.
AkasoyAğa soylu, soyunda ağalık bulunan kimse ağa soyu
AkataTemiz ata, namuslu ata, lekesiz ata
AkatayTemiz ve herkesçe bilinen kimse
AkayDolunay, ayın ondördü.
AkbaSazlık, bataklık, ağba
AkbalBeyaz, temiz, bal gibi.
AkbaşTane tutamamış ekin, başağı, bir tür ak buğday, şahinden büyük bir av kuşu
Akbaşakİnce sık yapraklı, beyaz çiçekli bir bitki.
AkbayNamuslu ve varsıl, Mısır Türk Kölemenlerinden bir kişi.
AkbayarNamuslu, temiz ve yüce
AkbeğNamuslu ve varsıl, akbay, ak bey
AkbelAk, beyaz, ile bir dağın iki tepesi arasında geçit veren çukurca yer anlamına gelen "bel"sözcüğünden gelmektedir"
AkbeyTemiz ve güvenilir kişi.
AkbilgeBilge, temiz bilge
AkboyTemiz ve güvenilir bir soydan gelen.
AkburçAk renkli kale burcu
AkburçakBir metre boyu olabilen bir burçak türü
AkçakayaOldukça ak renkli kaya, beyazca kaya
AkçakılAk renkte küçük taş, akarsu kıyılarındaki ak renkli küçük taş
AkçalAk renge yakın, beyaza yakın beyaza çalan
AkçalıPara ile ilgili, parası olan zengin
AkcebeSavaşlarda kullanılan beyaz zırh
AkçitAydınlık yüz, ışıklı yüz
AkçılBeyaza yakın, beyazı çok, içinde ak renk bulunan, kırçıl
AkdağAk renkli dağ. 2. Kar kaplı dağ.
AkdamarBeyaz damar, akan damar
AkdenizÜlkemizin güneyindeki deniz
AkdikenGövemeriği ya da geyik dikeni de denilen bir bitki alıç
AkdoğanKıvrık ve kısa gagalı, yırtıcı bir kuş.
AkdoğmuşAkça pakça doğmuş, beyaz tenli doğmuş
AkdoğuBeyaz şafak, ak ışıklı doğu.
AkdoraAk renkte dağ tepesi, ak doruk
AkdorukBeyaz renkte, ağaçsız dağ tepesi
AkdurAkıp git ve dur, akıp dur
AkelGüvenilir kişi anlamındadır bunun yanında doğru, dürüst işler yapan kişi
AkersoyYiğit soylu, dürüst, namuslu
AkgünerAydınlık sabah vakti
AkifBir şeyde sebat eden. 2. İbadet eden, ibadet maksadıyla mübarek bir yere çekilen. İ’tikafa giren.
AkilAkıllı, Rüştünü kanıtlama konumuna gelmiş, yaptıklarının farkında olan.
AkıYiğit, ağa, kardeş, eli açık
AkıalpEli açık, yiğit, yiğitler yiğidi
AkımanEli açık, yiğit, yiğit kimse
AkınHer engeli aşan, güçlüklerden yılmayan, hızlı hareket kabiliyetine sahip
AkınalpAkın eden yiğit. Yiğit.
AkınerAkın eri, akın yapan er
AkıneriAkın yapan yiğit, akıncı yiğit
AkıntanTan vakti, tanyeri ağarırken yapılan akın
AkkaşBeyaz renkli yeşim taşı
AkkermanYüksek burçları olan kale .
AkkılıçKirlenmemiş kılıç.
AkközAk renkte göz, ak kor
AkkuşYırtıcı bir kuş türü.
AkmanTemiz, beyaz, güzel insan.
AkmanerLekesiz yiğit, ak alınlı kimse
Akozanİçten, duygulu şair.
AkpolatTemiz, güçlü kuvvetli kişi.
Aksalbirçok kalın direğin yan yana bağlanmasıyla yapılan, düz ve korkuluksuz Deniz ya da ırmak taşıtı.
AksayAk renkte yassı taş, boz renkli kayalık yer.
AkşitKutlu, uğurlu. Ak güneş, nur, aydınlık.
AkşınTeni ve kılları ak renkli kimse
AksoyTemiz soy, lekesiz soy.
AksunTemizlik, dürüstlük, veren.
AksungurAtmacaya benzeyen bir kuş, akdoğan
AktanAydınlık sabah manasındadır. Güneşin ağırma vakti.
AktaşBeyaz taş, kireçtaşı.
AktekinParlak, görkemli, temiz huylu.
AktimurDövme demir, akdemir
AktünAydınlık gece, ışıklı gece
AktunaDuru, berrak akan Tuna nehri.
AkünalTemiz ün sahibi olan
AkyelGüneyden esen yel, lodos, (kimi yerde) doğudan esen yel, (kimi yerlerde) kuzeyden esen yel, poyraz
AkyiğitTemiz ve güvenilir kişi.
AkyürekYüreği temiz olan, içten yürekli.
Akyurtİyi ve güzel bir vatan.
AkyüzDürüstlüğü yüzüne vurmuş olan kişi.
AlaKarışık renkli, çok renkli, alaca. 3. Kekliğin boynundaki siyah halka.
AlaaddinDinin yücesi, ulusu, büyüğü. Dini yüceltmek için din uğruna çalışan kimse.
AlaatinDini yükseltmek, yüceltmek için çalışan
AlacanRenkli kişiliği olan.
AlakoçKürkü karışık renkli olan koç.
AlakurtDerisi karışık renkli olan kurt.
AlanerAlan eri, meydan yiğidi
AlasayKişiliğiyle çevresinde saygı uyandıran.
AlasoyÇok renkli bir soydan gelen.
AlataşKarışık renkli taşlar
AlatayKarışık renkli tay.
AlatürkÇok renkli bir kişiliğe sahip olan.
AlçinKızıl ve parlak renkli küçük bir kuş.
AlçınKırmızıya çalan küçük bir kuş
AldemirAteşte ısıtılıp kırmızı hale getirilen demir Al-Demir.
AlemdarBayrak taşıyan, bayraktar anlamındadır. Önder.
AlenErmenice kökenlidir. Saygınlık başarı anlamlarında
AlgınSevdalı, tutkun, vurgun, âşık, güçlü, dolgun, keskin, iyi, güzel
AlgünKızıl gün, al renkli Güneş
AlgurSakinlik, sessizlik.
AlikanHizan’da yaşayan Kürt aşireti.
AlimBilen bilgili, çok okumuş kişi manasındadır.
AlinurIşık saçan yüce kişi.
AlişAli adının sevecenlik verilmiş biçimi.
AliyanNusaybin, cizre arasında yaşayan.
AliyarYar, dost, sevgili anlamlarını taşır. Bunun yanında birleşik isimdir
AlışıkKırmızı renkli ışık.
AlkinKorkusuz ve kin dolu.
AlkınKorkusuz, yiğit, kızıl kın.
AlkorKıpkırmızı ateş, kızıl köz
AllahverdiAllah’ın inayetiyle anlamında.
AlpYiğit bir sıfat, kahraman anlamı taşır.
Alpagu/AlpagutTek başına düşmanla savaşan kahraman. 2. Eski Türklerde kurda verilen bir ad.
AlpagutMal mülk sahibi, çiftlik sahibi, kurt seçkin yiğit
AlpakCesaret sahibi, kahraman kişi.
AlpanEtrüsk mitolojisinde bir tanrıça. Aşk tanrıçası, yeraltı tanrısı
AlparYiğit, kahraman, yiğit er, alp er, yiğit kişi
AlparslanKorkusuz, yiğit, Soylu, aslan gibi anlamında
Alparslan/AlpaslanKahramanlar kahramanı.
AlpasKızıl pas al renkli pas
AlpaydınYiğit ve aydınlık, yiğit ve bilgili yiğit ve aydın
AlpayerGüçlü ve delikanlı olan.
AlpbilgeGüçlü ve aynı zamanda da akıllı olan kişi.
AlpçetinYiğit ve çetin kişi
AlpdemirYiğit ve demir gibi
AlperenYiğit ve ermiş kişi.
AlperginYiğit ve ergin, yiğit ve olgun
AlpermişYiğit ve ermiş kişi
AlpertungaBir Türk destanı kahramanı.
AlpgirayKırım hanlarından, Giray"Kırım hanlarına verilen bir ünvan"
AlpkanYiğit, yiğit kanlı, soyca yiğit olan
AlpkutluYiğit ve uğurlu, uğurlu yiğit
AlptekinYalnız ve uğurlu cesur kişi
AlptuğYiğit tuğu, yiğitlik simgesi.
AlptuğrulYiğit alıcı kuş, yiğit doğan
AlpyürekYüreğinde yiğitlik, bulunan.
AlsoySoyu sıcak insanlardan oluşan.
AltanerKızıl tan eri, kızıl şafak yiğidi, altın renkli şafak
AltarTapınaklarda üzerinde dini törenler yapılan taş, masa
AltayAsya’da Batı Sibirya ile Moğolistan’ı ayıran dağlık alan.
AltınbaranAltın gibi kıymetli.
AltınelAltın gibi kişiliğe sahip olan.
AltınerAltın gibi değerli kimse
AltınhanÇok değerli kahraman.
AltınkayaAltın gibi parıldayan kaya.
AltınkılıçAltın gibi kıymetli kılıç.
AltınokAltın gibi kıymetli ok.
AltınözÖzü altın gibi olan kimse
AltınsoyDeğerli bir soydan gelen.
AltmayAltın gibi değerli ve ay gibi ışıklı.
AltunerÇok değerli kimse, altın yiğit.
Alya(Arapça.) Er. Yüksek yer, yükseklik. 2. Gök, sema.
AmadeHazır, istenen, dilek.
AmberGüzel koku. 2. Güzellerin saçı.
AmirDevlete ait, şenlendiren
Ammarİlk Müslüman olanlardan
AnakKibar, zarif bey. 2. Soyu temiz olan.
AndaçAjanda, hatırlatıcı. 2. Anılar, hatıralar.
AndakAk ant, temiz yemin, diken, sellerin oyduğu yar
AndarkanAteşin efendisi, eski Kırgızlarda bir bitki tanrıçası
AndayAnd içmek, yemin etmek
AndıçAnılar, armağan, hediye.
AnıYaşanmış olgulardan belleğin sakladığı her türlü iz, bir olguyu anımsatan şey, hatıra
AnsımaHatırlanmayı beklemek.
AnterArap edebiyatında kahraman.
AnyaKutsal kitapta adı geçen İsrail peygamberi
ApaBüyük kız kardeş, abla
ApaydınIşıklar içinde, çok aydınlık
ArabulArabuluculuk yap, iki yanın arasını bul, ara ve bul
ArafCennet ve cehennem arasındaki yer.
ArafatMekke'de bir tepenin adı
AranSıcak yer, ova, ılımlı yer. At ahırı.
ArasKalın Yün, At kılı anlamında (Aras nehri)
ArdaAsa, işaret için dikilen değnek. Ardıl, sonra gelen, halife.
ArdakanArda nehri civarındakilerin soyu
ArdıçGüzel kokulu yapraklarını kışın da dökmeyen bir ağaç, dağ servisi, çamgillerden kokulu bir ot
ArdılArkadan gelen, sonra gelen (ilk ya da birkaç çocuktan sonra doğan), öncekinden sonra, ardından gelen
ArefPek maruf, fazlaca bilinen. Arif, anlayışlı ve bilgili
ArelDürüst ve temiz kimse.
ArerTemiz ve güvenilir kişi.
AresMitolojide geçen savaş tanrısı
ArgüdenErdemlilik peşinde olan.
ArgüderErdemlilik peşinde olan.
Argunİlhanlı hükümdarlarından biri
ArhanTemiz han, temiz yönetici, yiğit han
Ariİran’dan geçerek Kuzey Hindistan’a yerleşen halk veya bu halktan olan kimse.
ArilTemizlenmek, tohum zarı.
ArıbalArının yaptığı bal, arı balı, tatlı kimse, hoş kimse, katışıksız, bal, temiz bal, saf bal
ArıbaşTemiz kimse, çalışkan kimse, arı gibi çalışan baş
ArıçDirlik, düzenlik, barış
ArıelDürüst, temiz kimse, temiz elli
ArıerTemiz er, katışıksız, er, temiz kimse
ArığArı, temiz, saf, katışıksız, eti yağı erimiş, arık zayıf
ArıkEti yağı erimiş, zayıf
ArıkanSaf kan, temiz kan, soylu kan.
ArıkerTemiz kimse, çelimsiz erkek
ArımanDürüst ve temiz kişi
ArısanAdı, sanı temiz kimse
ArısoyTemiz soy, soyu temiz kimse
ArıtArınmasını sağla, temiz bir duruma getir, arılaştır
ArıtanTemiz bir duruma getiren, temizleyen
ArıyüzTemiz yüz, temiz yüzlü
ArkadaşBirbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kişilerden her biri, bir işte birlikte bulunanlardan her biri
ArkanArı kan, temiz kan, soylu kan
ArkınArkada, geride olan, ağır, yavaş, sakin dingin
ArkutTemiz ve uğurlu arı ve kutlu
ArmaYelken takımı, halat, ip, seren, 2. Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin sembolü olarak kabul
ArmağanBirini sevindirmek, mutlu etmek için verilen şey, hediye. 2. Ödül. 3. Bağış, ihsan.
Armanİstek, amaç, dürüst, temiz insan, arı insan.
ArminÖzgürlük ve barış yanlısı.
ArpatHun Uygur halkının önderi. Arpatlar hanedanının kurucusu.
ArtaçUtanma duygusunu baş tacı eden
Artamiyilikçilik, doğruluk, erdem.
Artançince ruhlu, duyarlı, sanatkar.
ArtemisOrman ve savaş tanrıçası
ArtuçUcuna sivri demir eklenmiş mızrak.
ArtukArtmış olan, artan, üstün, ünlü Selçuklu emiri
ArtunKendine güvenen, onurlu, ağırbaşlı.
ArtunçArı tunç, katışıksız tunç.
ArukanSoylu kan, temiz kan, arı kan
AryaOperalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, genellikle kendi içinde bütünlüğü olan parça.
AryüzArı yüz, temiz yüzlü
ArzıkDine çok bağlı kimse, uysal, iyi huylu
AsafVezir. 2. Erdem, ileri görüşlülük, yönetimde başarı. hz. süleyman’ın ünlü veziri. süleyman (a.s.)’ın en çok güvendiği kişiydi. Neml suresinde anlatılanlar Asaf üzerine yorumlandı, daha sonra padişahın vezirlerine Asaf unvanı verildi.
AsalBir şeyde öğe olan, temel
AsiBaşkaldırıcı, dikbaşlı.
AsilYüksek duygularla hareket eden kişi; soyu sopu belli, sağlam soylu kişi demektir.
AsıfÇok şiddetli esen rüzgâr
AşıkBir kimseye veya bir şeye karşı aşırı sevgi ve bağlılık duyan, vurgun, tutkun kimse.
AsılBaşlıca, başta gelen, bir şeyin kendisi, başkası değil, kök, köken, gerçeklik
AsımTemiz, namuslu, sağlam karakterli.
AşkınÖlçüyü kaçırmış olan, coşkun. 2. Muadillerinden yeğ, üstün. 3. Fazla
AşkınayAy’ın çok değişik ve çok güzel görünmesi.
AşkınerÜstün er, üstün kimse
AslanGürbüz, cesur, yiğit adam
AslanerYiğit erkek, yiğit kimse, aslan gibi kimse
AslanhanAslanların aslanı.
AsrınBu asıra ait, bu devire uygun
AsurMezopotamya’da bir devlet ve bu devletin halkı.
AsutayYaramaz, huysuz tay, yaramaz çocuk
AtabaySaygıdeğer ve varsıl kimse, Seçuklu döneminde bir unvan, atabey
AtabekSelçuklu döneminde şehzadeleri eğiten kimse.
AtaberkSelçuklu Devleti’nde şehzadelerin terbiyesiyle vazifeli şahıs, lala.
AtabeySelçuklularda şehzadeleri eğitmekle görevli kişilere verilen ünvan24
AtaçAtalardan sürüp gelen
AtacanHoşgörüsü olan kimse, babacan.
AtadanAtalardan sürüp gelen, ataç
AtaeliAta yurdu, ataların doğup büyüdüğü, yaşadığı yer
AtahanBüyük yönetici, ata durumundaki han.
AtakAtılgan yiğit, yürekli
AtakanAtasının kanını taşıyan, atasının kanından gelen gücü barındıran88
AtakerAtılgan yiğit, atılgan ve yiğit
AtakulAtaya kul, ataya kul olan, ata kulu, lala
AtakurtKurt soyundan gelen.
AtalayKolaylıkla ileri atılabilen, cesur kimse
Atalay/ AtılayKolaylıkla ileri atılabilen, cesur kimse
AtamerBenim atam er kişidir, yiğit atam.
AtanerSenin atan er kişidir, yiğittir
AtanurAtasından aldığı nuru taşıyan.
AtaolGelecek kuşaklara baba, ata olasın
Atarİleriye fırlatır. 2.Gücü yeten.
AtasagunHekimlerin babası, atası
AtasanSoyuyla ünlü olan, övünen kişi.
AtasayAtayı say, ataya saygı göster
AtasevAtayı, ataları, babayı sev
AtasevenAtasını, babasını seven
AtaseverAtalarını seven kimse.
AtasözBüyük sözü dinleyen.
AtasüAsker babası, asker atası
AtaullahAllah'ın hediye ettiği ilk erkek çocuk, Allah'ın bağışladığı, hediye ettiği, ihsanı, lütfü
AtayHerkesçe bilinen, tanınmış, ünlü
AteşYanıcı maddelerin yanmasıyla ısı ve ışığın ortaya çıkması
AtikÇok hızlı davranan, çevik
AtillaHunların “Tanrının Kırbacı” denilen büyük hükümdarı
AtıfEğilimli, birine şefkatle eğilen, sevgi duyan / Bir şeye yönlendirilen
AtılayKolaylıkla ileri atılabilen, cesur kimse
AtılganGüçlüklerden ve tehlikelerden yılmayarak daima ileriye atılan, Girişken, tez canlı
AtımAtılan bir şeyin gidebildiği uzaklık
AtlanAta bin, at sahibi ol
AtlasÜstü ipek, altı pamuk kumaş, büyük harita.
AtlıAtı olan, iyi bir adı bulunan, ünlü, tanınmış, adlı
AtufBirine sevgisi olan, sevgi duyan. Allah’a karşı sevgi duyan
AvarOrta Avrupa’da yaşamış bir Türk boyu.
AvcıAvlanmayı seven veya avı kendine iş edinen kişi. 2. Bir şeyi büyük bir istekle izleyen ve bulup ortaya çıkaran tanıtan kimse.
Avedisİyi haber getiren kişi
AverSert ve dik bakışlı kişi.
AvniYardım etmek, yardımda bulunmak, yardımla ilgili
Ay TemizAy gibi berrak ve temiz olan.
Ay TimurAy gibi ışıltılı ve demir gibi sağlam.
AyalpAy gibi güzel ve yiğit.
AyasDuru ve dingin havada çıkan kuru soğuk, ayaz
AyataEski Türklerin inanışına göre gökyüzünün ikinci katında oturan tanrı, Ay tanrısı
AyaydınÇok aydınlık, ay gibi aydınlık, ay ışığı
AyazDuru ve dingin havada çıkan kuru soğuk, bulutsuz ve Ay ışıklı gecede Çıkan soğuk.
Ayaz AdaSoğuk ve durgun hava
AybalaAy gibi çocuk, Ay gibi parlak ve güzel çocuk.
Aybarİnsanda saygı uyandıran görünüş, görkem
AybarsAy gibi parlak vegüzel, pars gibi yırtıcı.
AybayAy kadar güzel ve zengin
AybeyAy gibi doğan erkek, bey
AyboraAy kadar güzel, fırtına kadar yıkıcı, ay ve fırtına
AycaYüzü ay gibi aydınlık ve güzel olan
AyçetinAy kadar güzel ve çetin.
AydarPerçem, Manas destanındaki kahraman.
AydemirDemir kadar sert kimse manasındadır.
AydinçAy gibi güzel, ışıklı ve dinç.
AydınalpAydınlık ve yiğit.
AydınayAy’ın çok parlak hali.
AydınbaySaygın ve de bilgili olan kimse.
AydınbeySaygın ve de bilgili olan kimse, bilge kişi.
AydınelAydınlık yer, ışıklı yer.
AydınerAydınlık yüzlü kimse.
AydınolOkumuş ve bilgili biri ol.
AydıntanIşıklı sabah vakti, aydınlık sabah vakti
AydıntuğÜzerine ışık düşmüş tuğ.
AydoğanAy gibi doğmuş olan.
AydoğduAy gibi doğmuş olan, ay gibi doğan
AydoğmuşAy gibi doğmuş, ay kadar güzel olan
AyetKuran surelerindeki cümlelerin her biri.
AygünAy gibi parlak ve ışıklı güzel gün
AyıkAnlayışlı, uyanık, açıkgöz, zeki
AykaçGüzel söz söyleyen, ozan
AykanKanı ay gibi parlak ve temiz Ay Kanlı.
AykulAy gibi kutlu, ay kadar uğurlu
AykurtÜzerine ay ışıltısı düşmüş kurt.
AykutalpUğurlu, cesaretli.
AykutluAy gibi güzel ve uğurlu, uğurlu ay
AymeteHun İmparatoru Mete’nin bir adı.
AymutluAy gibi güzel ve mutlu.
AyparGörkem, saygı uyandıran görünüş, aybar
AyparsAy gibi güzel ve pars gibi yırtıcı
AypolatAy gibi güzel ve polat gibi sağlam.
AysalAyla ilişkili, ay gibi.
AysarAyın etkisiyle huyu değişen kimse
AysoyAydınlık soydan gelen.
AysungurAy gibi güzel, sungur, gibi, akdoğan gibi avlayıcı kimse
AytaçBaşında ay gibi ışıklı taç bulunan.
AytarOlanları bildiren, haber veren
AytekinAy gibi parlak ve biricik. Çok değerli.
AytemurAy gibi güzel ve demir gibi sağlam
AytokAy gibi güzel ve tok
AytopYuvarlak ay, nurtopu gibi
AytuğMızrağın ucuna yapılmış ayın üstüne yapılan tüy.
AytunaAy gibi güzel ve Tuna Irmağı gibi görkemli.
AytunçAy gibi güzel ve tunç gibi sağlam.
AytuncaAy gibi güzel ve Tunca Irmağı gibi görkemli
AytürkAy gibi güzel ve Türk gibi güçlü
Ayvazkoca, eş. Güzel, yakışıklı.
AzadiBağımsızlık, özgürlük.
AzametBüyüklük, ululuk, Yücelik. 2. Gurur. 3. Görkem, heybet. 4. Çalım, kurum. 5. Debdebe.
AzatÖzgür, kimseye bağlı olmayan.
AzimBir şeyler yapmak için kararlı kişi, azmeden, azimli
AzizOnur sahibi yüce, Saygıdeğer, Manevi gücü çok üstün
AzmiKemikli, kemikle ilgili, azim sahibi
AznavurCesur, kahraman, yiğit.
AzrakÇok az bulunur, değerli
BabaçAzameti olan, gösterişli.
BabacanCana yakın, olgun, güvenilir kimse.
BabayiğitGüçlü kuvvetli. 2. Mert, korkusuz adam, kabadayı. 3. Bir girişimde kendine güvenebilecek
BabekKafkas kökenli ayaklanma kahramanı
BabürşahMoğol Devleti'ni kuran hükümdar
BadakUfak tefek, ufak yapılı
BagaturYiğit, kahraman, batur, alp, bahadır
BağdaçBağdaşan, uyuşan dost
BağdaşDost, yakın arkadaş.
BagerKarla birlikte esen şiddetli rüzgar, fırtına
BağırGöğüs. 2. Ok yayı ve dağda orta bölüm.
BağışBağışlamak işi veya biçimi. 2. Bağışlanan şey, hibe.
BağışhanHükmeden bağışlayıcı.
BahadırYiğit, kahraman, atak, gözünü daldan budaktan esirgemeyen
BahadırhanGüce ve kuvvete hükmeden.
BahaiSamimi toplum ilişkisi kuran.Toplumun bir parçası olan.
BahraEski bir sınır kalesi
BahriDenizci, denizle ilgili
BahşıBilgin, öğretmen. 2. Saz şairi, âşık. 3. Hekim.
BahtiYazgıyla ilgili olan.
BakanayAçık, ortada. 2. Gökyüzünde duran ay.
BakırhanBakır gibi işe yarayan hükümdar.
BaksıBilgin, öğretmen. 2. Saz şairi, âşık. 3. Hekim. bk. Bahşı
BalabanBir tür yırtıcı kuş, iri cins bir tür Doğan
Balabeyiri cüsseli ve saygı duyulan kişi.
Balamanİri, büyük. 2. Şişman, gürbüz kimse. 2. Atmaca, doğan vb. yırtıcı bir kuş. bk. Balaban
BalamirTarihimizde bir kağan, hükümdar
BalatekinKüçümen ve biricik, küçük şehzade
BalatürkGüçlü kuvvetli Türk.
BalbalEski Türklerde kişinin anılması için mezarının veya bazı kurganların etrafına dikilen taş.
Balbeyiyiliksever, hoşgörülü, saygın ve sevecen kişi.
BalcanBal gibi sevimli ve tatlı olan.
BaldaşBal gibi tatlı, taş, gibi sağlam, sert
BaldemirSevimli ancak yeri geldiğinde de demir gibi sert olabilen kişi anlamında
BalerBal gibi tatlı kimse, bal gibi erkek, yiğit
BalhanBal gibi tatlı yöneten.
BalibeyDeğer verilen olgun bey. bk. Balıbey.
BalıBüyük kardeş. 2. Sevgi gösterilen kimse. 3. Veli, ermiş.
BalıbeyDeğer verilen olgun bey.
BalkŞimşek. 2. Parıltı, parlayış.
BalkanSarp ve geniş ormanlıklarla bezeli sıradağlar.
BalkıŞimşek, ışık, parlayış.
BalkırIşıl ışıl parıldar, ışık saçar
BalkışGüzel geçen bir kış mevsimi anlamında.
BalkoçBal gibi tatlı ve sevimli yiğit.
Ballaşimşek, ışık, parlayış.
BalsanSevecen ve hoşgörülü hükümdar anlamında.
BaltaşBal gibi tatlı, taş gibi sağlam, sert
BanguÇığlık, tiz, ses, yüksek ses, bağırtı, yankı
BaranUlu, yüce, yüksek, iri.
Baran Egeyağmur mevsimi, büyük ulu
BaranselGüce, kuvvete ait
BarayEzeli, öncesi olmayan, öncesiz.
BarayıÖncesi, başlangıcı olmayan.
BarbarosBüyük denizci, kırmızı sakal
BarikDar, ince, narin. 2. Parıldayan.
BarışcanBarışı yürekten isteyen.
BarıştaBarış zamanı doğmuş olan
BarkaBüyük bir çeşit sandal
BarkalSağlam, güçlü, sert ol
BarkanArap çöllerindeki kumul yapısı
BarkınGezip, dolaşan, seyyah, gezgin
BarutYanıcı, yakıcı madde
BaşağaAğaların başı, kıdemli
BaşarYaptığın işlerde başarıya ulaş, başarılı ol.
BaşaranEreğine ulaşan, işlerini yapan.
BaşatHepsinden üstün, benzerlerinden üstün, egemen, en başta gelen
BaşbayÇok varsıl kimse, baş zengin
BaşbuğEski Türklerde ordunun başındaki komutanlar ya da hükümdarlar.
BaşdemirDemir gibi sağlam.
BaşeğmezGüçlü, baş eğmeyen, yenilmez
BaşerBaşta gelen kimse, başta gelen er.
BaşkalHer zaman baş kalasın
BaskanDüşmanı alt etme, yengi.
BaşkaraBaşı kara anlamında.
BaşkayaTemel, esas ve kaya gibi sağlam.
BaskınBeklenmeyen ani saldırı
BaşkurtBaşkurdistanıda yaşayan Türk halkı veya bu halkın soyundan olan kimse.
Başmanİleri gelen, sözü geçen kimse, bir topluluğun ileri gelen başı
BaşözAsıl hükümdar, öz yönetici.
BasriGören, görme ile ilgili, görebilmek.
BaşsoyBaşkanlar soyundan gelen anlamında. .
BaştemirDemir gibi sert başkan anlamında.
BaştuğBaşkanlara yaraşacak kadar güzel tuğ anlamında.
BaştürkTürk ileri gelenlerinden anlamında.
BatıbayBatıda sözü geçen, saygı duyulan kişi.
BatıbeyBatıda sözü geçen, saygı duyulan kişi.
Batıcanİçten ve sevecen kişiliği olan anlamında.
BatıhanBatının sultanı, hanı
BatıkanBatı'nın Hanı ya da Batı'nın Kanı anlamında
Batınİç, gizli, görünmeyen manasındadır.Allah’ın 99 isminden biri.
BatırKahraman, savaşçı yiğit.
BatırayYiğit Ay, hem yiğit hem ay gibi.
BatırkanYiğitlik geçmişine sahip anlamında.
BatırsoyYiğitler, kahramanlar soyundan olan anlamında.
BatuğGüçlü, yiğit, alp, güneşin battığı yön, batı
BatuğhanGüçlü han, yiğit, yönetici
BatuhanGüçlü Kuvvetli Handır. Altınordu devletinin kurucusu Batuhan.
BaturalpYürekli yiğit, yiğitler yiğidi.
BaturayHem yiğit hem Ay gibi olan.
BayalanSaygın ve etkili kişi.
BayatDevlet erkanında saygınlığı olan kişi.
BaybaşZenginliği, saygınlığı ve de bilgeliği nedeniyle kendisine danışılan kişi.
BayçaZengin ve cömert kişi.
BaydırCesur ve güçlü kişi.
BaydıralpCesur ve güçlü kişi.
BaydoğanÇok zengin doğmuş olan kimse, varsıl doğan
BayduhanKutluk Devleti şehzadelerinden
BaydurZengin ve ölümsüz olan
BayduralpZengin ve ölümsüz yiğit
BayerZengin ve varlıklı kimse.
BayezidBirçok Osmanlı şehzadesinin ortak adı.
BayezitBirçok Osmanlı şehzadesinin ortak adı
Bayezit/BayazıtBazı Osmanlı şehzadelerine verilen ad
BayfunÇok yorulmuş, yorgun
BayhanZengin han, bay ve han kelimelerinden meydana gelmiştir.
BayıkDoğruluğu tartışılmayan söz.
Bayındırİmar edilmiş, onarılmış.
BayırBir tepenin eğilimli yeri, yokuş
BaykalYabani at. Orta Asya’ da büyük bir göl ismidir.
BaykamSağlığa kavuşturan kimse
BaykanSoylu kimse, zengin ve soylu
BaykaraDoğan türünden yırtıcı bir kuş.
BaykorSaygın ve zengin kişi.
BaykulSaygın ve yardımsever kişi.
BaykurtMalı mülkü çok olan kurt, zengin ve kurt gibi olan.
BaykutKale muhafızı, zengin.
BaykutaZengin uğurlu ve aydınlık kişi.
BaykutayZengin, kutlu ve Ay gibi güzel kimse
BaylanNazlı, şımarık. 2. Olgun ve kibar.
BayolZengin ve saygın olması temenni edilen.
BayramToplumsal özel kutlama günleri. Neşe, sevinç, kutlama.
BayravÇok yeğin, şiddetli
BayrıSoyu çok eskilere dayanan kimse.
BayruGeçmişi çok eskilere dayanan.
BaysanVarlıklı ve ünlü kişidir.
BaysoySoyu zengin ve saygın olan kimse anlamında.
BaysuVarlıklı ve su gibi değerli.
BaysungurBir tür yırtıcı kuş.
BaytalKısrak. Bayır, yokuş.
BaytaşBir beye hizmet eden kimse
BaytekinZengin ve biricik, varlıklı şehzade.
BaytimurDemir gibi sert ve saygın kişi.
BaytokZengin ve gönlü tok, bir kırgız oymağının kurucusunun adı
BaytüzeVarlıklı ve haktan yana olan.
BaytüzünVarlıklı ve adaletli
BayülkenEski türk inanışına göre göğün on altıncı katında oturan barış
BedeviÇölde, çadırda yaşayan göçebe. 2. Bedevilik tarikatından olan derviş.
BediBir eşi daha bulunmayan benzersiz.
BedihÇok saygın ve çok büyük bir ünü olan anlamında.
Bedii2. Güzellik ölçülerine uyan, gözü gönlü okşayan, beğenilen.
BedirAyın ondördüncü gecesi. Dolunay hali.
BedirhanAy+ Han gibi Bedir + Han. Ay gibi parlak ve tam han, hükümdar manasındadır.
BedizAçık, belli, görünen. 2. Süs.
BedrettinAyın ondördü gibi ışık saçan, temiz ve yüce. Dinin dolunayı.
BedriAy gibi, aya benzeyen, Aya ait.
BedükUlu kişi, havalı insan.
BeğençBeğeni, güzel bulmak.
BehitMucize, garip, şaşma.
BehlülÇok gülen, hayır sahibi, güleryüzlü.
BehmanGüleç, iyi huylu, hep gülen.
Behnanİyimser ve sempatik kişi anlamında.
BehramMerih (Mars) yıldızıdır. Her ayın 20. Günü manasındadır. Farsça bir isimdir. Eski İran hükümdarlarından da birinin adıdır.
BehzatDoğuştan iyi, soylu kişi.
Bekamİsteklerini elde etmiş kişi.
BekataGeçmişi tavizsiz ve sert olan anlamında.
BekiEl değmemiş, bakir, tertemiz, bozulmamış
BekirSabahları erken kalkmayı alışkanlık edinen, çalışkan ve cömert kimse manasındadır.
BekriEl değmemiş, bakir, tertemiz, bozulmamış
BektaşAkran, eş, yaşıt. Hacı Bektaşi Veli tarikatın mensubu olan kişidir.
BektöreGeleneklerine bağlı olan.
BektürkTürk geleneklerine güçlü bir şekilde bağlı olan anlamında.
BelekanSiirt’te bir aşiret.
BelemirPeygamber çiçeği, mavikantaron olarak bilinen çiçek
BelenDağlık, sarp yer. 2. Sırt, bayır, yamaç, dağ eteği. 3. Yüksek, dağlık yerlerde görülen düzlük. 4. Issız yer.
BelerHun İmparatoru Attilla’nın dedelerinden.
BelgerBenzerlerinin içinde seçilen, farklı olan
BelginKesin olarak belirlenmiş, bilinen. 2. Alamet, iz.
BeliğTelafuzu düzgün olan.
BellisanGeçmişinin ünlü olmasından dolayı iyi tanınan kişi.
BellisoySoyu iyi bilinen kişi.
BenamŞöhretli ve iyimser kişi.
BendisYunan mitolojisinde Ay tanrıçası.
BenerKendisinin koruyucu olduğuna inanan kişi.
BengialpYiğitliği ve kahramanlığıyla sonsuza dek anılacak olan kişi
BengibaySaygınlığıyla sonsuza dek anılacak olan kişi.
BengisanAdı sonsuza dek anılacak olan.
BengisoySoyu sonsuza dek yaşayacak olan.
BengitaşAnıt 2. Ölümsüzlük taşı.
BentürkTürklüğüyle övünen kişi.
BenzerNitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan şey.
Beraİlim ve irfan sahibi üstün erdemli kişi, fazilet. Seçkin olma vasfı.
Beraatiyimserlik, olgunluk, güzellik.
BeranKötülükten uzak, erdemli
BeratBir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent. Nişan, rütbe.
BerayAyın en ışıltılı en parlak hali.
BerdanÇukurova yöresinde bir nehir ismi, hoş kokulu dağ otu.
BerdarVerimli, faydalı. 2. Yetişkin.
BerenGüçlü, kuvvetli, akıllı anlamlarındadır.
BerezSaygı, değer verme, saygın.
BerezanLoşkan ve Alişan aşiretlerinden bir kabile.
BergerYönetici, direktör.
BerhanHan soyundan, Hanla ilgili, han üzerine.
BerkSert, katı, sağlam, kuvvetli, şimşek, arı, yaprak
BerkalSağlam, güçlü, sert ol.
BerkalpSağlam yiğit kişi.
BerkanParıltı, parıldama.
BerkemSağlamlaştırılmış. 2. Silahlanmış halk.
BerkerGüçlü, sağlam kişilikli kimse.
BerketiSaygıdeğer, önemli kişi.
BerkkanGeçmişi sağlam olan anlamında.
BerkmanKişiliği sağlam olan kimse anlamında.
BerkmenKişiliği sağlam olan kimse anlamında.
BerkolSağlam ol, güçlü ol
BerksanAdı, sanı güçlü sağlam bilinen.
BerksinGüçlü, sağlam, kuvvetli.
BerksoyGüçlü, kuvvetli soy.
BerktanGünün aniden ağarması.
BerktuğBerk sağlam sancak, tuğ Osmanlıda bir nişan demektir.
BerözÖzü sağlam olan kişi anlamında.
BerşanBir peygamberin din ve kitabını kabul ve tasdik eden kimse
BertanSabahın en erken meyvesi, şafak yemişidir.
BerterYetenekli, üstün, değerli.
BertuğEngel tanımayan, güçlükleri aşan.
BervariDoğu’da bir Kürt aşireti.
Berzahİnsanların ölümden sonra kıyamete kadar bekleyeceği yer.
BerzanKam, şaman, yol gösteren.
BeşaretSevin veren haber.
BeşarettinDin açısından sevinçli bir haber.
BesimGüler yüzlü, güleç adam.
BeşirMüjde getiren müjdeci
BesteBir müzik eserini oluşturan ezgilerin bütünü
BetikYazılmış şeyler, kitap, mektup.
BetimBir şeyin resmi ya da heykeli. 2. Bir şeyi, bir kimseyi, bir olay veya duyguyu betimleyen söz veya
BeyZengin ve saygın olan. 2. Bir yerin reisi ya da başkanı.
BeyazıtOsmanlı şehzadelerinin ortak adı
Beyazıt/BeyazitKimi Osmanlı şehzadelerine verilen ad.
BeybarsPars gibi yırtıcı.
Beybolatİradesinin gücüyle anılan saygın kişi anlamında.
BeyboraBora gibi fırtınalı
BeycanSaygın ve çelik gibi güçlü kimse.
BeydağÖdemiş’te bir yöre. 2. Anadolu’da çeşitli dağların adı.
BeydaşDürüstlük, doğruluk, hakkaniyet.
BeykaraSaygın ve sert kişi.
Beynaiki el arasındaki sevgi anlamındadır, Kur’an ‘da yer alan bir kelimedir.
BeyrekÇok nazik olan kimse, beyefendi
BeysanBey, efendi. 2. Zenginlik. 3. Ün, şöhret;
BeytullahAllah’ın evi, Kâbe.
BeyzadeSaygın ve zengin kişinin oğlu. 2. Şımarık büyütülmüş.
BeyzatBey olarak doğmuş olan
BezirganTüccar. 2. Çok kar peşinde olan.
BicanCansız olan anlamında.
BilalSu gibi ıslatan, ıslaklık, ıslaklık
BilanDeğerli taşlarla süslenmiş kılıç kemeri
BilbaşarBilgili olursan başarırsın.
BilbaySaygın ve de bilgili kişi.
BilegilAkıllı, gerçeği gören ve ona göre davranan.
BilekBileğine sağlam ve güçlü kişi
BilenBilgisi olan bilgili.
BilgeBilgili, iyi ahlaklı, olgun ve örnek kimse.
BilgealpBilgili ve cesur kişi
BilgebayBilgili ve saygın kişi.
BilgeerBilgili ve sözüne güvenilir kişi.
BilgehanBilgil, ve hükümdar kişi.
BilgekağanBilgili ve savaşçı kişi.
BilgekanBilgili ataları olan kişi.
BilgenDerin bilgi sahibi kimse.
BilgetürkEn bilgili Türk.
BilgiçHer konu hakkında bilgisi bulunan. 2. Bilgisi olmadığı halde bilir gibi görünen.
BilgihanGöktürk İmparator’u.
BilginHer konuda bilgisi olan.
BilginayAy gibi aydınlık ve bilgili.
BilgütayBilgili ve bilgi peşinde olan.
BilhanBilgili olmak yönetici olmak.
BilsayBilgili ve saygın kişi.
BiltanTan yeri gibi ve bilgili.
BiltaşBilgili ve taş gibi.
BiltayBilgili ve bilgi peşinde olan.
BilyapBilginin semeresini gör.
BinalpÇok yiğit, cesur kişi,
BinanYaşam boyu an beni anlamında.
BinbaşarYaşam boyu başarılı ol anlamında.
BinbayYaşam boyu saygı gör anlamında.
BinışıkYaşam boyu ışık saç anlamında.
BinkanSoyu çok eskilere dayanan.
BinkayaBin kaya gibi sert.
BinyaşarYaşamın çok uzun sürsün.
BiranAniden etkileyen anlamında.
BirantTek yemin, tek ant.
BircanEşi benzeri olmayan, tek.
BirgeHep beraber anlamında.
BirgitBirlikte, beraberce anlamında.
BirhanTek hükümdar manasındadır.
BirhatDerin huylu, güzel ahlaklı.
BirizHep beraberiz, anlamında.
BirmenTek olan, eşsiz olan.
BirsoySoyu bir, kökü bir.
BirtaşTek, bir tane, taş gibi.
BişarAltın, gümüş işlemeli değerli eşya
BoğaçDede Korkut hikâyelerindeki bir kahraman. Küçük yaşta bir boğayı öldürüldüğü için yiğitliğini simgelemek adına kendisine bu isim verilmiştir.
Boğaçhanİnanılmaz derecede güçlü, insanüstü gücü olan.
BökeGüçlü ve kahraman kişi. 2. Reis. 3. Pehlivan.
BolcanHerkese karşı sevecenliğini yürekten gösteren kişi.
Bora / BoranArdından yağış getiren şiddetli rüzgar.
BorahanHükümdar, yönetici.
BorakanKanı kaynayan anlamında.
BoranArdından yağış getiren şiddetli rüzgâr
BoransüFırtına gibi olan er, asker
BorasuRüzgarlı, yağmurlu su, deniz.
BoratavSert ve olgun kişi.
BorayCesur, yürekli, örnek insan.
BörteçinYoğun sevgi, tapınma
BotanDicle Nehri'nin bir kolu
BoysalHer bir yana yayıl anlamında.
BoysanSırım gibi yakışıklı delikanlı.
BozbalaCesur ve yiğit genç.
BozdemirBoz renkli demir.
BozkayaBoz renkli kaya anlamında.
BozkırUçsuz bucaksız yabanıl alan.
BozkurtTürklerin Orta Asya’dan çıkışında yol gösterdiğine inanılan efsanevi kurt.
BozyelYağmurdan önce esen lodos rüzgarı.
BozyiğitGüçlü, kuvvetli kişi.
BudakAğacın dal olacak sürgünü. 2. Dalın gövde içindeki başlangıç yeri.
BugraBüyük erkek deve, Turna kuşu, Harizm hükümdarlarından birinin lakabı, Orta Asya’daki İlk Türk-İslam Devletlerinin hükümdarlarına verilen bir unvan.
BuğrahanYürekli hükümdar, korkusuz hakan
BükePehlivan. 2. Bilgili, zeki kişi. 3. Ejderha.
BükerBükme işini yapan, kıvıran.
BulganBilge kişi anlamında.
BulguYeni bulunan şey. 2. Anlayış.
BulgubaySaygın ve anlayışlı kişi.
Buluşİlk defa yeni bir şey yaratma. 2. Bilinen bilgilerden yararlanarak daha önce bilinmeyen yeni bir bulguya ulaşma veya yöntem geliştirme. 3. Konu, duygu, düşünce ve hayalde başkalarının etkisinden sıyrılarak, bunların işlenişinde yeni bir yol tutma.
BulutHavadaki su buharı kütlesi
BulutayBulut gibi buğulu, ay gibi güzel.
BuluthanBulut gibi yükseklerdeki hakan.
BuminBaykuş, Göktürk devletinin kurucusu.
BünyaminHz.Yakup’un en küçük oğlunun adıdır.
BurakHz. Muhammedin Miraçta bindiği efsanevi bineğe verilen isimdir.
BurhanDelil, kanıt, İlah, put manalarını taşır.
BurhanettinDinin kanıtı, dinin delili, isbatı.
BurkanUygur Türklerinin Budaya verdikleri ad.
BurlaAy gibi beyaz yüzlü siyah anlamındadır
BurtaşKapı altına konulan taş.
BuyrukçuEmirveren, emreden.
ÇabaZorlukların üzerine giden.
CabbarGüç ve kuvvet sahibi kimse.
CabirGalip gelen, aziz ve kuvvetli olan
CaferÇay, dere, küçük akarsu
ÇağBaşı ve sonu belli olan ve belli bir özellik taşıyan zaman dilimi
ÇağaKüçük çocuk, yavru, küçük kuş yavrusu
ÇağacanYeni bir çağ başlatan kimse, çağ açan
ÇağacarYeni bir çağ başlatan kimse, çağ açan
ÇağakanÇağ, yani zaman gibi akan
ÇağatayYavru at, tay. Çağatay hanlığından olan kimsedir. Cengiz Hanın oğludur.
ÇağbayBu çağın zengini, efendisi.
ÇağdaşAynı zamanda yaşayan, çağımıza uygun, çağımıza yaraşır.
ÇağerBir çağda yaşayan yiğit.
ÇağhanÇağın hanı; Çağdaş han
ÇağılÇağlamak eyleminden çağıl; Küçük taş parçacıkları, çakıl
ÇağırŞarap, şıra, 2. Patika.
ÇağkanCanlı, dinamik, çalışkan kimse.
ÇağlarÇağıldayarak akan su, şelale
ÇağlayanKöpürerek yüksekten düşen su
ÇağlayangilCoşkulu insanlar birliği.
ÇağlayantürkCoşkulu Türk.
ÇağlıGüçlü, kuvvetli. 2. Namusuna düşkün.
ÇağmanÇağdaş kimse, çağın insanı.
ÇağrıBirini çağırma, davet. Doğan, çakır kuşu. Rütbe, unvan, san.
ÇağrıbeySelçuklu çağveren Çaltı Devleti’nin kurucularından.
Çağverençağa adını veren.
CahizGözü pek, cesur. 2. Gözleri büyük kimse.
ÇakabeyOğuzların XI yy. da İzmir bölgesine egemen olan beyi.
ÇakanParıldayan, ışık veren.
ÇakarKıvılcım, deneyimli kişi.
ÇakılDeniz ya da akarsu kıyılarındaki yuvarlak küçük taşlar.
Çakım/ÇakınŞimşek. 2. Kıvılcım, şerare.
ÇakırDoğan ya da atmacaya benzeyen bir avcı kuştur. Ela gözlü kimselere de çakır denir.
ÇakırbeyMavi gözlü ve saygın.
ÇakırerÇakır kuşuna benzeyen kimse, ela gözlü kimse.
ÇakmakKıvılcım çıkaran çelik. 2. Ateş çıkartan taş.
ÇakmanAmacına erişen, ulaşan kimsedir. Süt mavisi.
ÇalakAtak, çabuk davranan.
ÇalganYatağı taşlık olan ve gürültüyle akan dere.
ÇalıkÇabuk ve delice hareket eden.
ÇalıkbeyÇabuk hızlı ve zengin.
ÇalımGösteriş, karşısındakini etkileme amacıyla yapılan davranış, kurum. 2. Kılıcın keskin yanı. 3. Biraz benzeme, andırma. 4. Bir oyuncunun topla yaptığı kıvrak hareketler.
ÇalışEmek harcama. 2. Cenk, çarpışma.
Çalışkanİşten yılmayıp çok çalışan
ÇaltıKüçük ve dikenli orman.
CamerCentilmen. 2. Cesur adam.
Canİnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağladığına ve ölümle vücuttan ayrıldığına inanılan madde dışı varlık. 2. Yaşama. 3. Güç, dirlik. 4. İnsanın kendi varlığı, özü. S. Gönül. 6. Bektaşilik ve Mevlevilikte tarikat kardeşi. 7. Çok içten, sevimli, sevilen, şirin.
Canat“Şiddetle iste” anlamında kullanılan bir ad.
CanayAy gibi temiz ve parlak yüzlü kimse.
CanaydınYüreği temiz, ferah kişi.
CanbaySaygın ve yüreği temiz kişi.
CanbekÖzü pek, güçlü kişilikli kimse.
CanberSert kişi, sağlam kişi, canı sağlam.
CanberkSağlam, canlı, metin
CanbolatCanı, özü çelik gibi güçlü kimse. bk. Canpolat
CanbulatCanı, özü çelik gibi güçlü kimse. bk. Canpolat
Candaİçte, özde, yürekte olan kimse.
CandanerSevecenliğin koruyucusu.
CandeğerUğruna herşey göze alınabilecek kadar sevilen anlamında.
CandemirCanı demir gibi sağlam, demir gibi kimse, demir canlı.
ÇandırMelez. 2. İnatçı, kavgacı.
CandoğanDoğuştan sevimli ve içten olan.
CandostGercek arkadaş ve dostluk.
CanerYürekten sevilecek kimse.
CanferAydın bilgili, güçlü saygın.
Çangaİyi bir soydan gelen, soylu
CangiraySevecenlik ve içtenlik yaraşır anlamında.
CankanÖzü hareketli olan kimse.
CankatYaşamına can ekle, sevinçle dol
CankayaÖzü sağlam olan kimse.
CankılıçÖzü klıç gibi keskin olan kimse.
CankızSevilen, sevimli, şirin kız.
CankoçSevimli, cana yakın kimse.
CankorurCanlı, neşeli ve koruyan anlamında.
Cankurtİçten ve sadık anlamında.
CankutNeşe, mutluluk, talih, baht.
Canolyaşamım ol, canım ol, bana can ol
CanpolatCanı polat gibi sağlam, canlı, çelik gibi kimse.
Cansaliçtenliğini ve sevecenliğini çevresine de saçan anlamında.
Cansay“Şirin, sevimli, cana yakın olarak kabul et” anlamında kullanılan bir ad.
CansenSevilen ve hoşlanılan kimseye hitaben.
CansetGenç kraliçe ya da prenses.
CansuHayat ve tazelik veren su, sevgili, sevimli.
CansunayYaşam sun ve Ay gibi güzel ol.
CansunerCanını feda eden kimse.
Cantaşiçtenlik ve sevecenlik iradesi gösteren.
CantekinDost, huzur dolu.
CantezAceleci, yerinde duramayan.
CantürkYaşam sevinci veren Türk.
CanyurtYurdunu büyük bir içtenlikle seven kişi anlamında.
ÇapanUlak, postacı, haber getiren.
ÇaparDurmadan koşan yiğit, atlı ulak
ÇapkanSaldırı amacıyla hücum eden. 2. Hızlı koşan.
CaranGüzel kokan bir tür çiçek.
CarullahAllah'a yakın olan
ÇavdarBuğdaygillerden çok türü bulunan bir un bitkisi.
Cavit/ CavidEbedi, sonsuz.
ÇavlanBir akarsuyun yüksekten köpürerek döküldüğü yer, çağlayan
ÇavlıTanınmış, ünlü, Selçukluların devlet adamlarından birkaçının adı
ÇavsarYiğit, kahraman, yılmaz.
ÇavuşYol gösteren. 2. Orduda bir rütbe.
ÇayanMavi gözlü kişi. 2. Kızak.
Çaylançay ve ırmağın geçit yeri.
CaymazSözünden dönmez, verdiği sözü tutar, vazgeçmez
CazipÇekici, ilgi uyandırıcı, albenili olan.
CebbarKuvvet ve kudret sahibi Allah.
CebeZırh, zırhlı giysi. 2. Savaşla ilgili silah ve araçlar.
CebealpSilah kuşanmış savaşçı.
ÇeberEl işlerinde becerikli olan. 2. Korkusuz ve uyanık kimse.
CebesoySilahlarla ilgilene soydan gelme anlamında.
ÇebiBir yaşındaki keçi yavrusu. 2. Meyve vermiş bağ.
CebrailAllah tarafındanPeygamberlere vahiy getirmekle görevlendirilen dört büyük melekten biri
ÇeçenKafkasya’da yaşayan bir halka verilen ad. 2. Zeki kişi. 3.Hitabet yeteneği olan. 4. Yakışıklı.
CeditYeni 2. Yeni var olmuş, yeni ortalığa çıkmış anlamında
CelalYücelik, ululuk, değer. Allah’ ın adlarındandır. Öfke, kızgınlık enerjisini temsil eder.
CelalettinBüyüklük ululuk, hışım
CelasunKahraman, cesur. Genç, sağlıklı, yiğit kimse
Celasun/CilasunBabayiğit, boylu, poslu, sağlıklı.
CelayirMoğolların kollarından birinin adı.
ÇelebiBey, ağa, görgülü ve ince kimse.
ÇelenYakışıklı, güzel gözüken. 2. Tepelerin kar tutmayan zirvesi. 3. Becerikli ve kurnaz kimse.
ÇelikSu verilip sertleştirilen demir, polat.
ÇelikelEli çelik gibi olan, çelik elli.
ÇelikerÇelik gibi sağlam kimse
ÇelikhanGüçlü ve kuvvetli hükümdar, yönetici manasındadır.
ÇelikkanSağlam kan demektir.
ÇelikkanatHer yanından güç ve kuvvet fışkıran.
ÇelikkayaÇelik gibi kuvvetli, kaya gibi sert.
ÇelikkolKolları çelik gibi kuvvetli olan.
ÇeliközÖzü çelik gibi sağlam olan kimse, çelik özlü.
ÇeliksoySoyu güçlü, kuvvetli olan.
ÇeliktaşÇelik gibi güçlü, taş gibi sert.
ÇeliktenÇelik gibi sağlam olan.
ÇeliktürkÇelik gibi kuvvetli, sağlam, güçlü Türk.
CelilUlu, yüce, manevi değeri yüksek olan.
CelilayUlu, yüce, yüksek ay.
CemToplanma bir araya gelme. Birlik. Hükümdar, şah.
CemalYüz güzelliği, fertteki güzellik
CemalettinGüzellik taşıyan
CemanKürt inanışlarına göre il merkezi.
CembeliKonusu Hakkari’de geçen bir halk kahramanı.
CemilGüzel erkek, iyilikle anma.
CemşitMitolojide İran şahı.
CenaniYürekten, gönülden.
CengaverSavaşçı, bahadır.
CengizhanEski Moğollarda, Moğol hükümdarı.
CerbezeMahir, ustalık. 2. Serinkanlılık.
ÇerçiKöy, pazar ve benzeri yerlerde dolaşarak ufak tefek tuhafiye eşyası satan gezginci esnaf.
ÇerkezKafkas halklarından birinin adı.
ÇermeÇay kıyılarında sulu ve yeşil yer.
CesaretYiğitlik, mertlik, atılım.
Çetinİstenilen yola getirilmesi, elde edilmesi zor, güç olan, Kolay olmayan, sert, sarp.
ÇetinalpZorlu ve yiğit, sert yiğit.
Çetinayİnatçı ama ay kadar zarif kişi.
ÇetinelZorlu el, güçlü el.
ÇetinerSağlam ve güçlü kimse, çetin kimse.
ÇetinkayaSağlam kaya, kaya gibi çetin.
ÇetinokHızlı ve sert kişi.
ÇetinözÖzü çetin kimse, çetin özlü.
ÇetinsoyKolayca yenilmeyen soy.
ÇetinsuÇok hızlı, güçlü akan su.
ÇetintaşTaş gibi sert ve de inatçı kişi.
ÇetintürkSert ve inatçı Türk.
ÇetinyiğitSert ve inatçı ve de cesur kişi.
CevahirKıymetli taş, cevher.
CevanFarsça’da genç, delikanlı anlamına gelir.
Cevdetİyilik, güzellik, olgunluk
CevheriBir şeyin özü ile ilgili anlamında.
ÇevikKolaylıkla, çabuklukla davranan, hareketleri hızlı, canlı
ÇevikbirÇeviklikte üstüne olmayan.
ÇevikelEli hızlı olan kimse.
ÇeviközÖzü çevik olan, çevik kimse
ÇeviksoyAtikliği ve hareketliliği soyundan gelme olan.
ÇeviktürkAtik ve hareketli Türk.
ÇevikyiğitKorkusuz ve atılgan kişi.
ÇevrenGökyüzünün yerle birleşmiş gibi olduğu yer, göz erimi, ufuk
CevriGüçlü, kuvvetli. 2. Anlayan kavrayan.
ÇevrimBir süreklilik içinde değişim. 2. Sınır. 3. Girdap.
CevvalHareketli, yerinde duramayan.
CeyhanAkdeniz'e dökülen bir nehir.
CeyhunTevrat’a göre cennetin 4 nehrinden biri.
CezlanMutluluk içinde olan.
CibranKürt komutanIarından biri.
CihanbayDünyanın en saygın kişisi.
CihanbeyDünyanın en saygın kişisi .
CihandarDünyayı zaptetmek isteyen.
CihanerkTüm dünyanın en kudretlisi, güçlüsü.
CihangirCihanı ele geçiren.
CihanhanDünyanın hÜkümdarı.
CihanmertDünyanın en dürüst insanı
CihanşanDünyaya nam salmış olan, bununla şana şöhrete kavuşmuş olan.
CihantürkDünyaya, aleme nam salmış Türk.
CihatDin uğruna savaşmak.
CindorukBir dağın en yüksek noktası, doruğu
ÇinerDoğru, dürüst insan.
CivanYeni yetme, körpe, genç.
CivanmertMert yaradılışlı, yüce gönüllü yiğit.
ÇizmenYol açan, yol gösteren; klavuz, önder.
ÇıdamGüçlü olma, dayanıklılık.
ÇınarBoyu otuz metreyi bulan, uzun yıllar yaşayan, geniş yapraklı ağaç.
ÇınaySoylu ay, ayın parlak zamanı.
ÇıvgınRüzgar ve karla karışık yağan yağmur
ÇoğanÇöven. 2. Kökü ve dallan köpüren bitki.
ÇoğaşIsı ve ışık kaynağı olan gökcismi, Güneş
ÇokanDağın en yüce yeri doruk
ÇokayKöyağası. 2. Eşkiya.
ÇokmertHerkese karşı mert ve dürüst olan.
ÇolakSakatlığı olan kişi.
ÇölaşanZorlukların üstesinden kolaylıkla gelebilen.
ÇölgeçenZorlukların üstesinden kolaylıkla gelebilen.
ÇolpanÇoban Yıldızı, Zühre, Venüs.
CömertPinti olmayan, eliaçık, gönlü yüce
CoşanCoşku duyan, heyecanlı. 2. İçi içine sığmayan.
CoşarHeyecan dolu, kabına sığmayan.
CoşkunayAy’ın parıltısını heyecanla içinde taşıyan anlamında.
CoşkunerKabına sığmayan kimse, coşkun yiğit, coşkun erkek.
CoşkunsuTaşmış olan akarsu
ÇoşkuntanTan vaktinin coşkusunu yüreğinde taşıyan.
CoşkuntürkCoşkulu, heyecanlı içi içine sığmayan Türk.
CumaMüslümanlar için haftanın kutsal günü. Toplanma manasına gelir.
CüneytKüçük asker, askercik anlamındadır. Büyük bir mutasavvufun adıdır
CuraDost, arkadaş, yaren. 2. Güzel ve uyumlu ses. 3. Bir tür halk sazı. 4. Küçük atmaca.
CüretAtılganlık, cesaret, yiğitlik.
DadakBüyük kardeş, ağabey. 2. Bebek. 3. Bir yiyeceğin tadına bakmak için yenilen parçası, tadımlık. 4. Şeker, akide şekeri.
Dadaloğlu19. yy. da yaşamış. Anadolu halk Ozanı.
DadaşErkek kardeş. 2. Delikanlı. yiğit kimse. 3. Doğu illerinde seslenme sözü olarak kullanılır. Dağaşan
DağÇevresindeki araziye göre çok yüksek olan toprak, kaya
DağardıDağın sırt kısmı, arkası
DağaşanDağları aşıp giden, engel tanımayan
DağdelenDağları delecek denli azimli olan.
DağhanDağ ve han kelimelerinin birleşimden oluşmuştur. Eski Türklerde dağ tanrısının adıdır.
DağıstanTürk kökenli Kafkasya ülkesi
DağlıDağlık yerleşim yerlerinde yaşayan kimse
DahiOlağanüstü zeki ve yetenekli.
DaiDua eden, duacı. 2. Davet eden, çağıran.
DalanDal gibi olan, dal gibi ince yapılı
DalayDeniz. Dal gibi ince Ay gibi güzel.
DalboğaKoruyucu yürekli kimse.
DalcaDal gibi ince, uzun, narin.
DaldalKahraman, cesur kişi.
DaldikenAğaç yetiştiren kimse.
DalgaDenizin rüzgarla kabarması sonucu oluşan hareketlilik. 2. Denizdeki hareketli su kütlesi.
DalgıçGenellikle özel donanımla su yüzeyi altında çalışmayı meslek edinen kimse.
Dalım“Gücüm, kuvvetim” anlamında kullanılan bir ad.
DalkılıçKılıcı elinde olan, hazır bekleyen.
DalkoçKoruyucu, arka çıkıcı kimse.
DalsarSaldır ve sar, saldır ve kuşat
DaltekinKoruyucu, kayırıcı hükümdar.
DalyanDeniz, göl ve nehirlerde kıyılara yakın kurulan büyük balık avlama yeri. 2. Denizde yüzeye yakın yosunlu kaya. 3. Deniz kıyılarında ve denizin dibinde dalgalı biçimde görülen kum.
DamarCanlıların kan akışını sağlayan sistem. 2. Madenin bol bulunduğu kanal. 3. İnsandaki inatçı karakter.
DamraPeygamber efendimizin sütkardeşinin adı.
DanişBilim, bilgi. 2. Bilhi sahipleri.
DanışBilgi, bilme, danışma
DanışmanBelli konularda bilgisine başvurulan kişi.
DanışmentBaşvurulan kimse.
DanyalKutsal kitapta adı geçen İsrail peygamberi.
DarcanSıkıntılı, sabırsız kimse, serçe büyüklüğünde boz renkli kuş
DardoğanZamanını beklemeden doğan, sabırsız doğan
DaverDoğru, adil yönetici.
DavranHamle yap, atak yap
Davud / DavutEr. Kendisine kitap olarak Zebur’un gönderildiği büyük peygamberlerden biri. Kur’an-ı Kerim’de 16 yerde ismi geçer. – Türk dil kuralına göre d/t olarak kullanılır.
Davutİsraillilerin, sesinin güzelliği ve şairliği ile tanınan hükümdar ve peygamberi.İbranca’da “sevgili, aziz” anlamında olduğu sanılıyor.
DayançKatlanma gücü, dayanma gücü, dayanış
DayanışmaYardımlaşma, destekleme.
DayarHazır, tamamlanmış olan.
DayıBirini kollayıp gözeten kimse. 2. Annenin erkek kardeşi. 3. Külhanbeyi.
DebernuşEshab-ı Kehf´den – 7 Uyurlar´dan. Efsus ya da Yarpuz denilen bir şehirde Dakyanus (Dakyus) adındaki zalim hükümdar, halkı kendisine ve putlarına tapmaya zorlar. Allah´ın varlığına ve birliğine inanan birkaç genç ise gizlice ibadet ederek bu zalimin buyruğu dışına çıkar. Bunu haber alan Dakyanus´tan kaçan gençler, yolda kendileri gibi inançlı bir çobana rastlar. Çobanın bildiği ve yanında su olan bir mağaraya sığınan yedi kişi, burada uykuya dalar.Bu konu Kuran’da Kehf süresin de geçmektedir. Debernuş, bu 7 kişiden biridir.
DedeAta, annenin ya da babanın babası. 2. Ata. 3. Bazı dervişlere verilen ad.
DeğerBir şeyin önemi, ederi
DeğmerSeçkin, nitelikli, kabul gören.
DehalAziz, dost, canayakın.
DelalCilve, naz, işve. İnsana güzel ve sevimli görünecek hal, durum.
DelaliAzizlik, aziz; naz.
Deli DumrulAdı dede korkutta geçen Türk Yiğidi
DelikanCoşkulu, yerinde duramayan – Çocukluk çağından ergenliğe eren kimse.
DelikanlıÇocukluk çağından çıkmış genç erkek. 2. Sözünün eri, dürüst, namuslu kimse.
DemirÇok sağlam bir metal
DemiralpDemir gibi sağlam yiğit
DemirayDemir gibi sağlam ve Ay gibi güzel.
Demirbağİlişkilerinde demir gibi sert olan.
DemirbaşHer zaman için var olan. 2. Bir yerde kullanılan, bir yere kayıtlı olan, bir görevliden öbürüne
DemirbilekSağlam bilekli, güçlü kimse.
DemirbükenDemiri bükebilecek denli yiğit kimse
DemircanÇok canlı, sağlam.
DemirdelenDemiri delebilecek güçte olan.
DemirdövenDemirci, demiri işleyen.
DemirerDemir gibi sağlam kimse, güçlü kimse.
DemirezenDemiri ezebilecek kadar gücü olan.
DemirgüçSağlam ve güçlü kimse.
DemirkanSağlam ve güçlü kan.
DemirkayaDemir ve kaya gibi sağlam kimse.
DemirkıranGüçlü kimse, babayiğit.
DemirkökKökleri sağlam olan.
DemirkolDemir gibi güçlü kollan olan.
DemirkurtGüçlü, kuvvetli, sert kimse.
DemirkutGüçlü, kuvvetli, sert kimse.
DemirmanDemir gibi güçlü, sağlam kimse.
DemirokSağlam ok, demirden yapılmış ok.
DemirolDemir gibi güçlü ol.
DemirözÖzü demir gibi sağlam olan.
DemirpençeElleri demir gibi sert olan.
DemirşahDemir gibi sağlam hükümdar.
DemirsoySoyu güçlü olan kişi.
DemirsuDemir gibi sağlam ve su kadar berrak olan.
DemirtaşDemir ve taş gibi kimse, güçlü kimse, demir gülle.
DemirtekinSağlam ve uğurlu.
DemirtikenDemir gibi sağlam biricik olan, demir şehzade
DemirtuğDemirden yapılmış sorguç.
DemirtürkDemir gibi Türk.
DemiryürekYürekli, yiğit, korkusuz, güçlü kimse.
DemrenOkun ucuna geçirilmiş demir parçası
DengizerDenizci, deniz eri, deniz adamı
DenizDerya, büyük tuzlu su birikintisi
DenizcanDeniz adamı, denizci.
DenizelEli deniz gibi bolluk getiren kişi.
DenizerDenizci, deniz eri, deniz adamı.
DenizmanDenizci, deniz adamı
DenizmenDenizi seven adam.
DeniztekinDeniz adamı, denizci.
DenkUygunluk, eşitlik durumu
DenkelEşitlik, uygunluk, eşit insanlar.
DenktaşYük yüklemeye yarayan, taş, denk taşı, aynı yaşta bulunan, Yaşıt, akran, eşit özdeş.
DenliTerbiyeli ve saygılı.
DenlisoyTerbiyeli ve saygılı bir soydan gelen.
DenlitürkTerbiyeli ve saygılı Türk.
DeranGüzellik.Derhal, o anda hemen anlamlarındadır.
DerdaKur’an fıkıh ve hadis ili.
DerinÇok gelişmiş, çok ilerlemiş. 2. Yoğun. 3. İçten gelen.
DerinkökKökü çok eskilere dayanan.
DerinözÖzü derin olan kimse, derin özlü.
DerinsoySoyu, geçmişi çok eskilere dayanan.
DerlenBaşkaları seni toplasın, derleme işine konu ol, toparlasınlar, toplan
DervişAlçak gönüllü, hoşgörü sahibi
DeryaDeniz. 2. Çok bilgili, engin kimse. 3. Çok, pek çok.
DesteBağlam, demet, 10 parçadan oluşan bütün.
DevanKoşmak, hızla gitmek
DevinerEmek harcayan yiğit.
DevletToprak bütünlüğüne bağlı kalarak siyasi açıdan teşkilatlanmış tüzel varlık. 2. Mutluluk; talih.
DevrimDünya görüşünde, felsefede, bilimde, sanatta veya toplumsal düzende birdenbire olan niteliksel değişme.
DevrimerDevrimci, devrim yapan kimse, devrimin yiğidi
DidarGörüş, görme gücü. 2. Yüz, çehre, suret.
Dikbaşİnatçı, bildiğinden dönmeyen, büyüklerinin sözünü dinlemeyen, boyun eğmez. 2. Kurumlu.
DikenBazı bitkilerin dal, yaprak, meyve kabuğu gibi bölümlerinde ve bazı hayvanların derisinde bulunan sert, ucu sivri ve batıcı çıkıntılardan her biri.
DikerBaşı dik kimse, dik başlı yiğit
DikmenKoni biçiminde sivri tepe, dağların en yüksek yeri, doruk, dik yerdeki orman, yayla,
DiksoyBaş eğmeyen gelenekten gelen.
DilbirinGönül çekmek, sevdalı.
DilercanDileyen can, dileyen kimse
DilkoçerSevimli, neşeli şakacı.
DilmaçDili çok iyi bilen, dil ustası.
DilmenDil bilen kimse, dilci.
DilsafaDerdi olmayan, rahat
DilsoziSamimi, içten, sadık.
DinçGüçlü, kuvvetli, dayanıklı
DinçalpGüçlü yiğit, güçlü ve yiğit
DincelDinç bir duruma gel, dinçleş, dinç el güçlü el
DinçerkGüçlü kuvvetli kişi
DinçgilSağlam, sağlıklı aileden gelen.
DinçkalHep dinç ol manasındadır.
DinçkayaGüçlü kaya, kaya gibi sağlam güçlü
DinçkolSağlıklı ve güçlü koL.
DinçmenSağlam, güçlü, kimse, güçlü erkek
DinçokSağlam ok, güçlü ok
DinçolGücü kuvveti yerinde biri ol, güçlü ol
DinçözDinç kimse, dinç özlü, güçlü kimse
DinçsaySaygın ve sağlıklı kişi. .
DinçtürkSağlıklı, sağlam Türk, güçlü Türk
DindarAllah’a inanmış, bağlanmış olan kimse.
DirenKarşı koy, dayan, harmanda sapları yaymaya yarayan, uzun çatallı, ağaçtan yapılmış bir tarım aracı.
DiricanSağlıklı güçlü kimse
DirimHayat, yaşam, yaşama gücü
DirimtekinHayat dolu şehzade
DirisoyGüçlü soy, canlı soy
DirlikDüzen içinde mutlu yaşam, mutluluk, sevinç, iyi geçinme, erinç
DoğaçÖnceden düşünülüp hazırlanmadan ortaya çıkan düşünce
DoğalOlağan olarak ortaya çıkmış olan, doğaya uygun, yapay Olmayan, yapmacıksız
DoğanalpŞahin ve yiğit, yiğit kimse
DoğanayAyın ilk günlerinde Ay, yeni Ay (ayın ilk günleri doğan çocuklara verilir)
DoğanerŞahin gibi kimse, şahin gibi yiğit
DoğangünDoğmakta olan, doğan güneş
Doğantan(şafakta doğan için) tan gibi doğmuş olan, yeni tan
DoğruerYalan söylemeyen, haksızlık yapmayan kimse, içi dışı bir kimse
DoğrulHerhangi bir yöne doğru yönlen, toparlan, dik duruma gel doğru ol
DoğruolEğrilikten kaçın, haksızlık etme, içi dışı bir ol
Doğruözİçi dışı bir kimse, özü doğru
DoğuhanDoğunun hükümdarı.
DoğukanDoğunun hakanı demektir
DolunDolgun, dolarak biçimi yuvarlaklaşmış, ayın ondördü
DolunayAyın bütün olarak görüldüğü hali.
DomaniçTümsek, yokuş. 2. Kambur.
Donat“Donat, süsle” anlamında kullanılan bir ad.
Dönmezİnandığından geri dönmeyen kişi
Dönmezerİnandığını yapan kimse, inandığı yolda giden kimse, sözünde duran yiğit
DönmezsoySözünden dönmeyen soy.
DoraEn yüksek yer, uç. Bir şeyin uç kısmı yukarısı tepesi. Dağ doruğu anlamlarını taşır.
DorakTepe, en yüksek yer, doruk.
DoruGövdesi kızıl, ayakları ve yelesi kara olan at. 2. Doruk.
DorukZirve, dağların en yüksek noktası
DorukhanYüksekteki hükümdar
DoruktekinYüce ve biricik, yüce şehzade
DostSevilen ve güvenilen yakın arkadaş, gönüldeş
DuhaKur’anı Kerim’de 93. surenin ismi, kuşluk vakti.
DuhanKıyamet gününde çıkacak duman
DülgerYapıların tahta işlerini yapan kimse.
DumrulDedem Korkut öykülerinde geçen bir ad
Dündarbk. Dindar 2. T. Eski ordu düzeninde artçı birlik.
DündaralpDinine bağlı yiğit. 2. T. Eski ordu düzenindeki artçı birlikte yer alan yiğit.
DuranYerinde kalan, bekleyen
Durcansen cansın, sevgilisin ve yaşamalısın anlamında, (çocuğu yaşamayan Ailelerin koyduğu bir ad)
DurmuşÇocukların sık ölümleri karşısında konulan dilek ifadesi
Durmuş/DursunÇocukların sık ölümleri karşısında konulan dilek ifadesi
DürriParlak, parlayan, inci gibi parlayan.
DursunaliKız çocuğu olmayan ailelerin en son doğan erkek çocuklarına verdikleri isim.
DurualpTemiz ve yiğit kimse
DurukDurulmuş, duru, berrak. 2. Doruk. 3. Belli bir süre değişmeyen, olduğu gibi kalan.
DurukalTemiz kal, berrak kal
DurulSuyun durulması, aklanması
DurusanAdı sanı temiz kimse
DuruselSaf ve berrak akan sel.
DurusoyTemiz soylu, saf kanlı
DurutekinTemiz ve biricik, pırıl pırıl ve bir tane olan kimse, temiz şehzade
DurutürkTemiz, dürüst Türk.
DuyalDuygulu duyarlı çabuk duygulanan
DuygunHislerini yoğun yaşayan, duygusal.
DüzeyBir kimsenin başkalarına göre değer ve yücelik derecesi.
DüzgünYamuk olmayan, doğru
EbetSonu olmayan zaman, sonsuzluk.
EbrarHayır sahipleri, iyiler, dindarlar, özü sözü doğru olanlar; sadıklar ve iyiler manasındadır.
Ebubekirİlk halife olan Hz. Ebubekir’in ismidir. Bekir’in babası manasındadır.
EcebayVarlıklı ve ulu kişi.
EcekanGeçmişinde yücelik saygınlık barındıran.
EcevitAçıkgöz, çevik, çalışkan ve sinirli anlamlarındadır.
EcirGüzel işler karşılığında alınan mükafattır
EcmelÇok güzel, yakışıklı.
EcvetMükemmel. 2. Eli açık olan.
EdeAta, dede. 2. Büyük erkek kardeş. 3. Kendisine saygı gösterilen kimse.
EdebaliOsman Gazi’nin hocası. Edeb ve Ali isimlerinin birleşimi ile oluşur.
Edgüerİyi kimse, iyi er manasındadır.
Edgükanİyi soydan gelen kimse.
EdipEdepli terbiyeli / Edebiyatla ilgilenen kişi.
EdizDeğerli, ulu, yüce, yüksek
EdraVücudu beyaz, başı siyah at.
EfdalEn değerli en yüksek.
Efe BuğraAğabey, büyük kardeştir. Buğra; büyük erkek deve, iki hörgüçlü devedir.
EfecanAfacan, hareketli, ele avuca sığmaz anlamlarını taşır.
Efecan / AfacanHareketli, ele avuca sığmaz, akıllı
EfekanYiğit bir soydan gelen.
EfendiSaygıdeğer, ince çelebi kimse. 2. Sözü geçen, buyruğu yürüyen kişi. 3. Eğitim görmüş kişi için
EfganAğlamak, feryat etmek.
EfgenDüşüren yıkan kimse.
EfkanÇığlıklar, inlemeler.
EfkarTasa, kaygı, üzüntü. 2. Düşünceler, fikirler.
EflahFeraha kavuşan, kurtulan.
EflalEflal (افلال) kelimesi Arapça sözlüklerde ‘kurak, bitkisiz yer’, ‘hezimete uğrayan’ manalarına gelen el-fell (الفل) kelimesinin çoğulu olarak geçmektedir. Buna göre Eflal, ‘kurak, bitkisiz yerler’, ‘hezimete uğrayanlar’ manalarına gelir. Kötü enerjili bir isimdir.
EflatunAçık mor, leylak rengi ile erguvan arası / Bilgin, bilgili, herşeyi bilerek doğan çocuk.
EfrahimHz. Yusuf un ikinci oğlu. Orta Filistin’de yerleşen İsrail kabilesine adını verdiği söylenir. Bu kabile Hz. Süleyman’ın ölümünden sonra asıl İsrail topluluğunun 12 kola ayrılmasında etken oldu.
EfranSevinçli, mesut, neşeli kimsedir.
EfsaneKulaktan kulağa yayılan öyküdür.
EfserTaç, padişah tacı ve subay anlamına gelir.
EftalEn değerli en yüksek.
EgeBir çocuğu koruyan, işlerine bakan ve her hâlinden sorumlu olan kimse. 2. Yaşça büyük. 3. Sahip
Egecanİçten ve sevecenlikle sahip çıkan.
EgehanEngin denizlerin hükümdarı
EgesalEgeli olmasıyla nam salmış olan.
EgesanEgeli olmasıyla anılan.
EgetürkEngin görüşlü Türk.
EğmenTalihli, uğurlu, kısmetli
EjderBir masal yaratığı, korkulan, güçlü
EjderhanAcımasız hükümdar.
EkberAllah’ ın sıfatlarındadır. En büyük manasındadır. İsim olarak kullanılması uygun olmayabilir.
EkeUsta, bilgili, deneyli, yetişkin, açıkgöz, zeki
EkemenAçıkgöz kimse, zeki kimse, bilgili, görgülü, deneyli kimse, manalarındadır.
EkenTarım ile uğraşan kişidir.
EkenelElleriyle toprağı eken kişi.
EkenerToprağa tohum serpen kimsedir.
EkinEkilmiş tahılın filiz vermiş biçimi, tarlada bitmiş tahıl. 2. Buğday. 3. Kültür.
EkinerTarımla uğraşan kimse
EkmelDaha, pek kâmil, mükemmel ve kusursuz olan. En uygun, en eksiksiz olandır. Ekmel-i Enbiya
EkmeleddinDinin en olgunu, dinin tamamı.
EkremPek cömert, iyiliksever manasındadır.
Elbekİl beyi, ellerin beyi demektir.
Elberİyiligi ve ihsani bol olan demek
ElbirUzlaştırıcı, arabulucu, bir işi birlikte yapan
ElbruzBoyu uzun yakışıklı
ElçiBir devleti başka bir devlet katında temsil eden kimse, sefir. 2. Bir Uzlaşma sağlamak veya iş bitirmek için birinin yanına gönderilen kimse. 3. Yalvaç, peygamber, resul.
EldemEhli. 2. Cana yakın.
ElfidaFeda etme, gözden çıkarmak.
ElitezElitez, eline çabuk.
ElvanRenkler, çeşitler. 2. Rengârenk.
ElverdiYardım eden, yardımcı.
ElyesaKur’an-ı Kerim’de adı geçen bir peygamber. Kur’ân-ı Kerîm’de, “İsmail, Elyesa’, Yûnus ve Lût’a da yol gösterdik; hepsini âlemlere üstün kıldık” (el-En’âm 6/86), “İsmail’i, Elyesa’ı, Zülkifl’i de an. Hepsi de iyilerdendir. (Sâd 38/48) mealindeki iki âyette anılması ve İslâmî kaynaklarda verilen şeceresi dışında onunla ilgili herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
EmanEmniyet, güvence gibi anlamları vardır.
EmanetKorunmak birine veya bir yere bırakılan eşya, kimse. 2. Bir kimse ile birine gönderilen şey. 3. Eşyanın emanet olarak
EmbiyaPeygamberler, Evliya.
EmekUzun ve yorucu çalışma. 2. Bir amaç uğruna harcanan yoğun beden ve zihin gücü.
EmetullahAllah’ın bereketi.
Emir Efe'Emir''', Müslüman Ortadoğu ülkelerinde bey, askeri komutan, vali ya da yüksek rütbeli subay
Emir KaanBuyruk, komutan, talimat, ferman anlamlarındadır.
Emir TahaTaha; Hz. Ömer’e Müslüman olmadan önce okunan ilk suredir. Emir+ Taha isimlerinin beraber kullanımı ile oluşan bir addır.
EmirayEmir ve ay isimlerinden oluşmuş.
EmirbeyYöneten saygın kişi.
EmircanBir kavmin, bir şehrin başı; büyük bir hanedana mensup kimse anlamlarındadır. Peygamberin soyundan gelendir.
EmirhanEmir veren han, yönetici
EmirkanBir kavmin, bir şehrin başı.
EmirsoyBuyuran, hükümran bir soydan gelen.
EmranKürkler, hayvan derileri.
EmreAşık, halk ozanı, arkadaş
EmrullahAllah’ ın emri manasındadır.
EnçGüvenilir kimse, erinçli kişi
EndamGül boylu, ince uzun, güzel endamlı.
EnderÇok az, çok seyrek, az bulunan.
EneçDağlardaki karın erimesiyle kendine yatak oluşturan ve yaz gelmesiyle de kuruyan su yatağı. 2.
EnerEn yiğit, en er kişidir.
EnerenÇok ermiş, ermişlerin ileri geleni.
EnesSoylu Arap atı, küheylan manasındadır.
EnginUcu bucağı görünmeyecek kadar geniş, çok geniş.
EnginayUçsuz bucaksız ay.
Enginelİyi yetiştirilmiş derin bilgi sahibi kişi.
EnginerEngin yiğit, engin er, engin kimse.
EnginsuUçsuz bucaksız deniz.
EngintürkHer yanı sarmış olan Türk – Derin bilgiye sahip Türk.
EngizDerelerde sık ağaçlardan oluşan karanlık. Ağaç filizi.
EngürHepsinden gür olandır.
Enis / EnesSevimli, dost canayakın
EnsarKoruyup gözeten, yardımcı olan.
EnsariEnsar kişilerden biri.
EnverEn ışıklı, en parlak, nurlu güzel kişidir.
ErErkek, yiğit, kahraman, yürekli, yetenekli, rütbesiz asker anlamlarını taşır.
EracarGüçlü er gürbüz kimsedir.
ErakalınAlnı açık yiğit, ak alınlı kimsedir.
ErakıncıAkıncı yiğit, akıncı askerdir.
EralanHer anlamda yiğitliğini gösteren.
EralpYiğit erkek, yiğit kimse, yiğitler yiğidi.
EraltayAltay dağlarından gelmiş yiğit.
EranYiğit diye anılacak kişi; anmakta geç kalma.
ErandaçBaşkasından anı kalmış yiğit
EranılYiğit olarak anılasın manasındadır.
EraslanAslan gibi korkusuz ve güçlü olan kişidir.
EraydınAydın yiğit aydınlık yiğit
ErbaturYiğitler yiğidi, er yiğit, bahadır.
ErberkCesur ve şimşek gibi hızlı.
ErbilYiğitliği ile bilinen.
ErbilekYiğit bilekli, bükülmez bilekli
ErbilenBilgili, yiğit, bilen er
ErbilirBilen kimse, bilgili ve yiğit
ErboğaBoğa gibi güce sahip olan.
ErboyYiğit, boylu, endamlı.
ErbuğYiğitler başı, komutan
ErbuğaBoğa gibi yiğit kimse, yiğit boğa
ErcanYiğit, korkusuz olan candır.
ErceYiğitçe, yiğide benzer bir biçimde.
ErçelikÇelik gibi yiğit, çelik er kişi
ErçetinSağlam yiğit çetin er, güç er, zorlu er kişi
ErçevikCanlı, hareketli yiğit
ErcihanKorkusuzluğuyla, yiğitliğiyle dünyaya nam salmış kişi.
ErçinErken doğan, En erken davranan
ErciyesKayseri’deki dağın ismi.
Ercümendİtibarı olan, çevresinde saygı gören.
Erda / ErdağDağ gibi er, dağ gibi yiğit
ErdağDağ gibi er, dağ gibi yiğit
ErdemFazilet, ahlak, ruhsal ve manevi olgunluk
ErdemliAhlaki açıdan her alanda yeterliliğe sahip olan, faziletli.
Erdenİnsan eli değmemiş, bakir,
ErdenalpDürüst ve iyiliksever yiğit·
ErdenizDenizci yiğit kişi
ErdiUlaştı, yetişti, olgunlaştı, büyüdü, başakları olgunlaşmış ekin
ErdibeyErmişliğiyle itibar gören kişi
ErdikUlaştık, yetiştik, kavuştuk, eriştik
ErdimTanrı yolunda ermiş durumuna geldim” “eriştim” “olgunlaştım” anlamındadır.
ErdinEreğine ulaştın; Tanrı yolunda ermiş duruma geldin, olgunlaştın yetiştin anlamındadır.
ErdinerAmacına ulaşan yiğit.
ErdoğErken doğ, yiğit doğ
ErdoğanYiğit doğan kişidir.
ErdoğduYiğit olarak doğdu, erken doğdu
ErdölekAğırbaşlı, yiğit, uslu yiğit
ErdönmezAğzından çıkanı sahiplenen ve sözünden dönmeyen
ErduranDuran, yaşayan yiğit.
ErduruKatışıksız er, duru er
ErekUlaşılmak istenen, ardından koşulan şey, amaç, erişilmek İstenen sonuç
ErekenVaktinden önce eken, erken eken
ErenErkek. 2. Olağanüstü sezgileriyle birtakım gerçekleri gördüğüne inanılan kimse. 3. Deneyimli, akıllı kimseler. 4. Dost. 5. Hayırlı çocuk.
ErenayErmiş ve ay gibi aydınlık.
ErencanErmiş kimse, ermiş can
ErendizEn büyük gezegen, jüpiter.
ErengüçErmiş ve güçlü kimse
ErenlerOlağanüstü sezgileriyle bazı gerçekleri gördüğüne inanılan kişi. 2. Kendini tüm benliğiyle Tanrı’ya adamış kimse.
ErensoyErmiş soy, yiğit soy
ErensüErmiş asker, yiğit subay
ErentürkHer şeyi bilen Türk.
ErenuluErmiş ve ulu kimse
ErenuluğErmiş ve ulu kimse
ErerYiğit er, yiğit erkek
ErerenBenliğinden ayrılmış, kendini Tanrıya adamış.
ErezBuğday ve arpa tarlalarında yetişen deliceotu da denilen bir bitki. Acı bağdem ağacı.
ErgalipGücüyle üstün gelen.
ErgaziYiğit, kahraman, savaşçı.
ErgenBuluğ çağına erişmiş olan. 2. Henüz evlenmemiş olan, bekar.
ErgeneÇadır kapısı. 2. Dağ yamacl.
ErgenerHenüz evlenmemiş evlenecek çağa girmiş yiğit
ErgiGüzelliği yakalama. 2. İyi bir şeye erişme durumu, mazhariyet-
Ergicanİstenilen iyi ve güzel şeye erişmiş kimse; erişmiş can; kendisine kavuşulmuş cananlamalarındadır.
ErginOlmuş, yetişmiş, kemale ermiş. 2. Haklarını kullanabilecek yaşa gelmiş olan.
ErginayAy gibi parıldayan delikanlı.
ErginbayErişmiş, yetişmiş, olgunlaşmış ve zengin
ErgincanOlgunlaşmış kimse
ErginerYetişmiş, olgunlaşmış er.
ErginsoyErgin bir hale gelmiş soy
Ergisoyİstediğine ulaşmış soydan olan kimse
ErgökmenGök yüzlü ve sarışın erkek
ErgönülGönülden dürüst kişi.
ErgüçGüçlü er, erkek ve güçlü
ErgüderBaşka erleri güdecek denli yiğit
ErgüleçGüler yüzlü kimse, güleç yiğit
ErgülenGüler yüzlü, sempatik.
ErgülerDurmaksızın gülen anlamında.
Ergümenistediklerini elde etmiş olan.
ErgunHızlı, atak, sert başlı at.
Ergun / ErgünSert başlı oynak hızlı at / Sulu serpken kar
Ergun/ErgünSert başlı oynak hızlı at / Sulu serpken kar (Ergün)
ErgüneyHer ilişkisinde mütevazi olan.
ErgüvenKendine güvenen, kendiyle barışık olan.
ErgüvençGüvenç olan kimse, güvenilir er
ErikerErmiş ve yiğit, yetişkin yiğit
ErimBir şeyin erebileceği uzaklık. 2. İyi bir şeye işaret olan durum. 3. Sevgi. 4. Müjde.
ErimerSevilen kimse, muştu olan er
ErinçerMutluluk içinde yaşayan kimse, dirlik düzenlik içinde yaşayan erkek
EripBilgisi ve yeteneğiyle zeki olduğunu belli eden kişi.
ErişenOlgunlaşan, erginleşen, ulaşan, yetişen
ErişkinYetkinliğe ermiş, gelişmiş.
ErizgiAkıllı kimse zeki erkek
Erışıniçindeki cevheri paylaşan.
ErkYaptırma gücü, güç sözü geçerlilik
ErkalYiğit kalmanasındadır.
ErkamRakam, sayı işaretleridir.
ErkelGüçle ilgili, güçsel
ErkerGüçlü erkek, güç sahibi kimse
ErkinTekbaşına iş gören, serbest
ErkinelÖzgür el, özgürlüğünü seven.
Erkinerİstediği gibi davranabilen erkek, özgür kimse, özgür yiğit
ErkılıçKılıç gibi kudretli kişi.
ErkmenGüçlü kimse, güçlü erkek, sözü geçen kimse
ErkoçYiğit koç, koç gibi erkek
ErkoçakEliaçık erkek, cömert kimse, yiğit er, koçak er
ErkolGüçlü ol, güç sahibi ol, yiğit ol
ErksalGüç Sal, güç gönder
ErksanGüç sahibi ün, güçlü ad
ErkulYiğit kul, yiğit kimse
ErkuntSağlam er, dayanıklı er
ErkutUğur getiren yiğit, uğurlu yiğit
ErkutayYiğit, uğurlu ve Ay gibi kimse
ErkutluUğurlu yiğit, kutlu yiğit
ErlaçinSarp er, yalçın kaya gibi erkek, şahin gibi erkek
Ermişİstediğine kavuşmuş – Dini inançlara göre kendisinde olağanüstü manevi güç bulunan kişi, evliya, veli.
ErmutluMutluluk içinde yaşayan er
ErnoyanCesur, korkusuz komutan anlamında.
EroğanYiğit barış tanrısı, güçlü er
Eroğuzİyi ve doğru erkek, iyi erkek arkadaş, tosun gibi erkek Gürbüz erkek
ErolErkek ol sözünde dur anlamında
ErolanYiğit olan, erkek olan, er olan
ErözÖzü yiğit, yiğit özlü, yiğit kimse
ErozanYiğit ve şair kimse, yiğit şair
ErsalErkenden gönder, erken salıver
ErsanYiğit ünlü, er sanlı
ErsayYiğit olarak saygı göster
ErsayınSaygıdeğer yiğit, saygı gösterilmesi gereken kimse
ErşetDürüstlükten hiç ayrılmayan.
ErsevErkek ol ve sev, erken sev
ErsevenErken seven kimse, yiğit kimse
ErsevinErkenden, vaktinden önce sevinç duy, vaktinden önce sevin
ErsezenVaktinden önce sezen kimse
ErsezerErken sezer, vaktinden önce sezer
Ersonson yiğit, son erkek anlamında, ailenin sonuncu erkek çocuğuna verilen ad
ErsonsSon yiğit, son erkek anlamında, ailenin sonuncu erkek çocuğuna verilen ad
ErsoyErkek soy, yiğit soy
ErsüYiğit asker, yiğit subay
ErsunErken sun, vaktinden önce sun
ErsungurYiğit ve doğan gibi yırtıcı
ErtaçErkekliği taç gibi taşıyan
ErtanTan gibi ateş renkli er
ErtaşYiğit ve taş gibi sağlam kimse
ErtaylanYiğit ve uzun boylu kimse
ErteSonraki, gün; şafak sökme zamanı; herhangi bir işteki ilk başarı
ErtekinYiğit ve tek, yiğit prens
ErtenSabah, gündoğumu anı
ErtingüHayranlık uyandıran.
ErtokGözü yükseklerde olmayan, gözü tok yiğit
ErtöreTörelerine bağlı yiğit.
ErtözYiğit ve cevherli kimse
ErtuğSorguçlu yiğit, tuğlu yiğit
ErtugayYiğitler topluluğu anlamında
ErtuğrulTemiz yürekli doğru yiğit
ErtünAkşamın ilk saatleri, gecenin başlangıç saatleri
ErtunçTunçtan yapılmış, sağlam, yiğit erkek
ErtuncaYiğit, Tunca ırmağı
ErtuncayYiğit ve tunçtan yapılmış ay
ErtürkYiğit Türk, erkek Türk
ErtüzünDüzgün er, yiğit ve düzgün kimse
ErülgenUlu yiğit, yüce yiğit, metin yiğit
ErünYiğit diye tanınan, ünlü yiğit
ErünalYiğit olarak tanın, yiğit olarak ün al
EryalçınÇıplak, yalçın kaya gibi yiğit kimse
EryamanHer bakımdan alışılmışın üstünde olan yiğit
EryavuzÇok sert yiğit, yavuz erkek
EryılmazHiçbir şeyden korkusu olmayan yiğit, gözü korkusuz yiğit
ErzanUygun, münasip, layık
ErziDini vecibelerini yerine getiren.
Esad/EsatÇok uğurlu ve mutlu
EsenbaySağlıklı ve saygın kişi.
EsenbeySağlıklı ve beyfendi kişi.
EsendalSağlıklı, huzurlu kişi.
EsendemirSağlıklı ve demir gibi
EsengürRüzgar gibi gürleyen.
EsenhanSağlıklı hükümdar.
EsenkalSağlıklı ve huzurlu ol.
EsenkulSağlıklı ve huzurlu insan.
EsentanTan vaktinde esen rüzgar.
EsentaşSağlıklı, taş gibi.
EseralpYiğitliği dilden dile rüzgar gibi dolanan
EserbeyÇok yakışıklı ve beyefendi kişi
EserhaliArkasında büyük eserler bırakan hükümdar
EserkayaHeykel gibi güzel.
EsersoyEserleriyle anılan bir soydan gelen.
EsertaşSert ve taş gibi sağlam.
EsertürkBüyük eserler bırakmış Türk.
Eşfakİçten, çok şefkatli olan.
EsinalpYiğitliği çok kişiye örnek olan.
EsinbaySaygıdeğerliliğiyle çok kişiye örnek olan.
EsinerSabah yeli gibi tatlı ve yiğit kimse, esin veren kimse
EşitNiteliği, görünüşü aynı olan.
EskinalpSert esen yel gibi yiğit
EslekÇalışkan. 2. Girişken.
EşmenEş, dost, arkadaş, akran.
EşrefŞerefli, şeref sahibi / Uğurlu
Ethem/ EdhemKara, yağız at
EtizYüce, yüksek, değerli
EtkaTakvayla yaşayan, Allah korkusu ile günahtan çok fazla çekinen
EtkinEtkileyici, yaptırıcı
EvginGecikmemesi gereken, acil, aceleci…
EvliyaErmişler – Koruyup gözetenler – Allaha yakın olanlar.
EvranUzun boylu. 2. Kasırga. 3. Kainat.
EvreBir olayda birbiri ardınca gelen değişik durumların Her biri, alınan yol aşama
EvrenselDünya ölçüsünde olan
EvrimAşamalarla kendini gösteren ilerleme, değişim
EylemBir durumu değiştirmek için gösterilen çaba.
EymenDaha uğurlu, çok talihli, hayırlı, kutlu
EymürVarlıklı, iyi durumda olan oğuzlarda boy adı.
EyüpSabırın simgesi olmuş bir peygamber
EzdiEzmek eylemini yaptı, ezip geçti, yendi
EzelBaşlangıcı olmayan demektir.
FadılErdemli, üstün, parlak
FahimYüce kişi. 2. İtibarı olan kişi.
FahirŞanlı, şerefli, onurlu, övülecek kimse manasındadır.
FahrettinDinin övünç kaynağı manasındadır. Karşılıksız kabul edilen görev, iş diğer anlamıdır.
Fahrettin / FahriKarşılıksız kabul edilen görev, iş
FahriGönüllü kişi, onuru için bir işi yapan anlamı taşır.
FaikBaşkalarından daha ileri, üstün.
FaizBaşarı kazanan, isteğine kavuşan. 2. İşletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kar.
FakibAnlayışlı, zeki. 2. Fıkıh bilgini.
FakihAnlayışlı, zeki kimse. 2. Fıkıh bilgini.
FakirullahAllah’nın büyüklüğü karşısında âciz olan kimse.
FakriYoksulluğun getirdiği gariplik.
FalazFırtına, tozu toprağı savurarak esen sert rüzgardır.
FalihBaşarılı ve mutlu kimse. 2. Toprağı süren, eken kimse.
FaniÖlümlü. 2. Geçici. 3. Yaşlı.
FarabiFarap adlı ilden olan kimse. 2. 870-950 yılları arasında yaşamış büyük Türk İslâm düşünürünün adı.
FarikBenzerlerinden farklılığını belirten özellik.
FarisBinici, ata binmekte maharetli olan kişi, anlayışlı.
FarukAdaletli, hukuklu, keskin kararlı kişidir.
FasihHitabet yeteneği olan.
FatihÜlkeleri ele geçiren, fetheden.
FatinZekası sayesinde her şeyi çabuk kavrayan anlamında.
FaysalKeskin kılıç, hâkim, hükümdar.
FazılErdemli, manevi değerce üstün
FazlullahAllah’ın erdemi, üstünlüğü.
FazullahAllah’ın fazileti.
FedaiBir ülkü uğruna tehlikeli işlere girişerek canını esirgemeyen korkusuz kimse
FehamettinDinin büyüklüğü, ululuğu… Büyüklük, ululuk gösteren kişidir.
FehimAnlayışlı, çabuk kavrayan
Fehim / FehmiAnlayışlı, çabuk kavrayan
FehimdarZekâ, anlayış, kavrayış sahibi kimse.
Fehmi / FehimAnlayışlı, çabuk kavrayan
FelekGökyüzü. Dünya, âlem.
FenaKargaşa, düzensizlik.
FenniFene, bilime ilişkin, bilimle ilgili.
FerAydınlık, ışık. 2. Güç, kuvvet.
FeragatHakkından vazgeçme, el çekme.
FerahiBolluk, genişlik, ucuzluk.
FeramuşUnutma, akıldan çıkma.
FeramuzKale muhafızı, koruyucu.
FercanGüçlü, parlak, canlı kişiliği olan kimse.
FerdaYarın, gelecek zaman
FerdarGüce, saygınlığa sahip kimse.
FerdiBireysel, tek başına
FereçZafer, utku. 2. Sevinç, teselli.
FerhatZorluklarla savaşan
Ferhat/FerhadZorluklarla savaşan, güçlükleri yenen kişidir. Ayrıca sevinç, neşe anlamlarını da taşır.
FerhattinDinin coşkusu, sevinci.
FerhunGüçlü, şanlı soydan gelen kimse. 2. Sevinçli.
Ferid/FeritBir tane, eşsiz.
FeridunTek, eşsiz, benzeri olmayandır.
FeritkanEşi olmayan, soylu kandan gelen kimse.
FerizEkini alınmış tarla.
FerkanSaygın soydan gelen.
FermaniBuyrukla, fermanla ilgili olan.
Ferranİki isimin baş ve son parçalarından oluşturulmuş
FerruhUğurlu, kutlu, aydınlık yüzlü kişi
FersoyGüçlü, saygın bir soyu olan, eşsiz.
FetihBir şehir veya ülkeyi savaşarak alma. Zapt etme, ele geçirme…
FettahAllah’ ın 99 esmasından biridir. Ferahlık yayan, açan ferahlatan manasındadır.
FevziÜstünlük, başarı, zafer ile ilgilidir.
FevzullahTanrının üstünlüğü.
FeyizVerimlilik. 2. Bilim bilgelik.
FeyyazBereket ve bolluk verendir.
FeyzettinDinin verimliliği.
Feyziİlim, irfan, suyun akıp taşması gibi manaları vardır. Ayrıca Bereket, bolluk ile ilgilidir.
FeyzullahAllah’ın feyzi, bereketidir.
FezaGökyüzü, uzay boşluğu…
FezahanKainatın hükümdarı.
FikretDüşünen, düşünce ile ilgi.
FikriDüşünceyle ilgili olandır.
FilintaNamlusu kısa kurşun atan tüfek, 2. Uzun boylu, yakışıklı ve çevik kişi.
FilizerGenç, toy, delikanlı.
FirasYiğit, mert, binici, at yetiştirici gibi anlamlar taşır.
FirdevsiCennete ait, cennetle ilgili. 2. İran’ın ünlü şairi, Şehname’nin yazarı.
Firuzİnce, uzun boylu. 2. Sevinçli, mutlu, uğurlu.
FişengiNamus uğruna atılan kurşun
FıratEski İran dilinde; “Geçit veren; üstünden geçmeye uygun olan anlamındadır. Fırat, Doğu Anadolu’dan geçen büyük akarsuyumuzun adıdır aynı zamanda.
FırtınaYağmur ve kasırga getiren çok güçlü rüzgar.
Fuat/FuadYürek, kalp, gönülanlamındadır.
FurkanKuran’ı Kerimin yazılı Mushaf haline Furkan denir. Manası; Hak ile batılı birbirinden ayıran. İyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı fark edip ayırandır.
FütüvvetMertlik, yiğitlik. 2. Soy temizliği. 3. Cömertlik.
FuzuliBoşuna gereksiz, haksız.
GafirBağışlayan, atfeden.
GafurBağışlayıcı, günahları affedici
GaniZengin, cömert, bol çok, elindekiyle yetinen
GarabedLiderlik yapan, öncü.
GaripKimsesiz, yalnız, yabancı / Tuhaf
GavsiYardım, destekle ilgili. 2. Derine dalan kimse.
GayretOlağanüstü çalışma, çaba, çalışma isteği – Koruma, kayırma, esirgeme duygusu.
GayurÇok çalışkan, gayretli.
GazanferYüreği ve bileği sağlam olan
GazelDivan edebiyatında bir nazım biçimi. 2. Türk müziğinde belli bir kurala bağlı olmadan bir kişi tarafından sesle yapılan taksim. 3. Sonbaharda kuruyup dökülen ağaç yaprağı.
GedikDağ geçidi. 2. Boşluk, eksiklik. 3. Güçlük, güç durum.
GedizÇukurdaki su birikintisi. 2. Ege’de akarsu adı.
GençDinç, güçlü, sağlıklı
Gencalp/GençalpGenç, yiğit
GencaslanArslan gibi yiğit.
GencerDelikanlı, genç yiğit
Gencer/GençerDelikanlı, genç yiğit
GençkalHiç yaşlanma, herzaman genç kal
GençsoyYaşlı olmayan soydan, dinç kimse, soylu genç
GençtanTan vaktinin çok canlı görünüşü.
GençtaşTaş gibi sert olan genç. .
GerayAçık maviye yakın, gök rengindeki Ay
GerçekDoğru, hakikat, var olan
GerçekerAslına uygun nitelikler taşıyan yiğit, gerçek yiğit
GeylaniCennette çıkan ilk kiraz
GezegenUzay boşluğundaki ışığı yansıtan cisimlerin ortak adı
GezginYeni yerler görmek ereğiyle geziye çıkan kimse
GirayalpHalk tarafından sevilen kahraman kişi.
GirayhanSevilen hükümdar.
GizayGizlenmiş Ay, saklı Ay
GizerGiz gibi saklanan yiğit
GizmenGiz saklayan kimse, sırdaş
GıyaseddinDinin yaratılmasına yardımcı olan
Gıyaseddin/GıyasettinDinin yayılmasına yardımcı olan.
GöçerGöçebe yaşamı süren.
GöçmenKendi ülkesinin dışında yaşayan.
GöğüşSarı saçlı ve mavi gözlü kimse, gökmen
GökalpGök gibi, yiğit, kuvvetli
GokayGök ve ay gibi güzel olan.
GökbaranGökteki güç; gök gücü
GökbayGökyüzlü ve zengin kimse
GökbelYeşil bir dağın geçit veren yeri
GökbelenYeşil bir dağın geçit veren yeri; yeşil tepe
GökboraFırtınalı gökyüzü.
GökcanYeşermiş, taze can, özlemle dolucan
GökçebeyMavi gözlü yiğit bey.
GökçeerMavi gözlü yiğit, sevimli yiğit
GökçekGüzel, sevimli, hoş kimse. 2. Yiğit, cesur. 3. Taze, körpe.
GökçelGök ile ilgili, gök rengini andıran
GökçenGüzel, sevimli, mavi gözlü ve sarışın
GökçerMavi gözlü, yiğit, güçlü
GökçesuMavi su, yiğit su.
GökçinKülrengi, kır, kurşuni
GökçülGökyüzü ile ilgili.
GökdemirDemir rengi, yeşil-mavi renk
GökdoğanGökyüzünün doğuşu.
GökhunEski Türk isimlerinden Gök+Hun
GökmenalpMavi gözlü ve sarışın yiğit
GökmenerMavi gözlü sarışın yiğit
GökraGökyüzündeki muhteşem güzellik.
GöksalMavi gözlerinin güzelliğiyle tanınan.
GöksayMavi gözlerinin güzelliğiyle tanınan.
GöksekinGökyüzü senindir anlamında
GökseninGökyüzü senin anlamında.
GöksevenMavi seven, gökyüzünü seven
GökseverMavi sever, göğü sever, gökyüzünü sever
GöksunYüksel, yücel anlamında kullanılan bir ad.
GöktanMavi şafak, mavi tan
GöktekinGökyüzlü ve biricik, mavi gözlü şehzade
GöktuğGök renkli Tuğ sahibi
GöktunçMavi gözlü ve tunç gibi
GönençRefah, huzur, mutluluk.
GönüldaşBirbirleriyle uyum içinde olanlar.
GörgünGörme yetisi olan, gören, görmüş olan, iyi gören
GörkayGüzel Ay, görkemli ay
GörkemGösterişli, göz alıcı olma
GörkerGüzel ve yiğit kimse
GörkmenAlımlı, yakışıklı yiğit, görkemli erkek
GöymenGözleyen, araştıran.
GözenAlbenisi olan, göze güzel görünen, çekici, pınar, kaynak, göze
GubbettinAllah’ın adamı, mübarek insan.
GüçalpGüçlüklerin üstesinden gelen yiğit.
GüçhanÇetin han, güçlü han
GüçkanGüçlü soydan olan kimse
GüçlüDayanıklı, zorlu, gücü olan, kuvvetli, sözü geçer
GüçlüerDayanıklı, zorlu yiğit, güçlü yiğit, sözü geçer yiğit
GüçlühanKuvvetli hükümdar.
GüçlütürkDayanıklı, zorlu Türk, kuvvetli Türk
GüçsalGücün ve kuvvetinle nam sal anlamında.
GüçsanGücü ve kuvvetiyle nam salmış olan.
GüçselÇetin sel, zorlu sel, güçle ilgili, enerjik
GücümDayandığım şey, dayanağım, güç aldığım
GücümerBenim dayanağım olan yiğit, gücüm olan yiğit
GüçyenerYenici güç, zorlu güç
GüderAmacının peşinde olan
GülanOrtadoğu takvimine göre bahar ayı.
GülbayGül gibi zarif ve saygın kişi.
GülbeyGül gibi zarif ve saygın kişi.
GüldoğanGül ağacının çiçeğinin doğuşu.
GüleçHerzaman gülen, güler yüzlü, güler yüzlü ve sevimli
GülekYüzünden tebessümü eksik etmeyen.
GülenerGüler yüzlü yiğit, güleç er
GülertanGülümseyen sabah vakti
GülesinGülmek eyleminden bir iyi dilek
GülezGülü ayaklarında çiğne
GülhanGül gibi güzel hakan
GülkanGüler yüzlülüğü içten olan.
GülmenGüler yüzlü kimse, güleç
GültanSabah vaktinin gülü, tan gülü
GünaçGünün doğması gibi doğ anlamında.
GünaııanKızıl sabah güneşi.
GünaltanKızıl sabah vakti ve Güneş
GünaydınSabahları söylenen bir esenleme sözü, gününüz aydın olsun""
GünbayGünün adamı, günün kişisi.
GünberkGüneş gibi yakıcı ve sert
GündaşAynı günde doğanlardan her biri, gündeş
GündemirÇok iyi bir gün, sağlam gün
GündeşAynı günde doğanlardan her biri, aynı günde olan
Gündoğan(güneş doğarken doğan çocuklara konulan adlardan) Doğan Güneş, doğan gün
GündoğduGüneş doğdu, gün başladı anlamında.
GündüzGünün aydınlık zamanı
GündüzhanGündüz hükümdarı.
GüneriO günün popüler kişisi.
GüneşGezegenlere ve yer yuvarlağına ışık ve ısı veren büyük gök cismi.
GüneyTemel yönlerden biri. 2. Güneş gören yer.
Güngörİyi günler yaşa anlamında
GünhanAydınlıklar hükümdarı
GünkayaGüneş gibi sıcak, taş gibi sert.
GünşirayAydınlık yüzlü, güneş gibi parlak yüzü olan kimse.
GüranBol bol hatırlaanlamında kullanılır.
GürayBereketli, bolluk içinde olan ay
GurbetDoğup yaşanılmış olan yerden uzak yer, gurbetlik
GürdağBol ağaçlı dağ. 2. Gür ormanlı tepe.
GürdemirGüçlü sağlam demir
GürelCanlı hareketli. 2. Çetin bir gücü içeren.
GüreralpGürbüz yiğit kişi.
GürgenKaradeniz’de yetişen bir ağaç türü.
GürgünerGürbüz, aydınlık yiğit.
GürhanGüçlü, gürbüz hükümdar
GürkanGüçlü kanlı, kuvvetli
GürkayaGüçlü ve de kaya gibi sert.
GürkökKökleri güçlü olan.
GürlerGürül gürül haykıran kalın ses.
GürmenGücü kuvveti olan gürbüz kişi.
GürpınarGürül gürül akan pınar.
GürsalHer tarafa nam salmış olan.
GürsanÖnemli, güçlü bir üne, soya sahip olan kimse.
GürselGüçlü sel, çok güçlü
GürtekinUğurlu, çok şanslı kişi.
GürtunaGürül gürül akan Tuna.
GürtuncaGürül gürül akan Tunca.
GururKendini beğenme, büyüklenme, kibir.
GüvenKorku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, sevinç, mutluluk.
GüvenelCesaret al, cesaretlen.
GüzekYer yuvarlağı, küre, dünya, yeryüzü.
GüzelbeyYakışıklı ve saygın erkek.
HabibullahAllah’ın en sevdiği, Hz. Muhammed’in lakabı
HabilYeryüzünde öldürülen ilk insan
HabipSevilen kişi, yaren, dosta verilen ad
HacipOsmanlıda devlet büyüklerine verilen bir san.
HacıKabe’yi ziyaret eden kişi.
HadesBirisini yenmek, kötülük
HadiYol gösterici.El Hadi, Allah’ın isimlerindendir.
HadimBirisine yol gösteren.
HadisHz. Muhammed'in söz ve davranışları
HadraÇok yeşil, en yeşil manasında.
HafızEzberleyen/ Özellikle Kuran-ı Kerimi ezbere okuyan
HakanKağan, eski Türk imparatoru
HakiYeşile çalan koyu sarı renk, toprak rengi.
HakimAkıllı, becerikli, hekim.
HaktanAllah’tan gelen, Allah’ın verdiği
HaktanarHer anlamda haktan yana olan.
HakverdiAllah’tan gelen hak anlamında.
HalasKurtuluş, özgürlüğe kavuşmak.
HaldunKalp, yürek / Yüreklilik
HalefBirinin ardından gelip onun yerine geçen kimse.
HalifeBirinin yerine geçen kimse. 2. Hz. Muhammed´in vekili ve dünyadaki Müslümanların başı olan kimse.
HalikYoktan var eden, yaratıcı.
Halilİçten dost, yakın arkadaş
HalilullahAllah’ın sadık dostu. 2. Hz. İbrahim’e verilen san.
HalimYumuşak huylu, sakin yaradılışlı
HalimePeygamberimizin (s.a.s) süt annelerinden
HalittinDinin sonsuzluğu, ölümsüzlüğü.
HamasetCesaret, kahramanlık, yiğitlik.
HamdiHamd eden, şükreden / Tanrı ile ilgili
HamiKoruyan, arka çıkan, koruyucu
HamilSahip olan. 2. Destek.
HamitŞükreden, ; övgüye değer
HanEski Türk hakanına bağlı, hükümdar. 2. Osmanlı padişahlarının adlarının sonuna getirilen ünvan. 3. Konaklamak amacıyla yapılan yapı.
HanalpHan’a bağlı yiğit, kahraman.
HanbekGüçlü, kuvvetli hükümdar.
HanedanHükümdar, ya da devlet büyüğü gibi bir kişiye dayanan soy, aile. 2. Belli ve büyük soydan gelen aile. 3. Eli açık, konuksever.
HanefiAllah´ın birliğine iman eden.
HaniYumuşaklık ve vakar sahibi
Hanifİslam dinine sımsıkı bağlı olan kimse. 2. İslamiyetten önce tek Tanrı´ya inanan.
HankanHan soyundan gelen.
HansoyHan soylu, bey soyundan gelen
HanzalaUhud Savaşı şehitlerinden biri
Harisİstekli, aç gözlü, bir şeyi çok fazla isteyen, hırslı. 2. Pinti, cimri, parayı çok seven. 3. Gözcü,
HarunHuysuz at / Postacı / İnatçı
HasÖzgü, mahsus. 2. Katışıksız, en iyi cinsten olan. 3. Hükümdara özgü olan.
HasaneGüzel, iyi. 2. İyi, hayırlı iş, iyilik. – bk. Hasene
Hasbekİyi, dürüst, saf insan.
HasbiKişisel değeri olan, ünlü bir soydan gelen
HaşimEzen, kıran, parçalayandır. Haşmetli, gösterişli, muhteşem
HasipKişisel değeri olan, ünlü bir soydan gelen
Hasip / HasbiKişisel değeri olan, ünlü bir soydan gelen
Hasletİnsanın yaradılışındaki huyu¸ doğası.
Haşmetİhtişam, büyüklük, görkemlilik
HaşmettinDinin görkemliği.
HaspolatSaf, temiz kimse.
Hatayİl adı, Antakya olan kentimiz inadı
HatemSonuncu en son olan / Mühürcü
Hatem/ HatemiSonuncu en son olan / Mühürcü
HatemiSonuncu en son olan / Mühürcü
HatiSempatik, ikramda kusur etmeyen
HatifSesi işitilen fakat görünmeyen kişi. 2. Gaipten seslenir gibi haber veren melek.
HatimSona erdirme, bitirme
HatinÜrün, gelmek, ulaşmak
Hatipgüzel konuşan, hitap eden, topluluk karşısında ikna edici konuşan
HattatEl yazıları çok güzel olan.
HaverGüneşin doğduğu taraf.
HaviBoş çöl, ıssız, tenha yer.
HayalîHayal niteliğinde veya hayal ürünü olan, düşsel, imgesel. 2. Karagöz oynatan kimse, karagözcü.
HayatiYaşamsal, yaşamla ilgili önemli olan
HaydarAslan, cesur, korkusuz kişi
HayimŞaşkın, hayrette. 2. Sevgiden dolayı şaşkına dönmüş.
Hayırİyilik, karşılık beklemeden yapılan yardım.
HayrettinHayır eden, hayır sahibi
HayriHayırla, iyilikle ilgili
HazarBarış / Bir yerde oturma hali
HazerlenÇok bilen yetenekli.
HazinHüzünlü, üzüntülü, acıklı
HazıkUsta, mahir, becerikli.
HazniDeğerli eşya, büyük servet, hazine.
HazraTürk musikisinde bir makam.
HazretKutsal sayılan insanların adlarının önüne konulan san.
HebunVarlık, yaratılmış olan.
HedarHali vakti yerinde, zengin.
HedefNişan alınacak yer. 2 Amaç, gaye.
HejaKıymetli, değerli, biricik, makbul
Hekimİnsanlardaki hastalıkları teşhis ve onları ilaçlarla veya bazı araçlarla tedavi eden kimse, doktor, tabip.
HemdemBirlikte yaşayan, arkadaş.
HepyenerHer zaman yener, hiç yenilmez
Hepyüksel“Her zaman gözün yükseklerde olsun, yüksel” anlamında kullanılan bir ad.
HetanEski Kürtçede Güneş.
HevalArkadaş, dost, yoldaş.
Heybetİnsanlara korku ile birlikte saygı uyandıran görünüş. 2. Büyüklük, ululuk.
HeybetliGörünüşü, korku ve saygı uyandıran. 2. Büyük, ulu, azametli.
HicapAcı ve üzüntü duyma.
HicretBir ülkeye göç etmiş olan, göç etme.
HicriGöç eden / Hicrete ait, hicretle ilgili
HiçyılmazTüm zorluklara karşı koyabilen, 2. Bütün zorlukların üstesinden gelen.
HidayetDoğru yolu arama, bulma
HikmettinMüslümanlığın gösterdiği doğru yol.
HikmetullahAllah’ın hikmeti
HilmiYumuşak huylu, sabırlı
Hira NurIşık saçan güzel huylu
HişamEski bir Endülüs hükümdarının adı
HisarBir şehrin veya önemli bir yerin korunması için taştan yapılmış yüksek duvarlı ve kuleli, çevresinde hendekler bulunan küçük kale. 2. Türk müziğinde bir birleşik makam.
HititAnadolu’da bir uygarlık, Eti.
HıdırHızır manasındadır. Bir işin kolaylıkla ve çok hızlı yapılmasını sağlayandır.
HıfzıSaklamak, korumak, hafızaya almak
HızırDarda kalanların yardımına koşan
HızlanElini çabuk tut, hızını artır
HoşgörAnlayışlı, görgülü ol.
HüdaDoğru yol gösteren.hidayet eden
Hüdai“Hüdayi” isminin bir başka söyleniş biçimi.
HudavendigarBir işte emir verme yetkisi bulunan kimse anlamına gelir.
HüdaventAllah. 2. Hükümdar. 3. Sahip olan, efendi.
HüdaverdiAllah verdi, çocuk özlemi çeken aileler ilk çocuklarına genellikle bu adı verirler
HudayiTanrı ile ilgili tanrının yarattığı.
HükümdarKral, padişah, taht sahibi.
Hulkiİyi ahlaklı iyi huylu
HulusiSaflık, doğruluk, içtenlik
HünkarPadişah, kral, sultan.
HürbayÖzgürlüğüne düşkün olan saygın kişi.
HürdoğmuşDoğuştan özgürlüğüne düşkün olan.
HürerÖzgürlüğüne düşkün yiğit kişi.
HürkanÖzgürlüğüne düşkün bir soydan gelen.
HurmızJüpiter yıldızı. 2. Zerdüşt dininde iyilik Tanrısı,
HurnetSaygı göstermek, değer vermek.
HürtanÖzgürlüğüne düşkün ve romantizmden hoşlanan
HüryaşaÖzgür, bağımsız yaşa.
HüryaşarTüm yaşamı boyunca özgürlüğünü düşünerek yaşayan.
HüsamKeskin kılıç / Dinin keskin kılıcı
Hüsam / HüsamettinKeskin kılıç / Dinin keskin kılıcı
Hüsam / HüssamKeskin kılıç. 2. “Hüsamettin” isminin kısaltılarak söyleniş biçimi.
HüsamettinKeskin kılıç / Dinin keskin kılıcı
HüsmenHüsamettin adının Anadolu halkınca söyleniş biçimi.
HüsnüGüzel, güzellik ile ilgili
HüsrevBüyük padişah, hükümdar
HuzeyfePeygamber efendimizin sır katibinin adı.
İbo“İbrahim” adının kısaltı1mışı.
Ibra(AR) Beri kılma, beraat etme, çıkarılma, aklanma temize.
İbrahimİnananların babası, hakların babası
Icab(AR) Lazım gelme, gerçek. Bir sözleşme için ilk söylenen söz. Olumlama, olumlu hale gelme.
Idık(TR) Kutsal, mübarek.
İdrisMeyvesi hoş kokulu, kerestesi güzel bir kiraz türü. 2. İlim ve fende ileri seviyede olan anlamında. 3. Kur’an-ı Kerim’de ismi geçen İdris Peygamber 4. ilk kez giysi dikip giydiği için terzilerin, ilk kez kalem kullandığı için yazarların piri sayılmaktadır.
İğdemirAraba okunun demiri, dülgerlerin ve heykelcilerin ağaç yontma aracı
İhlasGönülden gelen bağlılık, dostluk, samimiyet manalarındadır. Kuran’ dan sure ismidir.
İhsanBağışlamak, yardım etmek, iyilik etmektir.
İhvanYakın dostlar, arkadaşlar. 2. Aynı okul veya tarikattan olan kimseler.
İhyaCanlandırma, diriltme. 2. Umut verme, güçlendirme. 3. Çok iyi duruma getirme, geliştirme, güçlendirme.
Ikdam(AR) İlerleme. İlerlemeye çalışma.
Iksir(AR) Ortaçağ kimyacılarının olağanüstü etkili güçte varsaydıkları cisim. Etkili, yarar şurup. En etkili neden.
İlaydınAydınlık, mutlu, demokratik ülke.
İlbayBir ilin, bir obanın yöneticisi
IlbeyiEski Osmanlı ileri gelenler için kullanılan unvan
IlcanAğacın gövdesi, ılımlı.
İldemirSağlam, kuvvetli kişi.13
IldırAlacakaranlık. 2. Parıltı, ışıltı.
İleriHenüz gelmemiş zaman, gelecek sonraki. 2. Herhangi bir şeye göre daha ötede olan. 3.Önde bulunan. 4. Amaca doğru durmadan yürü anlamında.
IlgazAtın dörtnala koşması, hücum, akın gibi manaları vardır.
IlgazerIlgaz dağlarının yiğidi
İlginGurbette yaşayan, garip.
İlginçİlgi uyandıran, ilgi ve dikkat çeken.
IlgıtEsinti ve akış için kullanılan yavaş yavaş anlamında
İlhamGönülden gelen, esin.
İlhamiİçine doğmakla ilgili
İlhanHükümdar, imparator, yönetici.
IlıcanYumuşak, ılımlı kimse
İlkanİran’da devlet kuran bir Türk hükümdarı. İlk+ An
İlkayAyın ilk günlerindeki hali. İlk+Ay
İlkerİlkle ilgili, ilk erkek çocuk
İlkgünBir edimin ilk defa olduğu gün .
İlki(ilk çocuk için) birincisi
İlkinÖncelikle, ilkle ilgili, ilk olan
İlksoyÖnde gelen soy. 2. İlk ata.
İlkutKutlu ülke, kutlu yurt
İlseverÜlkeyi sever, ülke sever
Ilsu(TR) Ülkenin suyu, bereketi, bolluğu.
İltaşYurdundaki taş gibi.
İltayÜlkenin yavrusu, çocuğu
İlterYurdunu seven, yurduyla övünen.
İlterişÜlkeyi derleyip toparlayan
Iltifat(AR) Yüzünü çevirip bakma. Dikkat. Hatır sorma, gönül alma. Sözünü başka bir kişiye çevirme.
İltüzerÜlkeyi düzene sokan, derleyip toplayan
İlvanGösteriş, süs, bezek.
İmamMüslümanlıkta mezhep kuran kimse. En önde bulunan. Cemaate namaz kıldıran kimse. 4. Hz. Muhammed’den
İmarŞekillendirme, şekil verme.
İmdatYardım dilemek, yardım istemek, yardım beklemek
İmranEvine bağlı kalan. 2. Hz. Meryem’ in babası, Al-i İmran
İmreDost, arkadaş, ağabey, büyük birader
Imren(TR) Görülen bir şeyi veya herhangi bir isteği elde etmek istemi, gıbta.
İnalbeyKendisine inanılan, güvenilen bey.
İnalkutİnanılır ve uğurlu kimse,
İnaltekinGüvenilir ve biricik olan,
İnançKabullenme, bağlanma.
İnanırİnanan kişi, inanan ve güvenen kimse
İnanözİnanan kimse, özüyle inanan kişi
İncebeyİnce yapılı ve soylu kişi, incelikli bey kişi
İnkdapEvrim, dönüşüm. 2. Devrim.
İnkılapEvrim, dönüşüm – Devrim.
İnönüT.C.’nin ikinci cumhurbaşkanının soyadı.
İnselİnden, mağaradan çıkan sel, in seli
İparYüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen Bir çeşit dikenli otun güzel kokulu sarımtrak çiçeğin kurusa bile kosusu gitmez. Güzel koku, misk, amber gibi manaları vardır.
IraÖz yapı, karakter, kişilik.
İrfanBilme, anlama sezme gücü.
Irgun(TR) Sabahın erken saatleri.
IrhanRehin koyma ya da başkaları tarafından rehin koyulma.
IrşaDoğru yolu gösterme, uyarma
İrşadDoğru yolu gösteren, uyaran.
IrşatDoğru yolu gösterme, uyarma.
İrtekErken doğan, er doğmuş
İsaHristiyanlığın kurucusu peygamber, Hz. İsa
İşcanBecerikli, çalışkan, işçen
İsfendiyarİran mitolojisinde adı geçen hükümdar.
İşgüderİş yapan, çalışkan.
İshakHüzünlü öten bir tür kuş
IşıkerAydınlık yiğit, ışıklı yiğit
IşıldakParlayan, ışıltılı, 2. Karanlıkta bir hedefi aydınlatmak için kullanılan dar, uzun bir ışın demeti çıkaran ışık kaynağı.
IşınbayAydınlık ve zengin.
IşınbeyIşık saçan saygın kişi.
IşınkanAydın soydan/kandan gelen.
IşınsoyAydınlık bir soydan gelen.
Işıt(ışımak”tan buyruk) ışık ver, aydınlat
IşıtanAydınlatan, ışık veren
İskenderTarihte fetihleriyle ünlü bir hükümdar
İslamHz. Muhammed’in yaydığı din, müslümanlık. 2. Hz. Muhammed’in yaydığı dinden olan kimse, müslüman.
İsmailDuası kabul olunan manasındadır. Peygamberlerdendir. İbrahim’in (A.S.) oğludur. Küçükken İbrahim’e (A.S.), oğlunu Allah için kurban etmesi emredildi. Halilullah olan İbrahim, İsmail’i (A.S.) kurban etmek isterken Cenab-ı Hak koç gönderdi. Mucize zahir oldu. Bıçak İsmail’i kesmedi, yerine koç kurban edildi. Resul-i Ekrem’in (A.S.M.) de ceddi olan İbrahim ve İsmail (A.S.) Kabe’ yi yeniden inşa ettiler.
İsmetHaramdan ve günahtan çekinen
IsraHz. Peygamberin miraç gecesi
İsrafilDört büyük melekten biri
İşsevenÇalışmaktan hiçbir zaman yılmayan
İşseverYaptığı işi seven.
İstemiGöktürklerin ünlü hakanı
İstemihanGöktürklerin ünlü hakanı
İstikbalGelecek zaman. 2. Karşı çıkma, karşılama.
İsvanSaç ekmeğini tutmak için kullanılan maşa,
İterişÜlkeyi derleyip toparlayan
ItriItır kokulu; kokusu büyüleyici olan…
İyibayEfendiliği ve saygınlığıyla anılan.
İyibeyEfendiliği ve saygınlığıyla anılan, tanınan.
İyikanEfendi ve iyi bir soydan gelen
İyisoyTemiz ve iyi tanınan soy.
İyitürkİyi bir Türk olmanın tüm özelliklerini karakterinde taşıyan.
İzgüİyi, güzel.2. Akıllı, adaletli.
İzgütayİyi yavru, iyi tay
İzhanHükümdar izinden giden.
Izhar(AR) Gösterme, meydana çıkarma.
İzzetDeğer, kıymet, ululuk, yücelik
İzzettinDeğer, kıymet, ululuk, yücelik
Kaan / KağanHükümdar, hanların hanı
Kabadayıİyi dövüşen, korkusuz, kendine özgü namus kurallarının dışına çıkmayan kimse. 2. Yürekli.
KabilKabul eden, olabilir mümkün, önde ve ileride olan.
KademAdım, ölçü. 2. Uğur.
KaderAlın yazısı, yazgı. 2. Genellikle kaçınılmaz kötü talih.
KadimAyak basan, ulaşan, varan. Ezeli, evvelsiz olandır. Çok eski zamanlara ait eski atik. Yıllanmış. Kelam-ı Kadim, Kur’an-ı Kerim
KadrettinDinin kudreti, gücü.
Kadriİtibar, değerle ilgili
KadrihanDeğerli, kıymetli ve de güçlü hükümdar.
KağanHükümdar, hanların hanı
KahharKahreden, üzen manasındadır. Allah’ın esmalarındandır.
KahirKahredici, yok eden, ezici kuvvet.
KahraYeraltı. Büyük taşlık yer. Bir diğer anlamı da hayvan yiyeceğidir.
KaimBirinin yerine geçen. 2. Bir işte sebat eden, direnen. 3. Ayakta duran.
KainatYer, gök, var olan her şey; evren; kozmos dur.
KakınçÖfke, kızgınlık, sitem. 2. Vurma, vuruş. 3. Harekete geçiş, ayağa kalkış.
KalaKale, hisar. 2. (T.) Atmaca.
KalenderGösterişsiz, sade, tokgözlü anlamındadır.
KalmukGöz kapağı. 2. Tüylü yün kumaş. 3. Asya’da eski bir Moğol kabilesinin adı.
KamacıTop kaması yapan veya onaran kimse.
KamanDağların zirvesine yakın olan yer.
KamanbaySaygın, değerli kimse.
KamberHz. Ali’ nin sadık kölesi; bir eve çok gelen kimse gibi anlamları vardır.
Kamber/KanberHalife Ali’nin yanından hiç ayrılmayan kölesi. 2. Sadık hizmetkar.
KamerAy uydusunun Kuran’daki adıdır.
KamilOlgun, eksiksiz kişidir.
KamranMutlu, muzaffer, isteğine kavuşmuş olan
KamuranDileğine, kavuşmuş olan, bahtiyar, mutlu kişidir.
KanatKuşların ve uçucu böceklerin uçmalarını sağlayan organlarıdır.
KandemirÇok güçlü olandır.
KanerSoyu yiğit olan, er olan kimsedir.
KanıkElindekinden hoşnut olan, azla yetinen, yetingen, kanaatkar. 2. Tok gözlü.
KankaKan kardeş. 2. Can ciğer arkadaş.
KansuSoyu su gibi saf ve temiz olan manasındadır.
KantürkTürk soyundan olan.
KanuniKanuna ait kararla ilgili. Sultan Süleyman’ın Sıfatıdır
KapkınUygun, düzenli anlamındadır.
KaplanHindistan ve Afrika ormanlarında yaşayan, aslan büyüklüğünde, postu çizgili, kedigillerden yırtıcı bir hayvandır.
KaptanGemideki en yüksek görevli. 2. Takımbaşı.
KaraEn koyu renk, siyah. 2. Esmer.
KaraalpKara ve alp yiğit kişidir.
KarabaşHiç evlenmemiş erkek.
KarabayEsmer ve saygın kişi.
KarabulutYağmur yüklü bulut.
KaracaGeyik türünden, boynuzları küçük ve çatallı bir av hayvanı, Dağkeçisi, yaban keçisi
KaracabeyKahramanlığıyla ün salmış bir Türk beyi.
KaracanEsmer kimse manasındadır. Dedem Korkut öykülerinde bir yiğit adıdır.
KaraçelikÇelik gibi güçlü esmer delikanlı.
KarademirDemir gibi sert esmer delikanlı.
KaradenizTürkiye’nin kuzeyindeki deniz.
KaradumanSiyah duman anlamında.
KaragözGözü açık, çalışkan bir kimsedir.
KarahanTarihte bazı hanlara verilen addır. Anadolu’da bir devlet ismidir.
KarakaşKara kaşları olan.
KaramanEsmer, karayağız insan.
KaranKahraman yürekli ve diğer anlam olarak karanlık demektir.
KaranalpKara yağız yiğittir.
KaraniVeysel Karani’ nin doğduğu köydür. Çok karanlık anlamına gelir.
KaraoğlanEsmer delikanlı.
KarasuAğır akan su, esmer su, acı su.
KaratayAnadolu Selçuklu devlet adamıdır.
Karayağızİri yarı, esmer yakışıklı kimse manasındadır.
KarayelKuzeybatıdan esen yel, soğuk rüzgar.
KardelenKarda yaşayabilen çiçek
KardeşAynı ana babadan doğmuş veya ana babalarından biri aynı olan çocukların birbirine göre adı. 2. Yaşça küçük olan kardeş. 3. Aralarında çok değer verilen ortak bir bağ bulunanlardan her biri.
KardeşcanÇok yakın arkadaş, dost.
KargınKabarmış su, eriyen karların oluşturduğu akarsudur.
KarhanKarların hükümdarı anlamındadır.
KarıkBağ ve bahçelerde sebze ekmek için ayrılan bölümler. 2. Karışık, karışmış.
KarlukhanKarluk boyunun hanı.
KartalYırtıcı bir tür kuş adıdır.
KartayKar gibi beyaz tay.
KartekinKar gibi beyaz ve de temiz kişidir.
KasalKibir, gurur, övünme.
KaşifBulan, meydana çıkaran kişi
KasımBölen, kısımlara ayırananlamındadır. Yılın 1Ayının adıdır.
KasırgaŞiddetli fırtına. 2. Duyguların patlak verişi.
KavaM. Ö. 612’de Şedadilerin kralı Dehak’ı öldürerek bir ihtilal yapan ve o günden beri Nevroz bayramının kutlayıcısı olan Kürt kahramanı.
KavrukKara sevdalı, aşık.
KayaBüyük ve sert taş kütlesidir.
KayaalpKaya gibi sert yiğit
KayacanKaya gibi güçlü dost.
KayaerKaya gibi sert ve sağlam er kişidir.
KayagünKaya gibi sert gün
KayahanKaya gibi sert hakan
Kayan“Kaymaktan” kayma işini yapan, akar gibi yer değiştiren, kayıcı
KayanselGürül gürül gelen sel.
KayarakGiden akarsu, sel, çığ
KayasoyGüçlü soydan gelen.
KayatekinKaya gibi sağlam şehzade
KayatürkKaya gibi sağlam ve sert Türk
KaygısızEndişesiz, hiçbir şeye aldırış etmeyen.
Kayhan/KayıhanGüçlü hükümdar
KayıOsmanlıların kökeni olan Oğuz boylarından birinin adı, sağlam, sert, güçlü, sağanak, bora
KayıhanGüçlü kağan, sert han, sağlam han
KaynakBir suyun çıktığı yer, pınar
KayraYüksek tutulan veya sayılan birinden gelen iyilik, lütuf, ihsan, atıfet, inayettir. Tanrı’nın insana iyilik getirici, kurtarıcı ilişkisi için kullanılan, özellikle dinsel bir kavramdır.
KayraalpYardımsever yiğit.
KayrabayYardımsever saygın kişi.
KayrabeyYardımsever saygın kişi.
KayrahanYardımsever hükümdar.
KayrakEkime elverişli olmayan toprak. 2. Yassı, düz taş.
KayralGözetilen, esirgenen.
KayranOrman içindeki ağaçsız çıplak alan.
KayrasoyHimaye edilmiş, korunmuş soydan gelen kişi anlamında.
KazımKızgınlığını, öfkesini belli etmeyen
KelemerKuvvetli karakteri olan adam.
Keleş.Güzel, yakışıklı.2. Yiğit, cesur, bahadır.
KemalettinBilgi ve erdem sahibi
Kemali“Kemal” isminin bir başka söyleniş biçimi.
KemallettinDinin olgunluğu, eksiksizliği ve değeri
KenanHazreti Yakup’un ülkesi, vaat edilmiş ülke; Cennet, Filistin.2. Hz. Yakup’un memleketi, Filistin. 3. Yusuf-i Kenan
KendalYamaç, uçurum kenarı, sel yarığı gibi anlamları vardır.
KeramettinDinin kerameti, doğa üstü gücü, bağış, ihsan, ağırlama anlamlarındadır.
KeramiMert, cesur soylu kişi.
KeremSoyluluk, eli açıklık, cömertlik anlamlarındadır.
KerimKerem sahibi, cömert, soylu, eli açık olandır. Allah’ın adlarındandır.
Kermanİran’da Kürt bölgesi.
KervanUzak yerlere yolcu ve ticaret eşyası taşıyan yük hayvanı katarı.
KeskinKesici, kararlı, kesin
KeskinayParıltıyla ışıldayan ay.
KeskinelElleri sert olan.
KeskinerSert yiğit, keskin erkek
KeskinsoySert soydan gelen.
KevinYaşlı, ihtiyar, eski.
KeyanBüyük hükümdar, şah.
KimyaMaddelerin temel yapılarını¸ bileşimlerini¸ vb.ni inceleyen bilim adıdır. Bir şeyin ana yapısı, birleşimi gibi özünü temsil eder.
KiperCanlı, dayanıklı, sağlam kimse anlamındadır.
KiyanDağdan hızla inen sel, 2. Dede korkut kahramanı.
KııilkurtKızıl renkli kurt.
KılıçUzun keskin bir bıçak, silah
Kılıçali1500-1578 yılları arasında yaşamış olan Türk denizcisi.
KılıçalpKılıç gibi keskin yiğit
KılıçaslanSelçuklu şehzadesinin adı.
KılıçbayKılıcıyla saygınlık kazanmış olan.
KılıçbeyKılıcıyla saygınlık kazanmış olan.
KılıçelKılıç gibi keskin eli olan.
KılıçerKılıç gibi keskin er kişi
KılıçhanKılıcıyla nam salmış hükümdar.
KılıçsoyKılıcıyla nam salmış bir soydan gelen.
KılıçtürkKılıç gibi keskin Türk.
KınaytürkÇok çalışkan Türk.
KıraçSu bulunmayan toprak, kurak toprak, verimsiz toprak
KıralpRengi kırçıl olan yiğit, kırçıl renkli yiğit, kır yiğit
KıranKırma işini yapan kişi. Çevre, ufuk, tepe, yamaç… gibi anlamları vardır.
KıranerVurup ezerek parçalayan yiğit
KıratDeğer, düzey – Kır renkli at.
KırcaKırçıla yakın, kıra benzer, kır gibi
KırgızKırgızistan’da yaşayan Türk soyundan gelme halk.
KırmanSaçları kırlaşmış kişi.
KırtayKır renkli at yavrusu, kır renkli tay
KıvançSevinç, mutluluk halidir.
KıvançerSevinç olan yiğit, övünç olan yiğit, sevindiren kimse
KıyanDağdan hızla inen sele verilen addır.
Kıyasİki ayrı şeyi karşılaştırıp değerlendirme.
KızanErkek çocuk 2. Delikanlı; silahlı köy delikanlısı.
KızılParlak, kırmızı renk. 2. Altın.
KızılateşAlevli, harlı ateş.
KızılcanKızıl soydan gelen.
KızıldemirKor halindeki demir.
KızılgünGökyüzünün kızıllığı.
KızıltanŞafak vaktinin kızıllığı manasındadır.
KızıltuğKızıl renkli tuğ.
KobraZehirli bir yılan türü.
KoçSağlıklı, gürbüz genç erkek.
KocaKadının eşi. 2. Büyük, iri. 3. Yaşlı, ihtiyar. 4. Büyük, ulu.
KocaalpBüyüklüğü ve iriliğiyle nam salmış yiğit.
KocabayYüce ve saygın kişi.
KoçakCömert, eli açık. 2. Yürekli, yiğit, kabadayı.
KoçarDöğüş için yetiştiriImiş iri boynuzlu koç.
KoçaşYol gösteren, klavuzluk eden. 2. Yağmur bulutu.
KoçayKoç gibi güçlü, ay gibi parıltılı.
KoçerKoç yiğit, yiğitler yiğidi
KoçkanYiğit, yürekli kan bağından gelen.
KoçsoyKahramanlık soyundan gelen.
KoçtürkKoç gibi gösterişli ve güçlü Türk.
KoçubeyKoç gibi gösterişli ve saygın kişi.
KökenTemel, soy, çıktığı yer
KökerSoyca yiğit olan kimse, kökü yiğit olan er kişidir.
KöknarÇam türünden, yatay dallı, kerestelik bir orman ve süs ağacı
KöksalKöksal, iyice yerleş, uzun yaşa
KöksalanKökleşmiş olan, kök salmış olan
KöksoyKökü derinlere giden soydan olan
KöksurSoyunun devam etmesini sağla.
KöktanKökleri çok eskiye dayanan.
KöktaşToprakta kalıcı taş.
KolçakPazıbent. 2. Zırhın kola geçirilen parçası.
Kongar/KongurKestane rengi.
KonurAçık sarı, boz, bozla sarı arası renk. 2. Yanık kırmızı, yağızımsı al. 3. Kimseyi beğenmeyen, gururlu, kibirli. 4. Kahraman, yiğit. 5. Süslü, çalımlı, şık, kurumlu. 6. İnatçı, aksi.
KonuralpYiğitler yiğidi, gururlu yiğit
KonurataYiğit ata, onurlu ata
KonurbayOnurlu ve varsıl, onurlu bey
KopuzOzanların çaldığı telli Türk sazı.
Korİyice yanarak içine, özüne değin ateş olmuş kömür ya da odun parçası, (mecaz olarak) kıpkırmızı
KoralpKor gibi, kor ateş gibi yiğit
KoraslanAteş gibi Yakıcı, arslan gibi yırtıcı.
KorayKamış, kargı gibi, içi boş şeyler
KorbanKor gibi kızgın hükümdar.
KorcanKanı sıcak, kanı kaynayan
KorelKor ateş durumuna gelmiş el
KorerKızıl ateş gibi yiğit, kor gibi erkek
KorgünKızıl Güneş, kor durumdaki Güneş
KorkanKor gibi bir geçmişi olan kişi.
KorkutBüyük dolu tanesi. 2. Cin, şeytan gibi hayalî yaratıklar. 3. Korkusuz, yavuz, heybetli.
KorkutalpKorkusuzluğuyla başkalarına korku salan yiğit kişi.
KormanKor gibi kızgın ve hareketli insan.
KöroğluTürk halk hikayesinin kahramanı.
KoryürekAteş gibi sıcak yüreği olan.
KoşakTaş yığını. 2. Çokgüzel.
KöseBıyığı, sakalı çıkmayan, seyrek sakallı.
KostakÇalımlı, iyi giyinmiş Yakışıklı. 2. Yiğit, kabadayı, yürekli.
KoyakVadi, dere, dağlar arasındaki doğal çukurlar, etkili, dokunaklı.
KoygunDokunaklı, etkili, acıklı.
KoytakRüzgar olmayan çukur yer.
KoytanYalçın, kesik, kaya.
KozakKozalak. 2-Padişah mektuplarının konulduğu kutu.
KralEn yüksek devlet otoritesini, bütün devlet başkanlığı yetkilerini, kalıtım veya soylularca seçilme
KubanKafkasya’da bir uygarlık.
KuddusTemiz. 2. Tanrının adlarından biri.
KültiginGöktürk komutanı.
KunaylıSoylu, zengin aile. 2. Etkin, faal.
KunduzPostu değerli bir kemirgen.
KuntSağlam yapılı, sağlıklı, dayanıklı, kalın, sert
KunterSağlam yapılı yiğit, sert yiğit
KuntmanSağlam ve iri yapıl erkek
KuntürkSağlam ve güçlü Türk.
Kuntyiğitİri yapılı yiğit.
KürYürekli, bileği güçlü.
KurbanDinin bir buyruğu, adağı yerine getirmek için kesilen hayvan. 2. Bir amaç uğruna feda edilen ya da kendini feda eden,
KüreYer yuvarlağı. 2. Daire biçiminde olan
KürenSarı ile dolu arası bir at rengi
KürhanYiğit, yürekli han.
KurmanÜstün ve yetenekli kişi.
KürşadEski Türklerde yiğit, alp
Kürşad/KürşatEski Türklerde Yiğit, alp
KurtSürülere saldıran, köpek türünden yırtıcı, yabanıl hayvandır. Mecaz olarak işini iyi bilen, aldanmaz anlamında da kullanılır.
KurtarZor durumda olana yardım et.
KurtaranKurtulmasını sağlayan.
KurtbayKurnaz ve saygın kişi.
KurtbeyKurnaz ve saygın kişi.
KurtcebeZırhlı kale burcu.
KurtdoğanKurnaz ve yırtıcı.
KurterAldanmaz yiğit, işini iyi bilen yiğit, kurt yiğit
KurtulGüç bir durumdan kendini kurtar
KurtulmuşAydınlığa kavuşmuş
KurtuluşZor bir dorumdan başarı ile sıyrılma, rahata erme.
KuruSuyu, nemi olmayan, çelimsiz, sıska
KuruçCesur. 2. Çelik. 3. Toprak içinde bulunan büyük taş.
KusayHz Muhammed'in bir akrabası
KutalUğur al, uğurla ilgili, uğursal
Kutalpİyilik getiren yiğit, uğurlu yiğit
KutbettinArapçada dinin yücesi anlamına gelir.
Kutcanİyilik getiren kimse, kutlu kimse
Kuterİyilik getiren yiğit, kutlu yiğit
KuterdemMutlu ve faziletli kişi.
KuterdenMutlu ve yiğit kişi.
KutgünUğurlu gün, mutlu gün.
KuthanUğurlu kağan, kutlu kağan
KutkanUğurlu kan, kutlu kan
KutluKutlanmış, mutlu, uğurlu
Kutlubayİyilik ve zenginlik getiren.
KutlucanUğurlu ve can kimse.
Kutluğİyilik ve uğur getirdiğine inanılan, uğurlu, kutlu
KutluğhanUğur getiren kağan.
KutluhanUğur getiren kağan
KutlukUğurlu olan, iyilik getiren
KutlutekinUğurlu ve biricik, uğur getiren şehzade, uğurlu prens
KutlutöreKutlu büyük dava sahabi
KutlutürkUğurlu Türk, kutsal Türk
KutmanUğur getiren, uğurlu kimse
KutsalMübarek, kutlulukla ilgili
KutsalanUğur getiren, uğur salan
KutsalarUğur getiren kimse, uğur getiririr, kut gönderir
KutsanUğurlu ad, kutlu ad.
KutsiKutlanan, kutluluk sahibi
KutsoyKutlu soydan gelen, soyu kutlu
LacinBir cins şahin, sarp, yalçın
LadenPembe çiçekler açan, hekimlikte kullanılan bir ağaççık.
LahikYetişen, ulaşan. 2. Eklenen.
LâhutTanrı âlemi, ilahi âlem.
LalaÇocuğun eğitimi ve öğretimiyle görevli kişi. 2. Padişahların vezirlerine seslenirken kullandıkları
LamiParıldayan, parlak, ışık veren.
LaşaBir Gürcü kralının adı.
LavaniGenç, gençlik, tazelik.
Lavekarİstekli. arzulu, hevesli.
LebipAkıllı, zeki, uyanık.
LefterMuhtaç, meteliksiz.
LeventEski deniz erlerine verilen ad
LezgiKuzey Kafkasya'da yaşayan bir halk
LezginHızlı, süratli, acele.
LezirAkıllı. 2. Akla uygun.
LiderÖnder, şef, rehber kişi manasındadır.
LokmanTarihteki en ünlü tabibin adı (Lokman Hekim)
LutfiCennette ölümsüzlüğe kavuşan
Lutfi/ Lütfiİyi muamele, güzellikle hoşlukla ilgilidir.
Lütfüİyi muamele, güzellikle hoşlukla ilgili
Lutfullah / LütfullahTanrının lütfu.
Lütufİyilik, güzellik, hoşluk. 2. Bağış, ihsan.
Lütufkarİyi davranan, hoş görülü.
Macid-MacitŞan ve şeref sahibi
Macit-MacidŞan ve şeref sahibi
MahabatMehebat, eski İran’da tanınmış bir peygamber.
Maharetİş görmeye becerikli, beceri, ustalık, yetenek.
MahbupSevilen, sevilmiş, sevgili.
MahfiGizli, saklı, örtülü
MahfuzKorunmuş, gözetilmiş. 2. Gizlenmiş, saklanmış.
MahirUsta, yetenekli, becerili
MahmurSarhoşluğun verdiği sersemlik. 2. Süzgün ve dalgın bakışlı göz.
Mahmut/ MahmudÖvgüye değer
MahsunGüçlü, güçlendirilmiş
MahurKlasik Türk müziğinde bir makam.
MahyaRamazan ayında camilere ışıkla yazılan yazı, resim.
MahzarYüksek makamlı bir kimsenin yanı, huzuru. 2. Yüksek bir makama sunulmak için yazılan çok imzalı dilekçe.
MakalSöz, kelam. 2. Söyleyiş,
MakbulAlınan kabul olunan
MaksumTaksim edilen, bölünmüş.
MaksurKısaltılmış. 2. alıkonulmuş. 3. Elinde olmadan zoraki.
MaksutUlaşılması istenen şey.
MakulAkla uygun, mantıklı.
MalkoçOsmanlıda akıncılar ocağının komutanı.
MalkoçoğluKale koruyucusunun oğlu.
ManasKırgızların ulusal destanı
MançerYabani kiraz ağacı.
MançuKuzeydoğu Çin´de yaşayan Moğol asıllı halktan olan.
MançuhanMançuların hükümsarı.
MangaOn kişilik askerî birlik.
MangalayAlın. 2. Binici, süvari.
MansurTürk musikisinde bir düzen
ManzurNazar olunan, bakılan. 2. Beğenilen gözde olan.
MarufHerkesçe bilinen ve tanınan kişi, ünlü
Maşallah“Allah´ın istediği gibi” anlamında kullanılan bir ad. 2. “Allah nazardan saklasın” anlamında kullanılan bir ad. 3. Hayret ve memnunluk anlatan söz.
MaşideŞan ve şeref sahibi anlamındadır
MasumSuçsuz, günahsız. 2. Küçük çocuk.
Matlupİstenilen, aranılan, talep edilen şey.
MatukÖzgürlüğü bağışlanmış.
MayaAsıl, öz, kendi, yaradılış. 2. İktidar, güç. 3. Bilgi. 4. Para, mal. 5. Dişi deve. 6. Uzun hava, türkü.
MazharBirşeyin göründüğü ortaya çıktığı yer, kimse manasındadır. Ayrıca şereflendirme, onurlandırma anlamı da vardır. Sahip olma, nail olma anlamı da vardır.
MazlumYumuşak, sessiz, zülüm görmüş
MebrukKutlamaya değer kimse.
MebrurHayırlı, beğenilmiş, makbul.
MebusGönderilmiş, yollanmış. 2. Milletvekili. 3. Öldükten sonra diriltilmiş olan.
MecdiBüyüklük, ululuk, şan ve şerefle ilgili.
MecdutTalihi açık, mutlu, şanslı kimse.
MecidÇok şerefli, büyük şan sahibi
MecitBüyük, ulu. 2. Şan ve şeref sahibi. 3. Tanrının adlarındandır.4. Çok şerefli, büyük şan sahibi
MecittinDinin ululuğu, büyüklüğü.
MecnunDeli, aklı başında olmayandır. Allah aşkından kendinden geçmiş, aklını kaybetmiş kişiye verilen sıfattır. Leyla ile Mecnun efsanesindeki gibi
MedayinŞehirler, kentler.
MedeniUygar, terbiyeli, görgülü, kibar.
MeditUzun, çok uzun süren.
MefharÖvünme. 2. Övünmeyi gerektiren şey.
MeftunGönül vermiş, tutkun.
MehaySevgini ölümsüzlüğü.
MehipHeybetli, azametli. 2. Aslan.
MehmetAslı Arapçada Muhammed, çok övülmüş anlamında
Mehmet AkifMehmet, Muhammed isminin Türkçesidir. Akif
Mehmet CanÇok hamt eden, Allah’a çok şükreden can, kişi manasındadır.
MehmetçikTürk ulusunun sevgi duygusuyla Türk askerine verdiği ad.
MehtiDoğru yolu bulan, hidayete eren. – bk. Mehdi
MekinNüfuz sahibi, oturup yerleşen.
MekkiMekkeli. 2. Mekke´yle ilgili.
MekselinaEshab-ı Kehf´den – 7 Uyurlar´dan. Efsus ya da Yarpuz denilen bir şehirde Dakyanus (Dakyus) adındaki zalim hükümdar, halkı kendisine ve putlarına tapmaya zorlar. Allah´ın varlığına ve birliğine inanan birkaç genç ise gizlice ibadet ederek bu zalimin buyruğu dışına çıkar. Bunu haber alan Dakyanus´tan kaçan gençler, yolda kendileri gibi inançlı bir çobana rastlar. Çobanın bildiği ve yanında su olan bir mağaraya sığınan yedi kişi, burada uykuya dalar. Bu konu Kuran’da Kehf süresin de geçmektedir. Mekselina, bu 7 kişiden biridir.
MelodiBelli bir kurala göre yaratılan, kulağa hoş gelen ses dizisi.
MemduhÖvülmüş, övülmeye değer
MemetMehmet’in farklı söylenişi.
Memik“Mehmet” adının kısaltılarak söyleniş biçimi.
Memiş“Mehmet” adının kısaltılarak söylenmiş başka bir biçimi.
MemnunSevinç duyan, kıvançlı, mutlu.
Memo“Mehmet” adının kısaltılarak söylenmiş bir başka biçimi.
MemunCesaret sahibi, sağlam
MenderesAkarsuların kıvrımları
Mengü / MengiÖlümsüz, sonsuz.
MengütaşÖlümsüz taş, bengi taş
MengütekinÖlümsüz şehzade
MengütimurÖlümsüz ve demir gibi sağlam, ölümsüz demir
MensurSaçılmış, serpilmiş. 2. Düzyazı.
MenzurAdanmış, adak olarak belirtilmiş.
MercanBir tür balık adı; deniz dibinde yaşayan bitki, hayvan, taş türü bir canıdır; deniz hayvanlarının evidir.
MerdanMertler, insanlar, erkekler, yiğitler
MerdemerCömert, yüce gönüllü.
MerdiCesaret, mertlik, yüreklilik.
Mergupistenilen, aranan nitelikte. 2. Beğenilir, gözde.
MerihMars gezegenin adıdır.
MerkürGüneşe en yakın gezegen olarak bilinir.
MernuşEshab-ı Kehf´den – 7 Uyurlar´dan. Efsus ya da Yarpuz denilen bir şehirde Dakyanus (Dakyus) adındaki zalim hükümdar, halkı kendisine ve putlarına tapmaya zorlar. Allah´ın varlığına ve birliğine inanan birkaç genç ise gizlice ibadet ederek bu zalimin buyruğu dışına çıkar. Bunu haber alan Dakyanus´tan kaçan gençler, yolda kendileri gibi inançlı bir çobana rastlar. Çobanın bildiği ve yanında su olan bir mağaraya sığınan yedi kişi, burada uykuya dalar.Bu konu Kuran’da Kehf süresin de geçmektedir. Mernuş, bu 7 kişiden biridir.
MertCesur, yiğit, korkusuz
MertkalHerzaman mert olarak yaşa
MertkanMert soydan gelen, mert
MertkolYiğitliği her yerde konuşulan.
MertolSözünün eri ol, yiğit ol
MervanEmevi sülalesinin Mervan kolu
MerzukMutlu. 2. Rızkı verilmiş, rızklı.
MeşhurÜnlü, tanınmış, herkesçe bilinen.
Mesihİsa peygambere verilen adlardan biri.
MeşkurBeğenilmiş, övgüye değer.
MeşruYasaya, kurallara uygun.
MestanSavruk. Cüret sahibi
MesturÖrtülü. 2. Gizli, saklı. 3. Namuslu.
MesudMutlu, sevinçli, neşeli
MetanetMetin olma, dayanma, dayanıklılık
MetehanBüyük Hun İmparatorunun adıdır.
MetinDayanıklı, sağlam, soğuk kanlı
MetinkayaKaya gibi sağlam.
MetkanEğitilmiş, yüce kişi.
MevaYurt, memleket. 2. Sığınılacak, güvenilir yer.
Mevlana1207-1273 yılları arasında yaşamış, Mevlevi tarikatinin kurucusu. 2. Sahibimiz, efendimiz.
MevleviEfendiliği, hazretliği haketmiş. 2. Mevlevilik tarikatine bağlı kimse
Mevlüd / MevlütDoğma, dünyaya gelme.
MevlutDoğma, dünyaya gelme ( Mevlid-Mevlüd)
Mezunİzinli, izin almış. 2. Diploma almış kişi. 3. Yetki verilmiş.
Midhat/MithatÖvme, methetme.
MihriGüneş ile ilgili. 2. Sevgi.
MikailAllaha en yakın olduğuna inanılan dört melekten birinin adı
MirBaş, komutan, amir, bey.
MiraçYükselme, çıkma. 2. Hz. Muhammet'in göğe yükselmesi.
Mirac/ MiraçHz. Muhammed’in göğe yükseliş haline verilen addır.
MirasBirine, ölen bir yakınından kalan mal mülk, para veya servet. 2. Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir
MiratAyna. 2. Bir çeşit lale.
MirkelamHatiplik yeteneği olan kimse
MirsadDurak; gözetleme yeri, rasat yeri
Mirza(Farsça.) Emiroğlu beyi, hükümdar soyundan gelen. 2. Doğu Türk devletlerinde asalet unvanı. 3. Dubb-i Ekber yıldız kümesindeki parlak yıldız.
MirzahÜzüm çubuğunu bağladıkları ağaç. 2. Çekirdek ve ona benzer şeyleri dövüp ezdikleri taş.
MisbahAydınlatma, ışık, nur.
MizginKürtçe; Müjde, müjdeli haber.
MısraŞiirin dizelerinden her biri.
MocanSoğukkanlı, dayanıklı, direngen.
MollaBüyük kadı. 2. Medrese öğrencisi. 3. Büyük bilgin.
MoranDereden büyük akarsu, ırmak, müren
MuaffakBaşarılı olan, başarı kazanan.
MuazAziz, izzet sahibi, saygı uyandıran, çok kıymetli, muhterem
MuazzamÇok büyük. 2. Saygıdeğer. 3. Önemli.
MübarekVerimli, bereketli. 2. Kutlu.
Mübinİyiyi kötüyü ayırabilen. 2. Apaçık, besbelli.
MücahitSavaşçı, Cihada katılan
MucipGerektiren, gerektirici
Mucitİcat eden, buluş yapan.
MüderrisMedrese öğretmeni.
MüdrikAnlayan, kavrayan. 2. Yaklaşan, ulaşan. 3. Ergin.
Muğdat(Arapça Mudad’tan))Çorak su, tatlı su, buruk.
MuhammedBir çok defalar hamdu senalar olunmuş, övülmüş manasındadır. Hz. Muhammed’ in (SAV) isimlerindendir.
Muhammed KaanMuhammed; Çok övülmüş, hamt edilmiş. Kaan; Çin ve Moğol imparatorlarına verilen isim.
Muhammed TalhaBirçok defalar hamdu sena olunmuş, tekrar tekrar övülmüş. İslam dinini kabul eden ilk 10 kişiden biri.
Muhammed-MuhammetÇok övülmüş, hamd edilmiş
MuhammedcanPeygamber s.a.s in isimlerindendir. Can
MuhammetBirçok defalar hamdu sena olunmuş, tekrar tekrar övülmüş. 2. Birçok güzel huylara sahip. Hz. Peygamber (s.a.s)’in isimlerindendir. Dedesi Abdülmuttalib tarafından, gökte hak yerde halk övsün niyetiyle bu ad konulmuştur.
MuharremDin tarafından yasaklanan
Muhiddin/MuhittinDini geliştiren, canlandıran.
Muhlisİnanç ve eylemlerinde içtenlikle davranan
MuhtarDilediği şekilde hareket edebilen
MuhteşemGörkemli, gözkamaştırıcı
MüjdatMüjdeler, muştular, sevinçli haber
MukaddemSunulan, takdim edilen. 2. Önde olan, önde giden. 3. Değerli, üstün.
MükerremYardımsever, ikram sever
MükreminKonuksever, ikram sever
MuktedirBir şeyi yapmaya gücü yeten
MülayimYumuşak huylu ağır başlı.
MülazımBir kimseye bağlı olan.
MümtazSeçkin, başkalarından ayrı tutulan
MünciKurtaran, kurtarıcı.
MünibTanrıya yönelmiş kişi.
MünimNimet veren, Yedirip içiren. 2. İyiliksever, velinimet
MünipTövbe eden. 2. Bereketli yağmur.
MünirAydınlatan, ışık veren
Muratcanistekli kişi, arzulu.
Murathanistekli hükümdar.
MürenIrmak, nehir, akarsu.
MürselYollanmış, gönderilmiş olan
Mürşitİrşad eden, doğru yolu gösteren
MurtazaMürteza- Seçkin seçilmiş
MusaSudan gelmek anlamındadır. Hz. Musa’ nın adıdır.
MusapBaşına bir felaket bir kötülük gelmiş olan.
MüşfikAcıyan, şefkat gösteren
Mushab/MushapZor, güçlü, dayanıklı
MüşirHaber veren, bildiren, emir ve işaret eden. 2. Mareşal.
Müslümİslam dininden olan / Teslim olan
MustafaTemizlenmiş, saf hale getirilmiş
MüştakÖzleyen, göreceği gelen
MustanTarihi güzellikleri dolu olan ilimiz
MuştuMüjde, sevindirici haber.
MutahharTemizlenmiş, temiz.
Mutalip/MuttalipArzu eden, talep eden.
Mutiİyi kalpli, yumuşak başlı
MutluMesut, mutluluğa ulaşmış
MutlualpÖzlem ve isteğine kavuşmuş yiğit
MutluayMutlu ve ay gibi olan
MutlucanDertsiz, kedersiz.
MutluerMutluluğa ermiş kişi.
MutlugünSevindirici gün; mutluluk veren gün
Mutluhanİsteklerine kavuşmuş kağan
MutlukanGeçmişi mutluluklar içinde olan.
MutlutekinÖzlem ve isteklerine kavuşmuş ve biricik kimse, mutlu şehzade
MuttakiSakınan, çekinen, Allah’tan korkan
MutverMutluluk ver, mutlu et
MuvaffakBaşarılı olan, başarı kazanan.
MuzafferZafer kazanan, çok başarılı
MüzahirYardım eden, koruyan, kollayan.
NabiYüksek, yüce, haber veren
NaciKurtulmuş, selamete kavuşmuş
NacilSoyu sopu temiz olan kimse..
NadKurtulmuş, selamete ermiş. 2. Cennetlik.
NadiBağıran, haykıran, nida eden
NadimPişmanlık duyan, pişman olan.
NadirEnder, az bulunur, seyrek
Nafizİşleyen, içeriye giden, delip geçen işleyen, sözü etkili olan gibi anlamları vardır.
NahidVenüs, Zühre yıldızı
NahitVenüs, Zühre yıldızı
NailEle geçiren, muradına eren
NaimBolluk varlık içinde yaşayandır. Cennetin bir bölümünün adıdır.
NaipBirinin yerine geçen. 2. Kadı. 3. Nöbet bekleyen.
NakiTemiz, çok ince ve zarif
NakipBir kavim veya kabilenin başkanı. 2. Bir tekkede, şeyhin yardımcısı olan en eski derviş veya dede
NakıpBir kavim, kabile başkanı.
NamiTanınmış, ünlü şöhretli
NarızDelip geçen. 2. İçe işleyen. 3. Sözü geçen, çok etkili.
NarterYürekli yiğit, yiğitler yiğidi
Nasİnsanlar, halk, herkes.
NaşidŞiir söyleyen, şiir okuyan
NasihKopyasını çıkaran. 2. Battal eden.
NasipBirinin önceden alnına yazıldığına inanılan şey, kısmet
NasirYayan, saçan. 2. Nesir yazan.
NaşitŞiir söyleyen, şiir okuyan
NasırYardımcı, yardım eden.
NasreddinYardımcı, imdada yetişen
NasrettinDine Yardımcı olan.
NasriTanrı yardımıyla üstünlük.
NasrullahAllah’ın yardımcısı.
NasuhiKesin şekilde tövbe eden, tövbekar.
NatıkKonuşan. 2. Düşünen. 3. Bildiren.
NatukDüzgün konuşan, konuşmayı seven.
NatuvanZayıf, güçsüz. 2. Beceriksiz.
NaymanMoğolistan’da yaşayan Türk topluluğu.
NazirNaz, eş, niyaz, taze.
NazımDüzenleyen, tanzim eden
NazırBakan, gözeten. 2. Bir yüzü bir yöne bakan.
NazmiVezinli, kafiyeli sözle ilgili/ Düzenli
NebahattinDinin şanı ve şerefi.
NebiMesaj ileten, haberci
Nebi BerzahÖlümden sonra kıyamete beklenen yer
NebihNamlı, ünlü, onurlu.
NebilŞerefine düşkün olan. 2. Yüksek zekalı. 3. Faziletli.
NecabettinDinin soyluluğu.
NecaipOnurlu, soylu kişi.
NeccarDülger. 2. Marangoz.
NecdetGüçlü ve korkusuz, kahraman, yiğit kişi demektir.
NecilSoylu, soyu temiz. 2. Evlat, çocuk.
NecmiYıldızlarla ilgili, yıldızlara ait
NedimYakın dost, samimi arkadaş
NedretAz bulunurluk, seyreklik
NeferBir adam, tek kişi. 2. Er, asker.
NefiÇıkar ile ilgili faydacı. 2, Divan şairi.
NehidarYararlı, faydalı, iyi.
NemutluÇok mutlu. 2. Sevinçli.
NergizSarı beyaz açan soğanlı bir çiçek
NerimCesur, yiğit, pehlivan
NermiYumuşaklık, gevşeklik.
NeşatSevinç, neşe, şenlik, keyif
NeşetYetişme, meydana gelme
NesilAynı çağda yaşayan ve hemen hemen aynı yaşta bulunan kimselerin tümü, kuşak.
NesimHoşa giden hafif rüzgar
NesimiEsen rüzgarla ilgili
NesrenNesir olarak, düz yazı olarak yazılan yazıya denir.
Nevitİyi, sevinçli haber, müjde.
Nevroz/NevruzEski bir İran takvimine göre, yılın ve baharın ilk günü sayılan martın yirmiikisine rastlayan gün. 2. Nevruz günü kırlara çıkılarak yapılan bayram.
NevşahDal anlamındadır bunun yanında yeni bitmiş geyik boynuzu olarak da bilinir
NeyyirNurlu, parlak. Işıklı cisim. Güneş
NezihiTemizlik, saflıkla ilgili
NezirBirini doğru yola (Sıratı Müstakim’e) yöneltmek için Allah’ın azabıyla gözdağı vererek korkutmak
NidaBağırma, sesle çağırma, haykırma.
NidaiHaykırmayla ilgili, haykıran.
NimetullahTanrı’nın nimeti.
Nişanİz, belirti. 2. Onurlandırmak üzere devletçe verilen paye.
NisaniNisan ayında doğan.
NiyazYalvarma, yakarış. 2. İhtiyaç hissetme. 3. Dua etme.
NiyazanAçık yürekli, saf.
NizamSıra, dizi, düzen, kural
NizamettinDinin düzeni, tertibi
NizamiKurallara uygun, düzenle ilgili
NogayBugün Kuzey Kafkasya'da yaşayan bir Türk boyunun adı
NovaBir yıldız grubunun adı
NoyanOrdular komutanı, başkomutan, soylu kişi
NuhEski metinlerde rahat anlamında / Bir peygamber adı
NuhkanNuh Peygamber soyundan olan.
Nur SenaAydınlık, parıltılı
NuralpAydınlık saçan yiğit
NuratayAydın genç, entellektüel.
NurbakiÜzerinden aydınlık, parıltı eksik olmayan.
NurbayAydınlık saçan erkek
NurcemalAydınlık yüzlü güzel insa.
NurerAydınlık saçan yiğit
Nurettin(Nureddin) Aydınlatın, dinin getirdiği nur
NuriIşıklı, ışıktan geleni
NurihakAllah’ın ışığı, aydınlığı,
NurkanTemiz, aydınlık soydan gelen.
Nurlan“Işıklan, ışık saç” anlamında kullanılan bir ad
NursezaNura, ışığa ve aydınlığa layık
NurullahAllah’ın nuru anlamında
NurzatNurlu, aydınlık kişi.
Nusret/ NusredTanrı yardımı
NüzhetZevk, keyif, istek, tat, eğlence, sevinç
ObaÜstün yetenekli. 2. Göçebelerin meydana getirdiği topluluk.
ObenErkek deve, o benim anlamlarındadır.
ObuzSu gözesi, göze kaynak
ÖcalÖç almaktan, intikal alan
OcanO dost 2. İçten kişi.
OderAteş gibi canlı, coşkulu, hareketli kimse.
OdhanAteş kağan, ateş han
OdkanAteş kan, ateşli kan, kaynayan kan, deli kan
OdkanlıCanlı, coşkulu, ateşli kimse.
OdmanAteşli, canlı, çoşkulu kişi.
Odyak“Ateşli ve coşkulu ol” anlamında kullanılan bir ad.
OdyakarAteş gibi can yakan kimse.
OflazerYakışıklı. 2. Cesur, yiğit.
OganBarış tanrısı, gök tanrısı, güneş
OganalpGüneş gibi yiğit, gök tanrısı gibi yiğit, güçlü yiğit
OganerGök tanrısı gibi yiğit, güçlü yiğit.
OgansoyTanrı soyundan, gök tanrısı soylu
Oğantürkİlahi bir güce sahip Türk.
Oğanverdi“Allah bağışladı” anlamında kullanılan bir ad.
ÖgeÇok akıllı olmasıyla ünlenmiş kişi.
ÖgerBilge, akıllı, zeki kişi.
ÖgetAkıllığıyla beğenilen kişi.
ÖgetürkAkıllı, bilge Türk.
ÖğmenNitelikleriyle sevilen kişi.
OğulbalTatlı oğul, oğul balı, oğul arılarının yaptığı ak bal
OğultekinBiricik oğul, şehzade
OgünO bilinen gün, hayatımızın değiştiği gün
ÖğünçÖvünülecek şey, kıvanç, övünç
OğuralpSamimi, içten erkek.
ÖğüşTorun; çok; övme biçimi, övüş
ÖğütBirine, yapması ya da yapmaması gereken şeyler üzerine söylenen söz
ÖğütalSöylenen sözleri dinle anlamında.
OğuzGürbüz, delikanlı, temiz yaratılmış, iyi, doğru
OğuzalpGüçlü yiğit, iyi yürekli yiğit, dost yiğit
Oğuzataİyi huyluluğu atalarından, soyundan gelen.
Oğuzbayİyi huylu, saygın kişi.
Oğuzcanİyi huylu, candan dost.
OğuzerSağlam yiğit, dost yiğit
OğuzhanOğuzların başı / Mete
OğuzkanHükümdar soyundan gelen
OğuzmanSağlam, gürbüz, güçlü kimse, iyi yürekli dost kimse
Oğuztayİyi huylu genç kişi.
OkanAkıllı, anlayışlı, öğrenen 2. Tanrı, Güneş, Oğuz
Okanalpİlahi bir güce sahip olan.
OkanayGüçlü Ay, yiğit ay, Güneş ve Ay
Okanerİlahi bir güce sahip olan yiğit.
OkansoyTanrı soyundan, gök tanrısı soylu
OkayerOk gibi doğru, Ay gibi yiğit
OkaygünOk gibi doğru, Ay gibi güzel, Güneş gibi yakıcı kimse
OkbayOk gibi doğru ve varsıl kimse
OkçunUzak, ilerde, uzaklaşmış.
OkdemirDemirden yapılmış ok
ÖkeOlağanüstü yetenekleri olan kimse, dahi
OkgüçOk gibi doğru ve güçlü
OkhanOk gibi hızlı, delici hükümdar.
OkkanOk gibi delici soydan gelen.
ÖkkeşErkek örümcek 2. Bir dağ adı
ÖkselAkılla ilgili, zeka ile ilgili, ussal, akılsal
OksuDüzenli ve hızlı bir şekilde akan su
OktarOk taşıyıcı / Ok+dar (Bayraktargibi)
OktaşOk gibi delici, taş gibi sert.
OktayÇok hiddetli, kızgın
ÖktemYürekli, yiğit, güçlü, görkemli; ünlü
ÖktemerYürekli yiğit, güçlü yiğit, görkemli yiğit, ünlü yiğit
ÖktenerAkıllı, bilgili kimse.2. Kahraman, cesur kimse.
OktunçOk tuncu; tunçtan yapılmış ok
OkumuşBilgili, öğrenimli.
OkurBilgilenmeyi, okumayı seven.
OkuşAkıl, zeka, mantıklılık.
OkutanEğitim ve öğretim işini yapan.
OkyanusKıtaları birbirinden ayıran engin deniz.
OlcayhanKısmetli hükümdar.
OlcaytuŞanslı; talihli, kısmetli.
OlcaytuğŞans getiren başlık.
OlcaytürkŞansı olan Türk.
ÖlenÇiçek açmış çayır, şarkı, sulak arazi.
OlgunayDolunay durumundaki ay
OlgunerBilgi ve görgüce gelişmiş erkek, olgunlaşmış erkek
OlgunsoyGelişmiş soy, olgunlaşmış soy
Olguntürkİyi yetişmiş Türk.
OlpakHer zaman temiz, dürüst olan.
OlperestDinine sıkıca bağlı kimse, dindar, dinini çok seven.
OltunSaygı gösterilen ol, saygın ol
OltunçTunç ol, tunç gibi sağlam ol
OluşVarlık halini alma, meydana gelme. 2. Bir durumdan öteki duruma geçiş.
OmariyaMardin, Nusaybin’de Kürt aşireti.
ÖmerDirlik, canlılık yaşam gücü
OmurOmurgayı oluşturan kemiklerin herbiri, herhangi bir şeyin iskeletinin her bir parçası.
ÖmüralÇok yaşa, uzun ömürlü ol.
ÖmürcanYaşam boyu süren dostluk
ÖmürlüÇok uzun yaşayacak kişi.
ÖnalanÖnce davranan, önde giden, başa geçen
OnanDaha iyi bir duruma giren, eksiği kalmayıp gönül huzuruna Eren, iyileşen
Onar(“onmak”tan) eksiği kalmayıp gönül erincine ulaşır, daha iyi bir duruma gelir, mutlu olur
OnaranDüzelten, tamir eden
Onartİşler bir duruma getirilmesini sağla, düzelttir.
Onatkanİyi, dürüst soydan gelen.
ÖnaydınÖğrenimi, bilgisi ve görgüsü olan. 2. İleri düşünceli.
ÖncelBirine göre kendinden, önce gelen, selef; yol açan, yol gösteren
ÖncüÖnder, yol gösteren, önde giden, bir işte yol açan
ÖncübayBaşarılı ve saygın kişi
ÖncübeyBaşarılı ve saygın kişi.
ÖncüerÖnde giden yiğit, öncülük eden yiğit
ÖncülÖnce gelen. 2. Rehber. 3. İlk.
ÖnderLider, yönetici, şef
ÖndersarpUlaşılması zor lider
OnelElleriyle her tarafı sarmalamış olan.
ÖnemBir şeyin nitelik ya da nicelik yönünden değeri olma durumu, değer
OnerOn kişiye bedel yiğit
ÖneriÖne sürülen görüş, düşünce, teklif.
ÖneyÖnde gelen, lider olan.
OnganÖzlem ve istekleri yerine gelmiş, mutlu
OngayKolay, zorluğu olmayan.
ÖngelOturaklı ve olgun kişi.
ÖngerÖn görülü, ileri düşünerek davranan.
ÖngörÖnceden gör, ilerde olacakları sez
ÖngörenÖnceden gören, önceden kestiren
OnguOnmuş olma durumu, sağlık, mutluluk
OngunBol verimli, yararlı duruma gelmiş, mutlu, kutlu, gelişmiş, Gürbüz, tapılan kişi, beğenilen kimse
OngunalpMutlu yiğit, yararlı yiğit, kutlu yiğit, gürbüz yiğit
OngunerMutlu yiğit, yararlı yiğit, kutlu yiğit, gürbüz yiğit
OngunsuGürbüz ve su gibi duru kişi.
ÖngütSızarak baskın yapan.
ÖnkalLiderliği benimseyen.
OnkutDaha iyi ve şanslı yaşa.
ÖnselHiçbir denemeye dayanmadan, yalnızca akıl yordamıyla
ÖntaşTaş gibi sert lider.
OnukerHerkesçe sevilen, sayılan kişi.
OnuktanSevilen, saygı duyulan ve tan gibi ışıltılı kişi.
OnuktekinSevilen, saygı duyulan, uğurlu.
Onultanİyileştiren, sağlığa kavuşturan.
ÖnumutÖnde gelen umut, ilk umut
OnuralpSaygıdeğer, aziz, yiğit
OnurayOnurlu ve Ay gibi güzel
OnurhanŞeref sahibi hükümdar
OnurkanOnurlu, şerefli soydan gelen.
OnursalOnurla ilgili, onur niteliğinde; saygı göstermiş olmak için verilen
OnursanDürüstlüğüyle nam salmış kişi.
OnursayŞeref sahibi saygın kişi.
OnursevKendin gibi olanı sev.
OnursevenOnurlu insanları seven.
OnursoyOnurlu bir soydan gelen.
OnursuSaygın, şerefli ve su gibi temiz.
ÖrKöz haline gelmiş kömür. 2. Köken, öz. 3. Ulu, büyük.
OrakHasat, ekin biçilen araç.
OrakayOrak ayı. 2. Temmuz.
OralTürklerin ilk yurtlarından
OraltanTan vakti yapılan savaş. Oran
OranKarşılıklı uygunluk, iki şeyin birbirini tutması, iki şey arasında ya da parça ile bütün arasında bulunan fark
OranerAnlayışlı, hesaplı ve yiğit kimse.
Oray1.Ateş kırmızısı. 2. Şehirli.
OrbeyBekçi, koruyucu, muhafız.
OrçunArkadan gelenler, halefler 2. Ahlak
OreanerDirengen ve yiğit kimse.
ÖrenEski yapı, kent kalıntısı, harabe.
ÖrenerEskiden beri bilinen yiğit.
ÖrfiTörenlerle, adetlerle ilgili.
OrgunayBulutların arkasında kalmış ay.
OrgunhanSır dolu hükümdar.
OrgunkanGeçmişi sır dolu olan.
OrgunsoySır dolu bir soydan gelen.
OrhanKentin hükümdarı 2. Osmanlının ikinci padişahı
OrhonEski bir türk alfabesi
OrkanOrhan adının bir başka biçimi
OrkunOr+kun (han) Kentin hanı
OrkuşAteş kırmızısı renkli bir kuş.
OrkutayKutlu, uğurlu şehir.
OrmanAğaçlarla örtülü geniş alan
ÖrsÇelik yüzeyli demir araç.
OrsaGeminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi/ rüzgâra karşı
ÖrsalÖrs gibi sağlam, oturaklı
ÖrskanSağlam kan, örs gibi sağlam kan
OrtaçTepe, kendine miras kalan kimse; bir hükümdarlığın tahtına geçecek kimse, veliaht
OrtakOrtak zevkleri paylaşanlar, arkadaşlar. 2. Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri. 3. Kuma.
OrtanTan renginin kızıllığı.
OrtunçTunçtan yapılmış gibi sağlam kale
OruçMüslümanların yeme içmeden vs. uzaklaştıkları bir ibadet
OrunbayBüyük görevi olan kimse, makam sahibi
ÖrünerBuğday renkli insan.
OrusSaadet, mutluluk, talih.
OşanŞanlı, şöhretli, adı duyulmuş olan.
OskayNeşeli, sevinç içinde olan.
OsmaBulgaristan Türklerinin yaşadığı yörelerden birindeki nehrin adı.
OsmanHz. Muhammet’in damadı üçüncü halife. 2.Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu ve ilk hükümdarı. 3. Bir tür kuş ya da ejderha.
OtağYüksek direkli, süslü, büyük çadır
Otağ / OtakBüyük, süslü çadır.
Otamışİyileştiren, düzelten.
OtayAlev kızıllığında ay.
Ötükenoğuz destanında ormanlık kutsal bir yer.
Ötünİstemek, dilemek, arzu etmek
Öveçiki-üç yaşındaki erkek koyun.
ÖverBir kimsenin ya da bir şeyin iyiliklerini söyleyebilerek onun değerini belirtir
ÖvetTanrı’ya minnet duygusunu sunmak.
ÖvüşBirinin iyiliklerini söyleyerek beğenildiğini belirtme, övme biçimi, övme yolu
OyalDüşünceye önem veren, görüş alan.
OykanDüşünce ve fikir erbabı soydan gelen.
ÖyküAyrıntılarıyla anlatılan olay.2. Hikâye
OykutDüşünceli ve kutlu insan.
OymakAşiret, küçük izci birliği
OymanBelli bir görüşe sahip kişi.
OysanDüşünce, fikirleriyle tanınan.
OytunBeğenilen, güzel yer, kutsal.
OytunçDüşünce sahibi sağlam kişi.
ÖzBir kimsenin benliği, içsel varlığı; bir şeyin temel öğesi (mecaz olarak) ana nokta, can alıcı nokta
ÖzakÖzü ak, özü beyaz, ak öz, beyaz öz
ÖzakanTemiz ve duru akan.
ÖzakarTemiz ve duru akar.
ÖzakayÖzü ak ay, özü beyaz ay
ÖzalÖzü kırmızı, özü al renkte, gerçek al
ÖzalpaslanYiğitler yiğidi.
ÖzalpmanÖzünde yiğitlik olan kişi.
ÖzaltanYürekli ve tan yeri gibi ışıklı kişi.
ÖzaltayAltaylı, Altay yöresinin yedisi.
ÖzaltınAltın gibi bir geçmişi olan.
OzanalpŞair ve yiğit kimse
OzanarNamuslu, şerefli, şair kişi.
OzanayŞair ve Ay gibi kimse
OzankanOzan soyundan gelen
OzansoyŞairler soyundan gelen.
OzansuŞair dilli ve su gibi berrak kişi.
ÖzarÖzü namuslu, temiz, dürüst.
Özardaİşaretlenmiş, işaret çubuğu.
ÖzarkınÖzünde sakin bir kişilik barındıran.
ÖzaslanAslan gibi, güçlü kişi.
ÖzataÖzü soyu bilinen, iyi olan.
ÖzatayGeçmişi herkesce bilinen kişi.
ÖzayÖzlü, özü ay gibi aydınlık olan
ÖzaydınÖzü temiz aydınlık bilge kişi.
ÖzbalKişi1ikli, sevecen kişi.
ÖzbenSoyluluk ve asalette öz
ÖzberkÖzü sert, özü sağlam
ÖzbilÖzünü tanıtan, bilgili.
ÖzbilekGüçlü, kuvvetli bilek.
ÖzbilenHerşeyin özünü bilen, az ama öz bilen
ÖzbilgeÖzce bilge kişi, özü bilge
ÖzbilginBilgin kimse, özce bilgili kimse
ÖzbilirHer şeyin özünü bilir
ÖzbirÖzü sözü bir, doğru özlü
ÖzbmrKendini iyi tanıyan anlamında.
ÖzçamÇam gibi sağlam kişiliği olan.
ÖzçelikÖzü çelik olan kimse, sağlam özlü
ÖzçetinÖzü çetin olan kimse, çetin kimse
ÖzçevikHemen durum alabilen kimse, çevik kimse
ÖzçınÖzü doğru, saf, temiz kimse.
ÖzçınarÖzü çınar gibi ulu olan.
ÖzdağDağ gibi yüksek ve cüsseli.
ÖzdalDal gibi kimse, özü değerli
Özdamarİnatçı kişiliği olan.
ÖzdeğerDeğerli kimse, özü değerli
ÖzdekDuyularla algılanabilen, nesne, madde. 2. İnsanın çalışmasıyla bir amaç uğruna biçim verdiği
Özdemİçsel varlığım olan özü demir olan, demir özlü
ÖzdemirGerçek, özlü demir
Özdenerİçtenlikli davranan, kimse; soyca temiz yiğit
ÖzdeşAyırt edilmeyecek kadar benzer olan.
ÖzdilÖzü dilli, tatlı dilli
Özdilekİçten dilenen şey, içsel dilek
ÖzdilpÖzü dilli, tatlı dilli
ÖzdinçDinç kimse, özü dinç
ÖzdinçerCanlı, dinç, hareketli.
ÖzdoğaÖzce doğaya benzeyen kimse
ÖzdoğalÖzce doğaya uygun, doğal kimse
ÖzdoğanÖzce şahin gibi olan kimse
ÖzdoğduKişilikli doğdu anlamında.
ÖzdoğruDoğru kimse, özü doğru
ÖzduranÖzü kalan, isim bırakan.
Özduruİçsel varlığı duru kimse, temiz kimse
Özdurulİçsel varlıkça durulaş, özünü durulaştır, duru özlü ol
ÖzekAğacın, bitkinin içi, özü, çalışkan, güç, soluk, nefes, okla Boyunduruğu birbirine bağlayan demir
ÖzelYalnız bir tek şeye, bir ereğe ya da kimseye ayrılmış olan; her Vakit görülenden ayrı, alışılmıştan
ÖzençBir şeyi elden geldiğince iyi yapmaya çalışma işi, özenme işi, özen
ÖzenginGeniş, derin kişiliği olan.
ÖzenirÇaba gösteren, en iyiyi yapan.
ÖzercanÖzce erkek olan sevgili kimse, yiğit ve sevgili kimse
ÖzerdalÖzce yiğit ve dal gibi kimse
ÖzerdemÖzce erdemli kimse, özce iyilikçi, alçak gönüllü kimse
ÖzerdinçDinç, canlı, hareketli erkek.
ÖzerinçGerçek, tam mutluluk.
ÖzerkKendi kendini yöneten
ÖzerkinÖzgür kimse, özerk kimse
ÖzertanÖzce şafak vakti gibi olan
ÖzertemÖzce erdemli kimse, iyilikçi, alçak gönüllü
ÖzgeBaşka, ayrı; başka bir yaradılış ve huyda olan; iyi, güzel; Cana yakın, sıcakkanlı
ÖzgebayYaradılışça başka ve zengin kimse
ÖzgeerYaradılışça başka olan yiğit
ÖzgenYapıp ettiklerinden hiç kimseye karşı sorumlu olmayan, özgür
ÖzgençGenç kimse, özce genç
ÖzgerÖzge er, başka er, özge yiğit
ÖzgüBelli bir şeyde ya da kimsede bulunan, başkasında olmayan
Özgülözü gül kimse; özellikle bir türle ilgili olan, o türe özgü olan
ÖzgüleçGüler yüzlü kimse, özü güleç
ÖzgunBenzersiz, ayrı, başka
ÖzgünayHiç kimseye benzemeyen ve Ay gibi kimse
ÖzgünerHiç kimseye benzemeyen yiğit
ÖzgüneşGüneş gibi kimse, özü güneş
ÖzgürSerbest, hiçbir koşula bağlı olmayan
ÖzgürcanÖzgür kimse, başkasının kölesi olmayan can, hür can
ÖzgürelÖzgürce iş gören el
Özgüvenİnsanın kendine inanma duygusu, insanın kendi özüne duyduğu güven
ÖzhakanHükümdar soyundan gelen.
ÖzilhanGerçek hükümdar olan.
ÖzkalKarekterinin her zaman için dürüst olması temenni edilen.
ÖzkanTemiz kan, soylu kişinin kanından gelen
ÖzkarKar gibi bembeyaz, temiz.
ÖzkayaÖzü kaya, özü sağlam
Özkayraİçten gelen bağış, iyilik.
ÖzkeSağlam, sağlıklı. 2. Temiz yürekli.
ÖzkentGerçekten şehirli olan kimse.
ÖzkerSağlam, sağlıklı, er; temiz yürekli yiğit, özger; iyilikçi; yardımsever
ÖzkermanSağlam, temiz yürekli kimse.
ÖzkınÖzü kın gibi korucucu, saklayıcı olan.
ÖzkınalÖzü kın gibi koruyucu olan kimse.
ÖzkoçKoç gibi kavgacı kişiliği olan.
ÖzkökGeçmişi köklü bir aileye dayanan.
ÖzkulTanrının sevgili kulu.
ÖzkulaGerçekten kula renginde olan.
ÖzkurtKurt gibi korkusuz olan.
ÖzkutUğurlu kimse, özü kutlu
ÖzkutalTüm mutluluklar benliğinde bulunsun.
ÖzkutayUğurlu Ay gibi kimse, özü uğurlu
ÖzkutluÖzü uğurlu, kutlu kimse
ÖzkutsalKutsal bir benliği olan.
ÖzlekToprağın özlü, verimli yeri; zaman; doğaüstü güç
ÖzlemBir kimseyi ya da sevilen bir şeyi görme isteği, göreceği gelme
ÖzlenKendini özlet, özlenilecek biri ol; kaynak; küçük dere; ağaç kökü
ÖzlerGöreceği gelir, hasret çeker
ÖzlüÖzü olan, öz bölümü çokça olan; özleşmiş olan; içten gerçek
ÖzmenÖzlü kimse, içten kimse
ÖzmertPaylaşımcı, yardımsever mert ve dürüst kişi.
ÖzmuştuÖzü müjde olan kimse
ÖzöğeBir şeyin aslı, özü.
ÖzokÖzü ok gibi doğru kimse, doğru özlü kimse
ÖzolBir şeyin en güçlü bölümü ol
ÖzönLiderlik vasfı yüksek olan. 2. Yüreği herkese açık olan, sevecen.
ÖzönderGerçek önder olan kimse
ÖzozanÖzü olan kimse, şair kimse
ÖzpalaKeskin ve yırtıcı bir kişiliği olan.
ÖzpolatÖzü çelik gibi yiğit
ÖzşahinŞahin gibi yırtıcı bir kişiliğe sahip olan.
ÖzsanKarakteriyle nam salmış kişi.
ÖzselÖzü sel gibi olan, kimse; içle ilgili, içsel
ÖzşenNeşeli kişiliği olan.
ÖzsoyÖzü temiz, soylu kimse
ÖzsungurSoğukkanlı bir kişiliğe sahip olan.
ÖztanırKişiliğiyle tanınan dürüst kişi.
ÖztaşÖzü taş, taş gibi sağlam kimse
ÖztayTay gibi atik, hızlı.
ÖztaylanKibar ve zarif bir kişiliğe sahip olan.
ÖztekEşi benzeri olmayan kimse, özü tek olan
ÖztekinBiricik kimse, benzeri olmayan kimse; öz şehzade, tam bir şehzade
ÖztimurÖzü demir olan, öz demir
ÖztinerGerçek ruh olan yiğit
ÖztokHerşeye doymuş kimse, özü tok
ÖztunçTunç gibi sağlam kimse, özü tunç
ÖztürkGerçek Türk; özü Türk, öz Türk
ÖzüdoğruDoğru kimse, doğru özlü
ÖzülÖzü sözü olan, sözünü yerine getiren, gerçek, verimli.
ÖzünŞöhretli bir kişiliğe sahip olan.
ÖzütokHerşeye doymuş kimse
ÖzverHerkese kendi kişiliğinden bir şeyler katabilen. 2. Özverili.
Özverdi“Özveride bulundu” anlamında kullanılan bir ad.
ÖzverenKendi özünden veren kimse, özverili
ÖzveriKarşılık beklemeden veren, verimli
ÖzvermişYoluna baş koymuş.
ÖzyayÖzü yay gibi sert olan kimse.
Pakbazİçten bağlı, vefalı. 2. Aziz.
PakdawErdem, fazilet, adil.
PakkanTemiz soydan gelen kimse.
PakmanDürüst ve saygın bir kişilik.
PaksanDürüstlüğüyle, saygınlığıyla nam salmış kişi.
PaksoyDürüst ve saygın bir soydan gelen.
PaksuTemiz su, billur gibi duru.
PalatürkKılıç gibi keskin Türk,
PalazVarlığı artmak, zenginleşmek. 2. Kuş yavrularının irileşip semirmesi.
PalepalSağlam, dayanıklı.
PalmiyeSüs olarak kullanılan hurma ağacı,
PamirhanPamirlerin hükümdarı.
ParÇeşme; bahçe, gül bahçesi, alev
ParlarHiç durmaksızın ışık saçan.
ParsbayGüçlü, çevik ve saygın kişi.
ParshanPars gibi güçlü ve çevik hükümdar
ParskanKanında atılgan, saldırganlık taşıyan.
PaşaBir askeri unvan / ağabey, erkek kardeş
PaşabeyimÇok saygın ve ağırbaşlı kişi.
PasinEski bir Türk oymağının adı
PasinerTürk oymağındaki yiğitler.
PaydanÜleştiren, paylaştıran.
PaydaşEşit pay alanlarından her biri
PayidarKalımlı, kalıcı, sabit.
Payzen/PayzınTutsak. 2. Ayağına pranga vurulmuş kişi.
PedükUlu, yüce, yüksek kişi.
PekalpGüçlü yiğit, sert yiğit, pek yiğit
PekantYeminine düşkün olan.
PekayÇok aydınlık, Ay gibi ışıklı.
PekçetinÇok çetin; çok güç
PekdeğerÇok değer, değeri çok
PekdemirSağlam, dayanıklı, demir
PekeanÇok can, çok cana yakın.
PekerginVaktinden evvel olgunlaşmış kişi.
PekinerPek yiğit, kuşkuya yer olmayacak denli yiğit
PekintürkKuşkuya yer olmayacak denli Türk, kesinlikle Türk
PekkanGüçlü kan, sağlam kan, dayanıklı kan, sert kan
PekkoçMaşallah dedirtecek kadar sağlıklı olan.
PekolSağlam ol, dayanıklı ol, sert ol, pek ol
PeközÖzü. manevi varlığı sağlam.
PekşenŞen şakrak, neşeli, mutlu.
PeksoyÇok soylu, çok güçlü bir aileden olan.
PektürkSağlam Türk, dayanıklı Türk, pek çok Türk, tam Türk
PekünSağlam san, sağlam ün
PeküstünNitelikleriyle çoğu kişiden, üstün olan.
PelitMeşe ağacının meyvesi.
PerkerGüçlü ve yiğit kişi.
PerkinGücü ve kuvveti çok üstün olan.
PertevIşık, parlaklık, yalım.
PesenKırağı, sis, çisenti.
PeşkariGayret, şevk, didinme.
PevemanDirenen, direngen.
PeyamHaber. 2. Başkasından alınan bilgi.
PeyamiHaberle ilgili, haber veren
PeyhevSürekli, kesintisiz.
PeykanBaşak. 2. Okun ucunda bulunan sivri demir.
PeymanYemin etmek, Ant içmek
PeymaneBüyük kadeh, bardak.
PeyrevArdı sıra giden, arkasından giden.
PilewerKalaycı, tenekeci.
Pirİhtiyar, yaşlı. 2. Bir tarikat ya da sanatın kurucusu. 3. Tecrübe kazanmış kimse.
PiraliYaşlı ve yüce insan.
PircanKarşılık gözetmeyen dost.
PirhaneYaşlılara yakışır şekilde.
PirhasanYaşlı ve iyi insan.
PiriYaşlılık, ihtiyarlık. 2. Her meslek ve işin kurucusu.
PiribeySaygın ve yaşlı kişi.
PirsultanAnadolu’da bir halk ozanının adı.
PiruzKutlu, hayırlı, uğurlu.
PivanÖlçü, ölçülü, ölçme, kıyaslama
PiyaleKadeh şarap kadehi.
PolatSertleştirilmiş, su verilmiş demir
PolatbayÇelik gibi güçlü ve saygın bir kişilik.
PolathanÇelik gibi sert han, çelik kağan
PolatkanÇelik kan, sağlam kan
PoyrazKuzeydoğu yönünden esen rüzgar
PusatZırh ve korunma araçlarının genel adı; silah
RabbaniAllah ile ilgili, kendini bütün varlığıyla Allah’a teslim eden. Allah’tan geleni kabul edendir.
RadiKabullenen rıza gösteren. 2. Boyun eğen.
RafetÇok acıma, merhamet etme
RafettinDinen acıma ve esirgeme hissi 2. Kollayan, gözeten.
RafiKaldıran, yücelten, yükselten. Allah’ın isimlerindendir.
RafihBolluk içinde, rahat yaşayan. 2. Huzurlu
Ragıpİçtenlikle isteyen, özleyen
RahimEsirgeyen, acıyan / Allah’ın isimlerindendir
RahmanAcıması bol olan / Allah’ın isimlerindendir
RahmaniTanrı ile ilgili, tanrısal.
RahmetBirinin suçunu bağışlama, merhamet etme. 2. Yağmur.
RahmetiKoruyan, esirgeyen.
RahmetullahTanrı’nın bağışlaması.
RakiNamaz kılarken ellerini dizlerine koyarak eğilen,
RakipHerhangi bir alanda üstünlük sağlamaya çalışanlardan her biri. 2. Koruyucu. 3. “Görüp gözeten” anlamında Tanrının adlarından biri.
RakımYazan, çizen / Yükseklik
Ramİtaat eden, boyun eğen, razı gelen.
RamazanKameri yılın 9. ayı
RamiAtıcı, ok/mermi atan kişi / Isırgangillerden bir bitki adı
RamisGerçekleri söylemeyen
Ramizİşaretlerle, simgelerle gösteren / akıllı, zeki
RaperinAyaklanmak, bir yerden kalkmak.
Raşid-RaşitDoğru yola giden
RasihSağlam, kökten güçlü. 2. Din bilimle, rinde çok bilgisi olan.
RasimResmeden, resim çizen
RasinSağlam, dayanıklı, güçlü
Raşit – RaşidDoğru yola giden
RatipTertipleyen, düzenleyen.
RaufÇok acıyan, esirgeyen
RayıhanHan bayrağı, han sancağı.
RaziBoyun eğen, kabul eden, rıza gösteren. – bk. Razı
RazıRıza gösteren, Kabul eden, gönlü olan.
RecaUmut, umma. 2. İstek dilek.
RecepAy takviminin yedinci ayı, üç ayların birincisi 2. Heybetli, azametli, saygı değer
RefettinDinen acıma ve esirgeme hissi.
RefigBolluk ve rahat içinde geçinen
RefihRahatlık ve huzur içinde yaşayan kişi.
RefikArkadaş, yoldaş, ortak
RegaibTutulan, beğenilen, rağbet olunan şeyler.
RegaipÇok istek gören, beğenilen. 2. Armağanlar. 3. İstekler, arzular.
RehayeddinDinin kurtarıcısı, dini kurtaran.
RehberYol gösteren, kılavuz.
Remizİşaret, sembol, simge.
Remziİşaret ve gizliliğe ait
RenanÇok ses çıkaran, inleyen, çınlayan
ResatKahraman, cesur, savaşçı
ResetLayık, değer, yakışır.
ReşidAkıllı, iyi davranan
Reşid-ReşitAkıllı, iyi davranan
Reşid/ReşitDoğru yolu tutan. 2. Olgun, yetkin.
ReşididdinDinin olgunu, dürüst olanı, dini bütün.
ReşikUzun boylu ve yakışıklı erkek.
Reşit – ReşidAkıllı, iyi davranan
ResmîDevletle ilgili olan. 2. Törenle yapılan. 3. Çok ciddi.
ResulhanHükümdarın elçisi.
RevanAkan, yürüyen, giden. 2. Ruh, can.
ReyyanSuya kanmış, suya doymuş. 2. Cennet´te sadece oruç tutan kimselerin girebileceği kapı.
RezzakBütün canlıların rızkını veren
RicalRütbe ve makam bakımından en üst düzeyde olanlar.
RifatYükseklik, yücelik, büyüklük.
RihemYağmur yağdığında toprağın kokusu.
RikapBüyük, saygın bir kimsenin huzuru, önü. 2. Binilecek yer, üzengi.
RisalettinDinin elçisi, peygamber.
RıdvanCennetin kapıcısı olan melek
RıfatYükseklik, yüksek rütbe
Rıfat / RifatYücelik. 2. Yüksek rütbe.
RıfkıYumuşaklıkla, sükûnetle ilgili
RızkullahAllah’ın verdiği nimet, rızk.
RobarIrmak, çay gibi akarsuların en büyüğü.
RojkanBitlis’te bir aşiret.
RonakParlak. 2. Aydın, ilerici.
RonayAyın hallerinden biri
RuatBulut, gök gürültüsü. 2. Konuşkan. 3. Tehdit eden.
RuhaniRuhla ilgili. 2. Gözle görülmeyen. 3. Din adamı.
RuhsalRuhi, ruhla ilgili.
RuhşanYüce, üstün, şanlı ruh.
RüknettinBir şeyin temeli / Dinin temeli
RüknüBir şeyin en sağlam yanı. 2. Saygın, güçlü, önemli kimse.
RusenSabah güneş doğarken ki zaman / Aydın, parlak
RüstemÜnlü Fars pehlivanının adı
RüsuhiSağlam, güçlü. 2. Becerikli, yetenekli.
RüveyhaZariflik, incelik.
RüzgarYel, esinti, hava akımı.
SaadettinDinin mutluluğu.
SabahattinGüzellik, din güzelliği
ŞabanKameri yılın 8. Ayı. İslamiyet’te kutsal üç aylardan biridir.
SabarDöven, vuran. 2. Bir Türk boyu.
SabitYerinde duran kımıldamayan
SabriSabırla ilgili, sabırlı
SaburÇok sabırlı. 2. Tanrı adlarındandır.
Sabutay(Subutay) Cengiz Han’ın ünlü Moğol generalinin adı.
Sabutay/ SubutayMoğol İmparatorluğu’nun zalim komutanlarından biri sabutay
Sacid-SacitSecdeye varan, ibadet eden
SacitSecdeye varan, ibadet eden
Sacit -SacidSecdeye varan, ibadet eden
Sacit (D)Secdeye varan, ibadet eden
SadakSabah rüzgarı / Ok kılıfı
SadakatDostluk, içten bağlılık, doğruluk, vefalılık.
ŞadanNeşeli, keyfi yerinde.
SadettinKutluluk, saadete erme, mübarek olma
SadiBaht açıklığı, mutlulukla ilgili olan
SadicanBahtı açık, candan, iyi insan
SadirYürek. 2. Başkan. 3. Sadrazam sözünün kısaltılmışı
SadıkGerçek dost, yürekten bağlı
Sadır/ SadirKalp, gönül / Açığa çıkan, görünen
SadriAnaya göre çocuk / Göğüsle ilgili olan
SafaGönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin olma
Safa/SefaSaflık berraklık
ŞafakGüneş doğmadan az önce, ufuktaki aydınlık
SaferTemiz yürekli, dürüst kimse.
SafiKatıksız, ayırt edilmiş
SafirMavi renkli, değerli bir taş.
SafiyüddinDini temiz, dini pak olan kimse.
SafterDüşman saflarını yaran yiğit.
SağanHızlı uçan, uzun dar kanatlı küçük kuş.
SağanakŞiddetli ve kısa süreli yağmur.
SağanalpHerkese yararlı olan yiğit.
SağayYenisey Türklerine bağlı bir Türk boyunun adı
SağcanSağlıklı can, sağlıklı kimse
SağdıçDüğünde gelin veya damada kılavuzluk eden.
Sağhanİyi kağan / Sağın saygıdeğer, kutsal kimse / Hekim, Doktor / Kazak hakanlarının ünlülerinden biri
SağınDoğruluk kuralına uygun olan.
SağınçArzu, istek, düşünce.
SağlamerDayanıklı yiğit, yıkılmaz yiğit, güvenilir yiğit
SağlarSağ olan; bulan, buluşturan
SağlıkHasta olmayan, esenlik.
SağnakKısa süreli şiddetli yağmur
SağunAğıt söyleyen, ağıtçı
ŞahHükümdar. 2. Satranç oyununda en önemli taş. 3. Benzerlerine oranla en üstün, en iyi, en güzel. 4. Taşkınlık göstermek, coşmak, kükremek.
Şahab / ŞahapAlev, ateş parçası. 2. Kayan yıldız, akan yıldız. 3. Cesur yürekli kimse.
SahabeSahipler, sahip çıkanlar
SahabiHz. Muhammed’i görmüş, birlikte bulunmuş kimse
ŞahadetTanıklık, şahitlik. 2. Yüksek bir ülkü uğruna ölme, şehit olma.
ŞahadettinDinin şahitliği.
ŞahalemEvrenin hükümdarı.
ŞahanOldukça büyük boylu, yırtıcı bir kuş
Şahap / ŞahabAlev, ateş parçası. 2. Kayan yıldız, akan yıldız. 3. Cesur yürekli kimse.
ŞahatGüçlü, güzel cins at, atların şahı.
Şahbaziri ve beyaz bir doğan (kuş) türü. 2. Kahraman, yiğit. 3. Becerikli, çevik kimse.
ŞahbeySaygın ve yüce kişi.
SahihGerçek, doğru, hakiki olan
SahilDeniz ya da göl kıyısı.
ŞahinbayYırtıcı ve saygın kişi.
ŞahinbeyYırtıcı ve saygın kişi.
SahipKoruyan, arka çıkan, gözeten.
ŞahsüvarAta çok iyi binen.
Sait – SaidKutlu, cennetlik
SakiKadehlere içki dolduran, dağıtan.
ŞakirŞükreden, nankörlük etmeyen
SakınTedbiri elden bırakma temennisi.
SakıpParlak, aydınlık, delip geçen
SalahBarış. 2. Düzelme, iyileşme.
SalahanCuma veya cenaze namazına çağrı için minareden salavat okuyan müezzin.
SalahattinDine bağlı kişi.
Salahiİyilik ve barışla ilgili.
Salihİyi, yararlı, elverişli uygun / Dinin buyruklarını yerine getiren / Yetkisi hakkı olan
SalimEksiksiz, sağ, sağlam
SalıkBir olgu ile ilgili verilen bilgi, haber 2. İyi, uygun olduğunu söylemek.
SalkınGüneşsiz serin yer.
SalmanÖzgür, hür, salınmış olan
SaltanYalnızlığı seven gezgin.
SaltıGezgin, seyahat eden
SaltukHiç bir koşul ve denetime bağlı olmayan, özgür, bağımsız, mutlak
SaltukbeyBağımsızlığına saygı duyulan.
SalurOğuzların Üçok boyuna bağlı bir Türk kabilesi.10
SamNuh’un üç oğlundan biri.
SamedSonsuz, ebedi / Allah’ın zati sıfatlarındandır.
Samiİşiten, dinleyen / Yüksek, yüce
ŞamilKapsayan, içine alan
SamimBir şeyin merkezi, öz, asıl, iç, gönül
SanÜn, şan, şöhret, 2. Bir şeyi neyse o yapan nitelik.
ŞanarNamuslu, dürüst. 2. Ünlü.
SanbaySaygınlığıyla tanınmış olan.
SancakKutsal bayrak, çok değerli
SancaktarBayrak taşıyan kimse.
SancarEski Türk adlarından; kısa kama
SancarhanBayrak hükümdarı.
SaniYapan, işleyen, ortaya çıkaran, meydana getiren
SanihDüşünmeden, kendiliğinden oluşan düşünce, fikir.
Şanlıbayİyi ün sahibi ve varsıl kimse
ŞansalAdını, şanını her yana duyur, şan ver
SaraDertsizlik, rahatlık. 2. Berraklık ve saflık.
SaraçAt binim takımları yapan kişi
SaranKuşatan, örten, çevreleyen
SarganVerimsiz arazide biten ot.
SargutEski adlardan; açık saman rengi
SariyeHz. Ömer’in İran’daki komutanı.Sariye(R.A)
SarıcaSarıyı andıran, sarıya yakın. 2. Yaban arısı.
SarıcabaySarışını andıran.
SarıkanSarışın bir soydan gelen.
SarıkayaSarı renkli kaya.
SarkanBir işin üzerine çok düşen.
SarpÇetin, dik, ulaşılması zor kayalık
SarperGüçlü, dayanıklı kişi
SarphanÇetin, ulaşılması zor, dik duruşlu hükümdar
SarpkanSert güçlü soydan gelen
SaruhanEski bir Türk beyi
SarvanÖnde giden, deve süren
SatıUzun ömürlü olması için doğumdan önce ölmüşlere adanan çocuk; kız erkek adı olarak kullanılır.
SatılmışDoğumundan önce ermişlere adanan çocuk.
SatvetAtılma, hücum etme, saldırma.
Savİddia, tez. 2. Haber, söz. 3. Atasözü.
SavacıHaberci, müjdeci. 2. Peygamber.
SavaşBarışın olmadığı ortam, çatışma hali
Savaşkanİyi savaşan, iyi dövüşen
SavatGümüş üzerine işlenen kara nakış.
ŞavlıBilgili, bilgisini iyi kullanan, bilim adamı, bilgin
SavtekinUğurlu olduğunu iddia eden.
SavunTehlikelerden kendini koru temennisi.
SayanSaygı gösteren, saymak eylemini yapan
SayarSaygı gösterir, saygılı
SaybeySaygın bey, beyfendi.
SaygıDikkatli, ölçülü, sevgi dolu davranma, hürmet
SaygımSaydığım kimse, benim saygım
SaygınSaygı gösterilen, güvenilir olan, saygı gören
SaygutSayılan ve uğurlu, kutlu sayılan
SayguterSayılan ve kutlu bilinen yiğit
SayhanSaygı gösteren kağan
SayılKendini saydır, saygı gör, önemli ol manasında
SayınerSeçkin yiğit, değerli yiğit, saygı gösterilen yiğit
SaykutSayılan ve kutsal kimse
ŞaylanerNeşeli yiğit; incelikli erkek
SaymanHesap uzmanı, muhasebeci.
SayraçCıvıldayan, şakıyan, güzel ötüşlü
SaytekinSayılan ve biricik, sayılan şehzade
SayvanGüneşten, yağmurdan korunmak için yapılan çardak.
SazakSoğuk rüzgâr; sazlık; kaynak
SazanSazlık yerde yaşayan tatlı su balığı.
ŞaziNeşe, sevinç. 2. Gönül rahatlığı.
SebilKutsal günlerde karşılık beklemeden, hayır için dağıtılan içme suyu. 2. Genellikle camilere bitişik
SebükHızlı, çabuk, hafif, ağırbaşlı olmayan 2. Aziz, sevgili
SebükalpHızlı, yiğit, çabuk yiğit, çevik yiğit
SebüktekinHızlı ve biricik; hızlı şehzade, hızlı prens
ŞecaattinYüreklilik, yiğitlik
SeçimSeçme işi; seçim günü doğmuş çocuğa verilen ad
SeçkinÖzel, beğenilen kişi
SeçkinerHerkesçe beğenilen yiğit
SeçmeerSeçilerek alınmış yiğit
Sefa /SafaSaflık berraklık
SeferYolculuk, savaş hali
SeferiYolculukla ilgili olan. 2. Savaşla ilgili olan. 3. Yolculuk anında, oruç tutmak ve namaz kılmak zorunda olmayan.
SeffahGüzel söz söyleyen hatip / Cömert, eli açık
SefilSefalet çeken, yoksul kalan.
SefirElçi. 2. Zengin, soylu.
SegmanEr, piyade eri. 2. Er kişi.
ŞehametZeka ile aklı birleştiren. 2. Cesaret, yiğitlik.
SehatBir işi sonuna değin sürdürme, direşme.
SehharBüyüleyici, büyülü gibi.
ŞehimAkıllı, ve zeki yiğit.
SehranGeceleri uyumayan, uykusuzluk çeken.
ŞehribanŞehrin büyüğü, ileri geleni
Şehsuvarİyi ata binen yiğit erkek.
Şehvarİri ve iyi cins inci.
Selah“Selahattin”in kısaltılmışı,
SelahaddinDinine bağlı kişi.
SelahattinDinine bağlı kimse
Selahattin – SelahhaddinDinine bağlı kimse.
Selahattin EfeDinine bağlı efe yiğit kişi
SelamSonu iyi hayırlı çıkma. 2. Barış, huzur. 3. Ölümsüzlük. 4. Nezaket gösterisi yapmak. 5. Esenlenme.
SelametSalim olma, esenlik. 2. Kurtulma. 3. İyi son. 4. Güvenme, emin olma.
SelamettinDinin selamete ermesi.
SelamiHuzurla, selametle ilgili
SelcanYüreği çoşku dolu olan.
SelçukHatiplik yeteneği olan.
SelçukerTezcanlı yiğit, hızlı yiğit, evecen yiğit
SelefBir makamda, bir görevde kendisinden önce bulunmuş kimse, öncel
SelerTaşkın yiğit, sel gibi yiğit
SelgüçGücünün çoşkunluğu dışarı taşan.
SelimYumuşak huylu, sağlam
SelmanBarış içinde bulunma huzur, erinç
SelmiBarış yanlısı, barışsever.
SelokSel gibi çoşkun, ok gibi hızlı.
SemaiBir kurala bağlı olmayıp ancak işitmekle öğrenilen söz . 2. Türk müziğinde iki basit usülden biri. 3. Bir halk şiiri türü.
ŞemaşiDavranışlar, alışkanlıklar
SemaviSema ile ilgili anlamının yanında, semaya mensup diyede bilinir
SemenderAteşte yanmadığı halde ateşi söndürdüğü söylenen efsane hayvan.
Semiİşiten, işitme kuvveti olan
SemirDost, arkadaş. 2. Nitelikli 3. Yamaç, dağ silsilesi
SemirayAy gibi dost canlısı.
ŞemseddinDinin insanlara verdiği aydınlık, dinin güneşi
ŞemsettinDinin güneşi, aydınlığı.
ŞemsiGüneşe ait, güneşle ilgili
ŞenalpNeşeli yiğit, şen yiğit
ŞenaltanNeşeli ve zengin kimse
SencerKale manasındadır. Büyük Selçuklu Hükümdarının adıdır.
ŞendoğanNeşeli doğmuş kimse
ŞenelNeşelen, şen duruma gel
SenerSen yiğitsin anlamındadır.
SenihEli açık cömert 2. Süs, bezek, inci
ŞenkalMutlu kal, mutlu yaşa.
ŞenkayaNeşeli ve kaya gibi kimse
Senol“Her zaman değişmeden kal” anlamında kullanılan bir ad.
Şensen“Neşeli ve mutlu bir insansın” anlamında kullanılan bir ad.
ŞensoySoyu şen kimse, şen soydan
ŞenyaşarYaşamı şenlik, mutluluk içinde geçer, şen bir yaşam sürer
ŞenyurtNeşeli, mutlu insanların yurdu.
SerBaş. 2. Başkan. 3. Tepe. 4. Uç, kenar, kıyı. 5. Son, nihayet.
ŞerafetŞerefli, onurlu. 2. Soyluluk. 3. Hz. Muhammed soyundan gelme.
ŞerafettinDinin şereflisi, büyüğü
SerbazSubay. 2. Korkusuz cesur.
SerbülentBaş savaşçı, lider
SercanCanların özü, canın başı
SercihanSevilen hükümdar.
SerdarKomutan, önde giden asker
SerdesteSeçkin kimse, mümtaz.
ŞerefOnur. Manen yüksek ve erdemli olmak
ŞerefhanBüyük, ulu, üstün hükümdar.
ŞerenHiperaktif, tezcanlı, çevik
SerenerGönderi çeken kişi.
SerezadSerbest, hür. 2. Derdi olmayan, rahat ve huzurlu.
Sergen1.Raf, vitrin 2. Perişan, yorgun 3. Tepelerdeki düzlük yerler
Sergüzeştİnsanın başından geçen olay. 2. Serüven, macera.
SerhanHanların başı, baş hükümdar
Serhat / SerhadSınır boyu
SerhunAsil kan, soylu kan.
SerimSerme işi. 2. Sabırlı. 3. Genellikle öykülerde başlangıç bölümüne verilen ad.
SerkanAsil bir soydan gelen kimse
SerkeşiAsilik, dik kafalı, iraatsiz.
SerkutMutlu, şanslı insan
SermestKendinden geçercesine sevmek.
SermetÖncesiz ve sonrasız olan; sürekli ve sonsuz olma
SermiyanEfendi, bey, reis.
SernermUysal, yumuşak başlı.
SerokBaşkan, şef, yönetici.
Serol“Önder ol! başa geç!” anlamında kullanılan bir isim
SertKesilmesi, kırılması, çizilmesi ya da çiğnenmesi güç olan, katı, berk, sarsıcı, dayanılması güç
SertaçBaş tacı edilen kimse
SertanGecenin en karanlık en anında dünyaya gelen ilk ışıklar
SerterSert + Er, sert erkek
ServerBir topluluğun en ileri geleni, baş, şef, reis
ŞeşenGüzel konuşan, hatip.
SettarGünahları örtendir. Allah’ın isimlerindendir.
SevanHer zaman sevilerek anılan.
SevbanGiyinen, kuşanan. Hz. Peygamber’in azatlısının adı
SeverHerkesi içtenlikle seven.
SevgideğerSevilen, değer verilen kimse.
Sevgün“Aydınlığı, ışık saçmayı sev” anlamında kullanılan bir ad.
SevindikOğlan çocuğu doğduunda konulan bir ad.
SevkalHer zaman için sevil.
ŞevketUluluk, yücelik, kudret ve kuvvetlilik
ŞevkiŞevk, keyif, istekle ilgili
SevükSevilmiş, sevilen, sevgili; dost, arkadaş
SeydiEfendiye yakışır nitelikte olan
ŞeyhmusPeygamber soyundan gelen, düzgün, dürüst, hayırsever
SeyitHz. Muhammed’ in soyundan gelenlere verilen addır.
Seyit/SeyyitEfendi, ağa. 2. Hz. Muhammed soyundan gelen kimse.
Seyithanİleri gelen hükümdar
Seyithan / SeyyithanAğaların ağası.
SeymenBayram günlerinde, düğünlerde, törene yerli giysilerle, atlı ve silahlı olarak katılan yiğit
SeyranGezinme. 2. Bakınıp seyretme.
SeyyidLider, ileri gelen kişi
SezaUygun olan, yakışır olan, münasip
SezgenSezgileri güçlü olan.
SezginSezgileri güçlü olan.
SezginaySezgileri güçlü olan.
SezginerSezme yeteneği olan yiğit
ŞimşekBir bulutun tabanı ile yer arasında, iki bulut arasında veya bir bulut içinde elektrik boşalırken oluşan kırık çizgi biçimindeki geçici ışık. 2. Canlı, hızlı, coşkulu, hareketli kimse.
ŞimşekerŞimşek gibi yiğit
SinaArap yarımadasının Mısır ile birleştiği yerde bir üçgen oluşturan yanmada. 2. Bu yarımadada bulunan dağ. 3. Hz. Musa’ya Allah’tan levhaların (sözlerin) geldiği dağ.
SinanMızrak, süngü, silahların sivri ucu
ŞinasiTanıyış, tanımakla ilgili
SipkanAğrı’da Kürt aşireti.
SiracIşık, meşale. Nur saçan
ŞirazTürk müziğinde eski bir makam
SirerGözü gönlü tok olan.
SiretBir kimsenin manevi durumu, hal ve hareketleri
Siret / SiyretYaşam öyküsü. 2. Bir kimsenin iç dünyası.
ŞirinTatlı, sevimli, cana yakın.
SirmenGözü, gönlü tok olan.
SitembarKurban, ezilmiş, mazlum.
SitemkarSitem edici, sitem eden.
ŞiyarDuyarlı, hisleri güçlü olan, kabiliyeti, anlama düzeyi yüksek olan ve refleksleri güçlü olan insan
SıdalGüç, kuvvet, dayanıklılık. 2. Olgunlaşmaya, erginleşmeye başlayan. 3. Öfkeli, sinirli.
SıddıkÇok içten, sadık ve doğru kimse
SığanayAlageyik ve Ay gibi güzel
SılanKeyfi, huzuru yerinde olan.
ŞılgınFırtına ile yağan yağmur.
SıratYol.2. Cehennemin üzerinde kurulmuş olduğuna inanılan dar ve geçilmesi güç köprü.
SırrıGizemle, sırla ilgili olan
SıtkıYalan söylemeyen, dürüst
Sıtkı / SıdkıDoğruluk, gerçeklik. 2. İçten bağlılık.
ŞıvanÇoban. 2. Bekleyen, koruyan.
SökmenYiğitlere verilen san
SomerKatışıksız yiğit, tam yiğit
SonaBir tür ördek, suna; artık ondan sonrası olmayan, sona gelen; (mecaz olarak) son çocuk
SonatBir ya da iki şarkı için yazılmış 3- 4 bölümden oluşan müzik yapıtı.
SondalArtık ondan sonrası olmayan dal; (mecaz olarak) son çocuk
SonderSon diyen; (mecaz olarak) son çocuk
SonelArtık ondan sonrası olmayan el; (mecaz olarak)son erkek çocuk,
SonguralpŞahin gibi yırtıcı yiğit.
SongurhanŞahin gibi yırtıcı hükümdar.
SongurkanYırtıcı bir soydan gelen.
SongurtayŞahin gibi yırtıcı genç.
SongurtürkŞahin gibi yırtıcı Türk.
SönmezHer zaman için var olacak olan.
SönmezalpHiç sönmeden yanar yiğit; (mecaz olarak) sonsuza değin yaşayacak yiğit
SönmezayGüzelliğiyle anılacak olan.
SönmezerHiç sönmeden yanar yiğit; (mecaz olarak) sonsuza değin yaşayacak yiğit
SonuçBir olayın doğurduğu başka bir olay veya durum, netice. 2. Bir gelişim veya girişimden elde
SorkanDerikte Kürt aşireti.
SoyalpSoyu yiğit, soylu yiğit
SoydanSoylu bir ailesi olan.
SoydanerSoylu yiğit, iyi soydan gelen yiğit
SoydaşSoyları bir olan, hemcins.
SoyerSoyu er, soyu yiğit, soylu yiğit
SoyhanSoyu han olan, kağan soylu
SoykalSoyunu devam ettir.
SoykökKöklügeçmişi olan bir soydan gelen.
SoykurtSoylu kurt, kurt gibi bir soydan gelen
SoykutSoyu uğurlu kimse, soyca kutlu
SoyluÖteden beri temiz tanınmış, bir aileden olan, soyu temiz olan
SoylubeyAsil ve saygın kişi.
SoyluerAsil ve yiğit kişi.
SoylukanAsil bir geçmişi olan.
SoysalUygar, medeni, soyla ilgili olan
SoytekinSoyu biricik, soylu ve tek olan kimse; soylu şehzade
SoyualpYiğit soydan gelen.
SoyudinçDinç bir soydan gelen.
SoyudinçerDinç bir soydan gelen.
SoyuerYiğit bir soydan gelen, yiğit soylu
SoyugürÇok kalabalık bir soydan gelen.
SoyuhanHükümdar soyundan gelen.
SoyukanSoylu kandan gelen.
SoyukökKöklü geçmişi olan bir soydan gelen.
SoyukurtKurt gibi güçlü ve zeki soydan gelen.
SoyukutKutsal bir soydan gelen.
SoyupakTemiz ve dürüst bir soyu olan.
SoyutürkTürk soyundan gelen.
SözalSöz vermesini sağla.
SözenHatiplik yeteneği çok iyi olan.
Sözerİyi ve güzel konuşan yiğit; sözünün eri kimse
Sözmenİyi ve güzel konuşan kimse
SuadMutlu, mutlulukla ilgili
Suat / SuadMutlu, mutlulukla ilgili
SuaviHerkesin işine koşan yardım eden kişi
SuaySuya vuran ay ışığı gibi ışıltılı
SubutayCengiz Han’ın ünlü Moğol generalinin adı
SudeysiKâbe imamlarından Abdurrahman Es Sudeysi ’nin soyadı
SüerkanYiğitçe bir geçmişe sahip asker.
SüersanYiğitliğiyle nam salmış asker.
SühaBüyükayı takımyıldızının en küçük yıldızı
SüheylGüney yarım kürede bulunan parlak yıldız, yıldırak
SükanYiğit, yürekli, asker kan
ŞükrüŞükretme, hoşnut olma
SüleymanHz. Davud peygamberin oğlu, Hz. Süleyman peygamberin adıdır. Huzur ve sükun demektir.
SulhiBarışa özgü, barışçı.
Sülü“Süleyman” isminin kısalarak söylenen bir biçimi.
Sülüman“Süleyman” isminin bir başka söyleniş biçimi.
SümbülZambakgillerden, salkım çiçekli, keskin kokulu, soğanlı otsu bitki
SümerMezopotamya’da eski zamanlarda yaşamış olan bir kavim adıdır.
SümerkanSümer soyundan gelen.
SundAnt içmek. 2. Yemin eden.
SunguSunulan şey, birine sunulan şey, bağış, armağan, sunu
SungunYetenek; eğilim; armağan edilebilecek nitelikte
SungurDoğana benzeyen bir alıcı kuş, atmaca, şahin akdoğan
SunguralpAtmaca gibi ve yiğit, şahin yiğit
SungurbeyYırtıcı ve saygın.
SünterKızıl renkli, çavdara benzer sert buğday
SunullahAllah’ın kudreti.
SuphiSabahla, aydınlıkla ilgili
SürelSüreyle, zamanla ilgili, süreye değgin
SüreyyaÜlker yıldız takımı
Şürişİsyan, ayaklanma, başkaldırı.
SürsoySoyu sürdür; süren soy
SururiSevinçli, neşeli, 8. yy. Osmanlı şairi.
SuudiKutsal yıldızlar. 2. Yükselme.
SuutYükseliş, yukarı doğru yükselme.
Tacal“Üstün ol, baş ol” anlamında kullanılan bir ad.
TacirTicareti meslek edinmiş olan kimse.
TacverTaç sahibi padişah.
TağarKap, çanak, küp, çömlek.
TagaySilah. 2. Annenin erkek kardeşi, dayı.
TağmanDağ gibi iri yarı, gösterişli kimse.
TahaHz. Ömer’e müslüman olmadan önce okunan ilk sure; Kuran’ da 20. Sure ismidir. Sermek, yaymak, döşemek manasına gelen fiildir.
TahsinBeğenip, alkışlanan, kale gibi sağlam
TakdirBeğenme, değer verme.
TakiGünahtan, haramdan kaçınan, dinine bağlı kimse.
TalasRüzgârın kaldırdığı toz; fırtına; kasırga
TalayBüyük deniz, büyük nehir
TalayerÇok yiğit, deniz eri denizci
TalaykanDenizci bir soydan gelen kimse.
TalaymanDeniz adamı, denizci.
TalhaZamk ağacı / İslam dinini kabul eden ilk 10 kişiden biri, cennetle müjdelenmiştir.
Tâlha/TalhaZamk ağacı.2. İslâm dinini kabul eden ilk on kişiden biri.
Talipİstekli, isteyen, talep eden
Taluİyi, güzel, seçilmiş, seçkin
TaluyDeniz, büyük nehir. 2. Çok, fazla.
TaluyhanDenizlerin hükümdarı. – bk. Talayhan
Tamal“Bütünüyle ele geçir” anlamında kullanılan bir ad..
TamçelikÇelik gibi güçlü kimse.
TamerHer şeyi ile yiğit olan
TamkoçKoç gibi güçlü kimse.
TamkurtKurt gibi güçlü kimse.
TamkutÇok mutlu, talihli kimse.
TamtürkTümüyle Türk, herşeyi ile Türk
TanaçanŞafak gibi açılan, aydınlatan
TanaçarŞafak vaktinde açar
TanağarŞafak vaktinin kızıllığı, şafak ağırtısı
TanalŞafak vaktinin al rengi
TanalpŞafak gibi aydınlık ve yiğit; şafak yiğidi
TanberkŞafak gibi aydınlık ve sağlam kimse
TanbeyŞafak beyi, şafak vaktinin beyi
TancanŞafak vakti doğan can
TandoğanAğaran şafak; şafakta doğan
TandoğduŞafak vakti doğmuş olan
TandorukDoruktan yükselen şafak
TanelEli ile ışık getiren
TanerŞafak gibi parlayan er
TanercanŞafak gibi güzel ve can yiğit
TanerkŞafak gücü; güçlü şafak
TanılHerkesçe bilinme, tanınma
TanjuTürk hükümdarlarına Çinliler tarafından verilen san
TankSabah yıldızı, venüs. 2. Yol.
TankutluUğurlu şafak, kutlu şafak
TanrıöverGüzelliği ve dürüstlüğüyle Tanrı övgüsüne kavuşmuş olan. 2. Tanrıcı.
TanrıverdiTanrı’nın sevgili kulu. Allah vergisi olan.
TansalGüzelliğiyle nam salan.
TansanGüzelliğiyle nam salmış olan.
TanselTan vaktinin güzelliğini kendinde yansıtan.
TansenGerçekten güzelsin.
TanserGüzelliğin bilinsin.
TansoyŞafak gibi güzel soydan kimse
Tansu1.Doğaüstü olay, mucize. 2. Doğaüstü ve hayran olunası güzellik.
TanuğurŞafak vaktinin uğuru
TanyelGüzelliğin rüzgar gibi etkili.
TanyerŞafağın doğduğu yer
TanyeriGüneş doğmak üzereyken aydınlanan yer.
TanyıldızGöz kamaştıran bir güzelliğe sahip olan. 2. Çoban yıldızı.
TanyolŞafak yolu. 2. Tan vakti.
TanyuHakan, kağan, hükümdar; Çinliler’in eskiden Türk hakanlarına verdiği unvan
TanyücelŞafak vakti yüce ol
TanyutekinBiricik kağan, yiğit şehzade
TanzerAltın rengindeki şafak
TaranTarla, geniş toprak, geniş yer
TarganAyrıcalıklı, saygın.
TarhanSoylu kimse, bey varsıl kimse
TarikTerk eden, bırakan, vazgeçen.
TarımToprak üzerinde yapılan çalışma.
TarkanAyrıcalıklı, saygın
TaşadAdı gibi kendisi de sert olan kişi.
TaşarKabına sığmaz, coşar, coşkun
TaşcanTaş gibi sağlıklı kimse
TaşdemirTaş ve demir gibi kimse
TaşkanTaş gibi sağlam bir kandan gelen
TaşkentÖzbekistan’ın başkenti. 2. Şehrin zorlukları karşısında sert olabilen.
TaşkınCoşkun sular gibi hareketli kişi
TaşkınadAdı gibi kendisi de coşkulu olan.
TaşkınayAy gibi güzel ve coşkulu.
TaşkınelCoşkulu el. 2. Coşkun kişi.
TaşkınerKabına sığmayan yiğit, coşkun yiğit
TaşkınhanCoşkulu hükümdar.
TaşkınkanCoşkulu bir soydan gelen.
TaşkınsoyCoşkulu bir soydan gelen.
TaştanTaş gibi, taştan yapılmış gibi sağlam, taştan yapılmış
TaştekinTaştan yapılmış ve biricik olan; taş gibi sağlam şehzade
TatarkanTatar soyundan gelen kimse.
TatarsoyTatar soyundan gelen kimse.
TavıkGüneşli havada yağan yağmur.
TayakSığınılacak şey, esirgeyen koruyan.
TayançSırrını koruyan, sırdaş
TayberkBağımsız davranabilecek kadar güçlü ve şimşek kadar hızlı olan taya benzer kişi
TaycanGenç ve güçlü kimse, tay canlı
TayfurBir küçük kuş cinsi
TayıBir işi kendi isteğiyle yapan.
TaykutGenç ve kutlu, uğurlu
Taylanİnce, kibar, uzun boylu güzel kimse
TaylanerUzun boylu ve yakışıklı yiğit
TayparsPars gibi güçlü genç.
TeberDervişlerin taşıdıkları yarım ay biçimindeki balta.
TecelliGörünme, ortaya çıkma
TecimenTicaretle uğraşan.
TecimerTicaretle uğraşan.
TecirCelepçilikle uğraşan.
TefikYalan söyleme, iftira atma.
TekalpBiricik yiğit, tek yiğit
TekantBiricik yemin, tek yemin
TekayEşi benzeri görülmemiş, ay gibi güzel.
TekbayEşsiz bir saygınlığı olan
TekerEşi benzeri bulunmayan yiğit
TekinUslu, uğurlu, tek, şehzade, prens
TekinalpBiricik yiğit; yiğit, şehzade
TekinerEr şehzade, yiğit şehzade
TekinkanUğurlu soydan gelen.
TekinsoyBiricik soydan, biricik soy
TekizBir tek iz; ikiden azız, biriz
TekmilOlgunlaştırma. 2. Bitirme, tamamlama, bütünleme.
TeközBenzersiz bir dürüstlük karakteri taşıyan.
TeközerBenzersiz bir dürüstlük karakteri taşıyan yiğit kişi.
TektaşÇok değerli, kolay kolay bulunmayan.
TemirkutDemir gibi güçlü.
TemizHer anlamda temiz olan.
TemizadAdı gibi kendide dürüst oları.
TemizalpDürüstlüğü ve yiğitliği konuşulan.
TemizcanDürüst ve içten dost.
TemizkalHer anlamda dürüstlüğünü koru.
TemizkanDürüst bir soydan gelen.
TemizolHer anlamda dürüstlüğünü koru.
TemizözDürüst karakterli.
TemizsanDürüstlüğüyle anılan.
TemizsoyDürüst bir soydan gelen.
Temrenİlkel silahların ucundaki sivri demir.
Temuçin“Timuçin” adının bir başka söyleniş biçimi.
TeomanDuman/ Hun İmparatoru Mete’ nin babası
TerşerefŞerefli, namuslu, saygın.
TeşrifŞereflendirme, onurlandırma.
TetikÇabuk davranan, çevik, dikkatli, uyanık. 2. Dikkat ve özen gerektiren nazik iş. 3. Ateşli silahları ateşlemek için çekilen küçük manivela.
TetikelBecerikli el 2. El hüneri olan.
TetikerDikkatli, uyanık yiğit,
Tevhid/TevhitBirleştirme. 2. Tanrı’nın tek olduğuna inanmak. 3. Allah’ın birliği inancını işleyen
TevhitAllah’ın birliğine inanma, bir sayma, bir olarak bakma
TeyanBotanda Kürt aşireti.
TeyfikUygun duruma getirme, Tanrı’nın yardımına kavuşma
Teytik“Tevfik” isminin bir başka biçimde söylenişi.
TezÇabuk olan, süratli olan.
TezalpAceleci yiğit, tez canlı yiğit
TezcanAceleci, işi hızlı yapan
TezerHızlı davranan yiğit
Tezkanİçi içine sığmayan, kanıkaynayan.
TezkinsoyBiricik soydan, biricik soy
TibetÇin’in batısında özerk bir bölge
TimuçinSağlam, demir gibi
TimurDemir. Türk- Moğol imparatoru
TimurcanDemir gibi sağlam can
TimurhanDemir han, sert kağan
TimurkanDemir gibi sağlam kan
TimurlenkTimurlar hanedanının kurucusu ve ilk hükümdar.
TimurözKarakteri demir gibi olan. 2. Sağlam kişilik.
TinkutŞanslı ve kutsal bir kişiliği olan.
TınazOt, saman; savrulmaya hazır ekin
TıtanYunan mitolojisinde güçlü kişi.
TokalpGözü gönlü tok olan yiğit.
TokayDolunay, zengin, nehir kıvrımı.
TokerGözü gönlü tok yiğit
TokgözGözü gönlü tok olan.
TokhanGözü gönlü tok hükümdar.
ToktamışBir yerde yerleşik oturan
ToktaşTok gözlü ve taş gibi
ToktimurTok gözlü ve demir gibi; sağlam demir
TokyayTok gözlü ve yay gibi çevik
TolgaSavaşçıların başlarına giydikleri demir başlık, miğfer
TolonAy’ın on dördü, dolunay.
TolunDolgun, dolun, bedir
TongarUlu, yüce, kudretli.
TopaçVücutça toplu ve sağlıklı. 2. Koni biçiminde ucu sivri oyuncak.
TopakAvuç içinde yuvarlak bir biçim verilen hamur parçası.
TopdemirTop şeklinde yuvarlak demir.
ToprakToz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla çürümüş organik cisimler bütünü / İnsanın yaratıldığı ham madde / Yer küreyi kaplayan her şeyin ondan yeşerdiği ve ona döndüğü madde
TopuzUcu top biçiminde eski bir silah. 2. Top biçiminde toplanmış saç. 3. Bir şeyin elle tutulabilen çıkıntısı.
TorToy, işe alışkın olmayan. 2. Olgunlaşmamış. 3. Çekingen, acemi, utangaç.
ToralpEğitilmemiş, toy yiğit
ToramanSonradan ortaya çıkan, sonradan türeyen; tombul, iri yapılı
TöregünGündemde. 2. Geleneğe uygun.
TörehanGörgülü er, mert, yiğit
TorilMardin bölgesinde bir bölge.
TorkanMütevazi bir soydan gelen.
TorosGüneydeki dağ sırası
TorunBir kimseye göre çocuğun çocuğu
TosunbeySağlıklı, tıknaz bey.
TotukEski Türklerde askerî vali.
ToyGençliği nedeniyle deneyimsiz olan. 2. Ziyafet.
ToycanDeneyimsiz genç, toy kimse, genç insan
ToygarÇayır kuşu, tarla serçesi
TozanToz tanesi. 2. Tozu çok olan yer.
TualResim yapmak için kullanılan çerçeveli bez zemin
TuğalÇalış, çabala, başar.
TuğalpTuğlu yiğit, sorguçlu yiğit
Tuğbaytugay idare eden general anlamında
TuğfanNuh Peygamber zamanında yağan ve bütün dünyayı su altında bırakan şiddetli yağmur
TuğkanTürkçe kökenli bir erkek ismi olup, Soyu savaşçı olan kimse."manasına gelmektedir"
TuğraOsmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları özel biçimi olan simge. Mühür.
TuğrabTopraktan gelen kişi
TuğsanTuğuyla ünlü olmuş kimse
TuğşatAllah tarafından tuğ ile ödüllendirilmiş kimse. (Tuğ
TuğselBaşarıları dilden dile dolaşan.
TuğserBaşarılarının karşısında alçak gönüllü olan.
TuğtaşBaşarılı ve sert kişi.
TülekDelikanlı. 2. Zengin ve saygın kişi.
Tulga“Tolga'” adının bir başka söyleniş biçimi.
TuliDoğma, doğuşla ilgili.
TümcanUğruna feda olsun canım.
Tümel“Temel” isminin bir başka söyleniş biçimi.
TümenBüyük küme, yığın. 2. On binlerden oluşan birlik. 3. On bin, pek çok.
TümerHer şeyi ile yiğit kişi
TümerkanYiğit soydan gelen.
TümhanTam bir kağan gibi olan kimse
TümkutGüçlü ve aziz kişi.
TümtürkHer şeyiyle Türk, tam Türk
TunacanHavasından geçilmeyen.
TunaerÇok yakışıklı yiğit kişi.
TunahanTuna nehri kenarında yaşayan son Osmanlı hükümdarına verilen son ad
TunakIşıklı, mehtaplı gece.
TunakanKendine güvenen bir soydan gelen.
TunçadAdı gibi kendi de güçlü Olan.
TuncalpTunç gibi yiğit, tunç yiğit
TunçaslanTunçtan yapılmış aslan; (mecaz olarak) tunç gibi sağlam, Aslan gibi güçlü
TunçbayTunç gibi sağlam ve zengin kimse
TunçbilekTunçtan yapılmış bilek
TunçdağGüçlü ve azametli.
TunçdemirAltedilmesi imkansız olan.
TunçkanÇok güçlü bir soydan gelen.
TunçkurtGüçlü ve kurnaz kişi.
TunçokTunçtan yapılmış ok
TunçsoySağlam soy, güçlü soy, tunç gibi soy
TunçtanAltedilmesi imkansız olan.
Tunguç“Tonguç” isminin bir başka söyleniş biçimi.
TunguzSibirya’da yaşayan göçebe bir topluluk.
TurabHz Ali'nin lakaplarından biri
Turab/ TurapToprağın babası anlamına gelen Arapça tamlama, Hz. Ali’nin lakaplarından biridir
TurabiTopraktan gelen, toprak ile ilgili olan
TuraçKeklik türünden, eti yenen bir av kuşu
TuranTurancıların dünyadaki bütün Türkleri birleştirerek kurmayı amaçladıkları ülkenin adı.2. Türklerin Orta Asya’daki en eski yurtları.
TürehanAdaletli hükümdar.
TurgutKonut, oturulacak yer
TürkTürk soyundan gelen halk.
TürkadAdıyla ve Türklüğüyle gurur duyan.
TürkayAy gibi parlayan Türk
TürkcanCan türk, sevgili Türk
TürkdoğanTürk doğmuş olan
TürkdoğduTürk olarak doğmuş olan
TürkerYiğit Türk, Türk erkeği
TürkeşOrhun yazıtlarında söz konusu edilen bir kahraman adı
TürkizPeşinden gidilmesi gereken Türk.
TürkmenOğuz Türklerinin bir kolu ve bu koldan olan kimse
TürknoyanTürk başkomutanı
TürksanSanı Türk olan, Türk sanlı
TürkyılmazHiçbir şeyden yılmayan Türk.
TutiKonuşmayı seven. 2. Papağan türünden taklitli sesler çıkaran kuş, dudu kuşu.
TuyanZengin, gururlu, besili, şişman, semiz
TuyganDuyumsayan, duygulu, duyan
TuygunDuyumsayan, duygulu
TüzeerHukuktan yana olan.
TüzünalpDüzgün yiğit, doğru yiğit
TüzünerSakin yaradılışta olan.
TüzünkanSoylu kandan gelen.
TüzünsoySoyluların soylusu.
TüzüntürkSoylu Türk, asil Türk.
UbeydullahAllah’ın kulu, kölesi
UbeytKöle, kölecik, kulcuk.
UçSon, nihayet. 2. Kıyı, kenar. 3. Sınır, hudut. 4. Neden, sebep.
UcaUlu, yüce, yüksek, erişilmez
UcaerYüce, yiğit, erişilmez yiğit
UçanKanatlarını açarak yükselen, havada yol alan
UçanayGökte uçan Ay gibi olan kimse
UçantürkHavada yükselen Türk
Uçar1.Uçucu, uçan. 2. Özgür.
UçarerKanatlarını açarak havada yol alan yiğit, uçar gibi giden yiğit
UçarlıGerçekçi olmayan, hayaller peşinde koşan kimse.
UcatekinErişilmez ve tek olan, yüce ve tek; yüce şehzade
UçbeyiUçların sivil ve askerî yönetiminden sorumlu olan görevli.
ÜçeYüce, yüksek. 2. Arka.
UçhanUç ilde hüküm süren han
ÜçışıkHer yönüyle ulu olan kişi.
Uçkanİçinde uçmak özlemi yanan.
UçkunUçmaya düşkün, uçmayı çok seven; anasınca uçmaya alıştırılan yavru kuş
UçmakAşırılmak. 2. Çok sevinmek. 3. Yok olmak, ortadan kaybolmak. 4. Uçar gibi dalgalanmak.
UçmanUçucu, yerinde duramayan
UçukUçmuş, soluk renkli. 2. Hafif belirsiz.
UçurDoğumuyla herkesi sevince boğan.
UfukYerle göğün birleştiği nokta
UfukdenizDenizin gökle birleştiği görüntü.
UfuktanUfuk çizgisini saran sabah aydınlığı.
UganYüce, güçlü, kuvvetli
ÜgeŞanlı, şöhretli, namlı.
UğraşKötülük ve güçlükle mücadele.
ÜgüBaykuş. 2. Boş, ıssız.
UğurataUğurlu baba, uğur getiren ata
UğurbayUğurlu ve saygın kişi.
UğurbeyUğurlu ve saygın kişi.
UğurcanUğur getiren, uğurlu kimse
UğurelUğurlu el, uğurlu kimse
UğurkanUğurlu bir soydan gelen.
Uğurluİyilik getirdiğine inanılan, kutlu, kademli.
UğurluadAdı gibi kendisi de uğurlu olan
UğurlucanUğurlu ve candan kimse.
UğurluelEli uğurlu kimse.
UğurluhanHalkına uğur getiren hükümdar.
UğurlukanUğurlu bir soydan gelen.
UğurlusanUğurluluğuyla tanınmış olan .
UğurolKut getir, uğurlu ol
UğursanUğuruyla tanınmış.
UğursayUğurlu ve saygın kişi.
UğurselCoşkulu ve uğurlu.
UğursoyUğurlu soydan gelen.
UğurtanUğur getiren şafak vakti
UğurtayUğur getiren, uğurlu genç
UğutBaygın, kuru, solgun; bol buğday
UhuvvetKardeşlik, arkadaşlık, dostluk.
ÜkeKarakteri dürüst kişi.
ÜkkaşeÖkkeş (Kahramanmaraş-Osmaniye dolaylarında yaşamış Evliya zat Ukkaşe Hazretleri)
UkuşAnlayış, zekâ. 2. Benzeyiş. 3. Soy sop, kabile, soy.
UlaçBağlayan, bağlayıcı, sınır
UlaçhanHükümdarlığın sınırı.
Ulaçkanİnsanları birbirine kaynaştıran bir soydan gelen kimse.
UlakHaber götüren, postacı.
UlaşAmacına, hedefin erişme
Ulcay“Olcay” isminin bir başka söyleniş biçimi.
ÜleşBölüşme, paylaşma. 2. Pay.
ÜlgenadAdı gibi kendisi de ulu olan.
ÜlgenalpUlu ve yiğit kişi.
ÜlgenerYüce, yiğit, sağlam yiğit
ÜlhanDavranışı iyi olan hükümdar.
Ülken“Senin yurdun, senin vatanın” anlamında kullanılan bir ad.
ÜlkerBoğa burcunda yedi yıldızdan oluşan takım
ÜlküAmaç edinilen, ulaşılmak istenen şey.
ÜlkücüBir ülküye bağlı olan.
ÜlkümenAmaç sahibi kişi, ülkücü
ÜlküselÜlkü ile ilgili, ülkü niteliğinde olan.
ÜlkütanÜlküsü tan vakti gibi aydın olan.
Uluadİsmi gibi kendiside yüce olan.
UlualpYüce yiğit, ulu yiğit
UluantKutsal ant, büyük yemin
UlubaşBaşı göğe ermiş kişi.
UlubayYüce ve zengin kimse
UlubekSaygınlığı olan yiğit.
UluberkSağlam, kuvvetli ve yüce kişi
Ulucanİçtenliğiyle yüce kişi.
UluçhanAltınordu Devleti hanlarından biri
UluçkanSaygın bir geçmişi olan.
UludağAzametine ve yüceliğine saygı duyulan.
UludoğanYüceliği doğuştan gelen.
UludoğmuşYüceliği doğuştan gelen.
UluerYüce yiğit, seçkin yiğit
UluerginOlgunluğu yüceliğinden gelen.
UluerkanYüce, kuvvetli bir soydan gelen.
UluğBüyük, yüksek, gururlu
UlukanYüce bir soydan gelen.
UlukutBüyük ve kutsal kimse
UlumanDeğerli, yüce ve saygın kişi.
UluözYüce kimse, seçkin kimse
UluşahinSeçkin, erişilmez yücelikte ve şahin gibi kişi
UlusalUlusla ilgili, ulusun malı, ulusa değgin
UlusanYüceliğiyle tanınan kişi.
UlusayYüce ve saygın kişi.
UlusevenYüce olanı seven.
UlusoyYüce bir soydan gelen kimse, yüce soylu ya da soy